Şifa da olabilir zehir de...

Sevgili Dostlarım,

The Laws of Human Nature isimli bir kitaba başladım. Yani İnsan Doğasının Kanunları. Profesyonel koçluk yolculuğumda insana dair birçok bilgi ediniyorum. Okuduğum kitaplarla insan doğasıyla ilgili öğrenimimi derinleştiriyorum. İnsan doğasını (kendim başta olmak üzere) iyice anlamam için daha kırk fırın ekmek yemem lazım :) Durmak yok, yola devam.

Kitabın bir bölümünde yazar narsizmden bahsediyor ve çok ilginç saptamaları var. Diyor ki aslında hepimiz narsistiz; zira hepimiz kendimizi az veya çok severiz, beğeniriz. Yani narsistlik illa ki kötü bir özellik değil, esasen sevginin başlangıç noktası. Narsistliği iyi veya kötü yapan, kendimize duyduğumuz bu sevgiyi dışarı yansıtma biçimimiz. Zararlı narsistler kendilerine tutku derecesinde hayran oldukları ve kendilerini etrafındaki insanlara göre bir üst kimlikte gördükleri için ailelerine ve içinde bulundukları topluluğa zarar verme ihtimalleri çok yüksek. Örneğin Stalin ve Hitler gibi liderler zararlı narsistlere en güzel örnekler.
Yararlı narsistler de kendilerini çok seven ve kendilerine güvenen şahsiyetler. Ancak bu kişiler içlerindeki bu kuvvetli öz-sevgiyi bütünün hayrı ve iyiliği için kullanıyorlar. Etraflarındaki insanlara fayda sağlıyorlar. Örneğin Atatürk gibi.
Sizin kendinize olan sevginiz ne derecede? Kime faydası dokunuyor? Hiç düşündünüz mü?
Sevgiyle kalın!
“Unutma. Her gelen sevmez. Ve hiçbir seven gitmez.” Mevlana