Cumartesi akşamı Orduspor ve İstanbul BB’nin puan kaybetmesinin ardından, önemli bir hale gelen Galatasaray karşılaşmasından maalesef boynumuz bükük ayrıldık.
Şampiyonluğun önemli adaylarından Galatasaray takımı dün akşam oynanan karşılaşmada bana göre galibiyeti hak edecek bir oyun ortaya koymadı. Gaziantepspor, haddini bilerek karşısındaki rakibin yıldız futbolcularına saygıyı kaybetmeyen ve en azından bu maçtan puan çıkartmak isteyen bir görüntü içerisindeydi.
Maçın başından sonuna kadar Gaziantepspor rakibi Galatasaray’a pozisyon dahi vermedi. Karşılaşma öyle bir tempoda oynanıyordu ki, ancak bireysel hataların sonucunda her iki takımdan birisi golü bulabilirdi. Nitekim söylediğimiz de oldu. Drogba’nın Burak Yılmaz’a attığı pasta Binya’nın ayağının kayarak topa müdahale edememesinin sonucunda Galatasaray takımı golü bulmayı başardı.
Maç öncesinde dışarıdan sıkılan biber gazının tribünlerde yerini alan Galatasaray’lı taraftarları etkilemesinin ardından Galatasaraylı taraftarlar kendilerini saha içerisine attılar. Bunun üzerine ortam biraz gerilse de Galatasaraylı yöneticilerin araya girmesi neticesinde olaylar büyümeden sona erdi.
Maçın önüne geçen diğer bir olay da maç biletlerinin fiyatlarıydı. Galatasaray taraftarlarına ayırtılan biletlerin neredeyse tamamı satılırken Gaziantepsporlu taraftarlara ayırtılan bölüme bilet fiyatlarının yüksek olması hasebiyle maalesef ilgi hiç yoktu. Kale arkası tribünde neredeyse boş denecek kadar taraftar kitlesi vardı. Böylesi maçlarda elbette bilet fiyatları farklı olmalı ancak yaşadığımız bölgenin ekonomik şartları da göz önüne alınarak bir fiyat belirlenmeli diye düşünüyorum.
Her neyse; Dün akşam Galatasaray karşısında alınan mağlubiyet Ordu ve İstanbul BB’nin mağlubiyetleri ile absorbe edilmiş oldu. Ancak zar her zaman böyle düşeş gelmez. Sahamızda oynayacağımız büyükler maçlarını kazanmak vitrin maçı olduğu için değil şampiyon olmak için kazandığımız zaman bir anlam kazanır.