Şişmanlığın en önemli sebeplerinden biri olan çay şekeri yani rafine şekeri yiyeceklerin içinde bilerek yada gizli bir şekilde tüketiyoruz. ‘’Çayı şekersiz içiyorum, şekeri hayatımdan çıkardım’’ diyenlerin çoğu kilo problemi yaşıyor. Çayı şekersiz içseniz de kilo almanızın sebebi ihtiyacınızdan fazla kalori almanızdır. Mısır şurubu da bir rafine şeker türüdür ve pasta, kek, hazır tüm çikolata ve bisküvi çeşitleri, dondurmalar ve hazır meyveli yoğurtlarda fazlasıyla bulunmaktadır. Bu şeker sadece kilo aldırmakla kalmıyor birçok kronik hastalığın oluşmasında da etkili oluyor.
Rafine şekerin vücudumuza zararları nelerdir?
Basit şekerleri içeren yiyecekleri tükettikten sonra karaciğere taşınır. Karaciğerdeki şeker depoları dolduktan sonra fazla şekerler vücudumuzda yağa dönüşür ve hastalık yaratacak şekilde yağ depolanmasına neden olur. Özellikle rafine edilmiş şekeri sürekli olarak tüketirsek karın bölgemizde yağlanma meydana gelir. Şeker tüketimi insülin direnci, diyabet riskini de arttırıyor. Yapılan araştırmalar sonucunda, günlük olarak tükettiğiniz her 350 ml’lik şeker eklenmiş içeceğin diyabet riskinizi 15 arttırdığı belirlenmiştir. Ayrıca yapılan son araştırmalar sonucunda şekerin kolesterol, trigliserid ve kalp riskini de arttırdığı saptanmıştır. Çünkü karaciğer metabolize edeceğinden fazla fruktoz aldığı zaman fazlasını yağa dönüştürüyor. Bu yağlar kana salınarak trigliserid seviyesini arttırıyor. Üstelik şeker, LDL (kötü kolesterol) taşıyan parçacıklarında artmasına sebep oluyor. Damarlarda artan bu parçacıklar kalp krizi riskini de arttırıyor.
Tatlı ihtiyacınızı karşılamak için rafine şekere ihtiyacınız yok!
Tatlı ihtiyacınızı kurutulmuş meyvelerden, bal, pekmez, hurma gibi doğal şeker kaynaklarından yapılmış tatlılardan sağlayabilirsiniz. Tabii ki porsiyon kontrolü olmak şartıyla tüketmelisiniz.