SAMİMİYET

                  Samimiyet sözcüğünün sözlük anlamı kısaca:”İçtenlik “ demektir.  Yani; içinizden geldiği gibi hilesiz, hurdasız, doğal, içtenlikle dürüst , kurallara uygun, özü sözü bir olmak, içinizin temizliği gibi davranmaktır.

           Ne kadar güzel değil mi?

           Son günlerde ihtiyaç duyduğumuz bu ve buna benzer kavramların varlığı,  çevremizdeki insanlara güvenmek, bizim onlara, onların bize, yani herkesin herkese, öğretmenin öğretmene, öğretmenin öğrencisine, öğrencinin öğretmenine, alıcının satıcıya güvenmesi gibi olumlu sonuçlar doğuracaktır.

          Bunu biraz daha derinleştirecek olursak,  En başa giderek Cumhurbaşkanımızın çevresine, iktidarın muhalefete, muhalefetin hükümete, doktorun hastasına, hastanın doktora içimizden geldiği gibi davranabilmesi, yani,  güven duymasıdır. Çoğalmak istersek, insanların insanlara güven duyması şeklinde çogaltabiliriz.

           Konu ile ilgili, öğüt niteliğinde o kadar güzel sözler söylenmiş ki…

           Bunlardan bazıları şöyledir: “Gülümseyin; öyle samimi ve sıcak olun ki her sıktığınız ele, ruhunuzu da katın. Akıllı bir kişi, samimiyetin dünyadaki en etkili kuvvet olduğunu anlar ve onunla müttefik olur.  Davanıza bir adam kazandırmak istiyorsanız; önce onu, samimi bir arkadaş olduğunuza inandırmalısınız. "Din nasihattir." Yani din samimiyettir. Çünkü nasihat kelimesi, sadece öğüt demek değildir. Samimiyet de demektir. Samimiyet yoksa; bilgi, birikim, liyakat, ehliyet, tecrübe vs. sahipsiz aksesuardan ibarettir. Vb. yüzlerce sözü kolaylıkla bu sütunlara ekleyebiliriz.

           İçimden geldiği gibi birkaç sözde benden olsun istiyorum. “Samimiyet yaşamanıza anlam katar, Çevrenizce sevilmenin yolu samimi olmanızdan geçer. Bir insan ne kadar samimiyse, karşınızdaki insan da o kadar samimidir. Ancak Samimiyet güvene bağlıdır.” Dedikten sonra ileri ki satırlarımda güven üzerine birkaç söz etmek üzere : “SAMİMİYET” sözcüğünün zıt anlamı olan:” SAMİMİYETSİZ” sözcüğünün anlamına da değinmek istiyorum.

            “Samimiyetsiz”   sözcüğünün Türkçe anlamı, ” Samimi davranmayan, içtensiz. “ Demektir.

            Bu iki sözcük arasında öyle ince bir çizgi var ki, zaman zaman bu çizgiyi geçip geçmediğinizin farkına dahi varamazsınız. Bir bakmışsınız ki samimi bir insanken, samimiyetsiz olup çıkmışsınız.

           Yapmakla, yapmamak gibi…

            Ruh halinizin kötü olduğu günlerde yapmanız gereken içtenlikten vazgeçerek katı ve içtenlikten uzaklaşmanız, önünüze geleni kırmak, dökmek gibi… 

           Yapmakla yapmamak arasında o kadar fark var ki, yaşamak veya yaşamamak, iyi-kötü gibi bir şey…

            Cennet veya cehennem gibi de diyebilirsiniz. Daha da çoğaltılması gerekirse tüm olumlu ve olumsuzlukları ekleyebilirsiniz.

          O halde Başta da söylediğimiz gibi; Samimiyet= Güven diyebilir miyiz?

          Deriz…

          İşte bu benzetmeyi çok sevdim. Çünkü: “Güven, gözyaşı gibidir, gözden düştü mü bir daha geri gelmez” demişler. “Birine güvenirken iki kere düşünmek gerekir” diyenler de vardır. Sözünde güven olmayanın kalbinde sevgi de olmaz. Güven, her şeyin halledilmesini sağlar. Gibi sözler. Ya da samimiyet son günlerde en çok ihtiyacımızın olduğu kavramlardır. Gerek pandemi, gerekse ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum bizleri baştan sona kadar açıklamasını yaptığımız duygulardan uzaklaştırdı. Artık hiç kimse eskisi kadar samimi değil, kimse kimseye güven vermiyor.

           Herkesin herkese güvendiği ve samimi olduğu yaşam biçimlerine diyorum.