Pazar günü oynanan karşılaşmanın üzerinden 3 gün geçti. Bir takımımız için üzüldük, bir takımımız için sevindik…
Sonuçta bir lig maçı. Bu galibiyet ne Gaziantepspor’daki sıkıntıların bittiği anlamına geliyor, ne de Gazişehir’in şampiyonluk mücadelesinin sona erdiğinin…
**
Skorun ortaya koyduğu gerçek çok farklı…
3 gündür basında, sosyal medyada, halk içerisinde bu maçın sonuçları ile ilgili yorumları takip ediyorum. Net bir şey söyleyeyim; Gaziantepspor’un galibiyeti şehirde büyük sevinç yarattı…
Gazişehir de bu şehrin takımı. Şampiyonluğa oynayan bir kadro kurdu…
Ama Gaziantepliler’in gönlü, Pazar günü Gaziantepspor’un kazanmasından yanaymış. Bunu maç sonrasında görmüş olduk.
**
Birinci etken; İnsanımız düşmüşe, mağdura kayıtsız kalamaz. Onun yanında yer alır…
İkinci etken; İnsanımızda vefa duygusu hala sağlamdır. Kızsa da, bağırıp çağırsa da eski sevinçleri, anıları bir çırpıda silip atmaz, atamaz. Gönlü hemen başkasına kaymaz…
**
Geçen yıllarda hep deniyordu ya; “Takım şehirle bütünleşemiyor” diye…
Aslında şehir yönetime tepkiliydi, takımına değil…
Kızsa da, içten içe takımının başarısı için dua ediyordu, renklere gönül verenler…
Peki geçen yıl Büyükşehir, şehriyle bütünleşebilmiş miydi?
Sansasyonel transferler, şampiyonluk demeçleri sezon sonunda nasıl sonuçlanmıştı?
Küme düştüğü için Gaziantepspor’u topa tutanlar, Büyükşehir’e son anda ligde kaldığı için teşekkürler ettiler, sevinçlerini paylaştılar.
**
Gazişehir de, Büyükşehir gibi başladı sezon hazırlıklarına…
Sansasyonel transferler, şampiyonluk dışında hiçbir sonucun kabul edilemeyeceği bir hedef…
Başkanlardan oluşan bir yönetim…
STK Başkanlarının yönetime alınması ile şehrin desteğini aldığını sananlar, Gaziantepspor maçında gördüler acı gerçeği…
Yönetimdeki başkanlar, kendi STK’larındaki yönetimlerini maça getirmiş olsa bir tribünü doldurabilirlerdi. Ancak 20 bin passoligin satıldığı söylenen Gazişehir’i sadece 20-30 taraftar desteklemek için tribünlerdeydi.
Neredeydi şehir desteği?
**
Demek ki neymiş?
Türk sinemasının unutulmaz filmi “Selvi boylum, al yazmalım”ın repliği buraya cuk oturuyor;
SEVGİ, EMEKTİ…
Sevgi, sahip çıkan dost, sıcak insan eli, insan emeğiydi…
İşte bunu unuttu, Büyükşehir yöneticileri de, Gazişehir yöneticileri de…
Büyük paralarla, ünlü isimler geldi, imza şovlar düzenlendi.
Renkleri değiştirilince, sevilir dediler.
Aslı dururken, taklidini piyasaya sürmeyi tercih ettiler.
Ama insanların, taraftarın gönlüne dokunacak adım gelmedi bir türlü…
**
İşte Pazar gününün ortaya koyduğu en büyük gerçek buydu…
Gazişehir, bir gün bu şehrin gönlünü kazanacak, desteğini arkasında bulacak.
Ancak bu, Gaziantepspor’u yok ederek olmamalı.
Şunu unutmayın; Gaziantepspor’un yok olması, bu şehrin tarihinin unutulması, değerlerinin kaybedilmesi demektir.
Gaziantepspor’un külleri üzerine kurulacak bir takım da, hiçbir zaman bu şehrin takımı olamayacaktır.