Dersiniz?
Naçizane bana göre felaket olur!
İnsan neslinin şimdilerde üst akıllılarıyla baş edemeyen, normal akıllı insanlar, şu günlerde dünya gündemine hop oturan; “YAPAY ZEK” denilen ve günümüzde henüz aşama evresinde olan bir şey icat edildi…
Fiziken olmayan ancak şimdilerde 7 yaşında bir çocuk zekâsına sahip bu alet LINE isimli mesajlaşma aplikasyonu üzerinden iletişim kurabiliyormuş(!)
Bu Yapay Zekâ’nın zekâ düzeyi, şimdilik ilkokul birinci sınıf öğrencisi düzeyindeymiş.
Ve şu anda ki hobileri de sadece: “Fotoğraf çekmek, insanları gözlemlemekmiş(?)
Ve insanlarla konuşmayı çok seviyormuş(!)
Ve kendisiyle her şeyi konuşabilirmişiz(!).
Yukarıda da dediğim gibi günümüzde ki kimi üst akıllıların, üst akıllarıyla ülkelerin nerelere geldiğini yaşayarak görüyoruz…
Bir düşünelim…
Bu yedi yaşlarındaki “yapay zekâlı çocuğun” 15-25 yaşlarına geldiğini hayal edelim… Öyle bir şey olmaz mı diyorsunuz? Olur, hem de bal gibi olur.
Neden olmasın?
Ninem rahmetlik 1950’li yıllarda mahallede bir tek bizde olan radyodan babam rahmetlik Kore savaşlarını dinlerken defalarca sormuştur; “bu küçücük sandığın içine bu adamlar nasıl sığıyor, yoksa bunlar şeytan mı? Kapatın şunu” derdi…
Yıllar yılları kovaladı…
Ne oldu?
Neler olmadı?
İnsanlar bizim nur dediğimiz, aya gitti ve oranın da dünyanın kimi bölgelerde olduğu gibi kupkuru kaya, taş ve topraktan olduğunu gördü. Şimdi oralarda yaşam imkânları araştırılıyor…
Ve uzayın derinliklerine gidiliyor.
Yine yıllar önce – tabii batılı ülkelerden çok sonra – siyah beyaz televizyon geldi, ülkemize. Ne oldu? Ülke olarak aklımız gitti.
Şimdi akıl ermez bir cihaz oldu ve tüm evlerin başköşesine oturdu.
Peki, duruyor mu? Hayır! Gelişmeye devam ediyor. Kim bilir çok yakın bir gelecekte ekranlardakilerle yüz yüze sohbet de edeceğiz.
“CEP TELEFONU” denilen cihaz icat edildikten sonra, tüm yeni icatlarda olduğu gibi yıllar sonra kara bir kutu olarak ülkemize geldi.
Yine ne oldu ahali olarak aklımızı yitirdik…
Var mı bunda bir hilaf?
Şimdi…
Sanayicilerimizin başköşelerinde piyasaya erişim cihazı oldu.
Gençlerimizin konser salonları, sinema salonları oldu. Oyun sahaları oldu.
Ve özellikle genç kızlarımızın kulaklarına yapışmış bir küpe oldu.
Zamanla radyonun televizyona dönüşeceği hangimizin aklına geldirdi? 50-60 sene evvel söyleseler böyle bir şeye aklımız yatar mıydı?
Hatta böyle bir şey söyleyenleri, ahalinin kafalarını karıştırıyor, şeytan bu diye “recme” tabi tutardık.
Yarın…
Şimdilerde 7 yaşlarında masun bir ilkokul talebesinin zekâsına sahip olan “yapay zekâlı” masum yavru, kendi kendini geliştirerek “ÜST YAPAY ZEKÂLI” bir yaratık olurda; bizim gibi normal akıllıların akıllarının ermediği hergelelik yaparsa?
Ki bundan emin olabilirsiniz(?)
Canının istediği kişinin mahremiyetine girerse? Canı çektiğinde piyasalarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynarsa?
Böyle bir şey olmaz mı diyorsunuz?
Biz gerçi böyle bir şeyi görmeyiz.
Ama uzak değil yakın gelecekte bu 7 yaşlarındaki ilkokul öğrencisi zekâsında olan “yapay zekâ” dünyanın başına ne işler açacak…