MİGROS, İsviçre menşeli bir kuruluştur. 1954 yılında Celal Bayarı’ın oğlu İstanbul Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulunda Sigortacılık hocamız Turgut Bayar tarafından şirket düzenlemesi yapılarak İsviçre Migros Kooperatifler Birliği ve İstanbul Belediyesi ortaklığı ile Türkiye’de yer almıştır.
İlk olarak İstanbul’da, orta büyüklükte kapalı kasa kamyonetler içinde genel olarak gıda maddeleri satışı yapan MİGROS semt semt dolaşarak kendine has kornası ile geldiğini bildirirdi.
Aradan hayli bir zaman geçtikten sonra Mısır Çarşısının önündeki boşlukta yerleşik olarak satışına devam eden MİGROS zamanla ülkemizin her tarafına dağılmış ve mağazalar zinciri şeklini almıştır.
***
SANKO Hastanesinin karşısındaki MİGROS’da alkollü içki satışı yapılmıyordu. Köşemde bununla ilgili bir yazımda bu konuya değinmiştim. Aradan kısa bir süre sonra yazımdan haberdar olmuş olacaklar ki MİGROS yetkilileri beni aramış ve bana şu mealde bilgi vermişlerdi:
“Gaziantep’teki bu sınırlandırma bize ders olmuştu. Şanlıurfa’da mağaza açmaya gitmiştik. Her konuda işyeri sahibi ile anlaştık. Ancak mukaveleyi bağlayacağımız sırada işyeri sahibi içki satılmamasının da sözleşmeye eklemesini isteyince her şeyi masada bırakıp ayrıldık.”
***
Deme ki alkollü içki yasağına karşı idi MİGROS yetkilileri. Konuşurken böyle bir sınırlandırılmanın MİGROS’da olamayacağını söylüyorlardı.
Birkaç gün önce MİGROS’da viskilerin %25, rakının %15 eksiği ile satıldığını duydum. Satış elemanlarına sorulduğunda “Bundan böyle MİGROS’da alkollü içki satılmayacaktır” cevabı alınmıştır.
Yıllar önce alkollü içki satışının istenmediği dükkanları açmamaları ile bugünkü tutumları karşısında insan hayret ediyor.
MİGROS yetkililerine soruyorum:
1-İsviçre’deki mağazalar zincirinde de alkollü içki yasağı var mı?
2-Ülkemiz deki MİGROS mağazalarında önce alkollü içkiler satılırken şimdi neden vazgeçiyorsunuz?
3-Böyle bir sınırlandırmayı nasıl hazmediyorsunuz?
4-Halkın bu konudaki merakını giderecek ne söyleyeceksiniz?
***
Türkçede çok güzel bir tabir vardır; “İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü kara” Bakalım yüzünüz ak mı kara mı?
Orhan YALKIN