Sevgi, Saygı, Dürüstlük…

2020 yılını vahşice işlenen üç kadın cinayeti ile kapattık. Kadına şiddet son bulur mu, daha doğrusu her türlü şiddet hayatımızdan çıkar mı?

Çok zor…

Sevgi Saygı Dürüstlük kavramlarını hayatımızın mihenk taşı haline getirmediğimiz sürece imkansız diye düşünüyorum.

**

Neden mi?

Toplumun temel taşı ailedir. Sevgi dolu ve sıcak aile ortamlarını arttıramadığımız sürece şiddet olaylarının önüne geçmemizde imkansız. Bu nedenle aileye yatırım yapmak gerekiyor.

Aileler geçim sıkıntısı ile boğuşurken, geçim sıkıntısı tahammül sınırlarını zorlarken, sevgi dolu bir ortam oluşmasını beklemekte hayalperestlik oluyor. Sevgisiz, saygısız ortamda büyüyen çocukların şiddet eğilimi göstermesi de gayet normal değil mi?

Tüm insani ilişkilerimizin temelinde sevgi ,saygı ve dürüstlük kavramının olmasına dikkat etmeliyiz. Toplu taşıma araçlarında bile  saygısız insanlara tahammül edemezken, yaşamınızda bu kavramlara sahip olmayan kişiye tahammül etmek ne kadar zordur.

**

 İyi düşünelim.

Şiddetle ilgili veri var mı elimizde…

TUİK verileri geliyor ama hiç şiddetle ilgili bir veri gelmedi.  TUİK verilerinde şiddeti de ele almalı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile birliği, mutlu aile ortamlarının yaratılması için hükümet politikaları oluşturulmalı.

Yazımın başında da dediğim gibi, toplumun temel taşı ailelerdir. Sevgi dolu ve sıcak aile ortamlarını arttıramadığımız sürece şiddet olaylarının önüne geçmekte imkansız.

Huzurlu aile, saygılı, sevgi dolu, dürüst bireyler yetiştirir.

Huzurlu aile, huzurlu toplum, huzurlu ülke…

Bunu başarırsak, şiddet olaylarının önüne geçmiş oluruz.