13 Mayıs 2009 tarihinde “SAĞLIK” başlığı ile köşemde yazdığım yazımda, siz değerli okuyucularıma bakın neler demiştim:
“Bugün uygulanmakta olan sağlıkla ilgili uygulamaların gider yönü alarm vermiş olmalı ki yeşil kart hamillerinden de katılım payı alınmaya başlanıyor.
Sağlık giderleri eskiye göre katbekat artmıştır. İngiltere, şu an ülkemizde uygulanan sağlık sistemini, bir süre uygulamış; ancak altından kakamayınca terk etmek zorunda kalmıştı.
“Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” derler ya…
Yeşil kartlılardan katılım payı alınmaya başlanması, ilerde memurdan, işçiden, esnaftan, çiftçiden… daha çok katılım payı alınacağının işareti gibi gözüküyor.
Nüfuzumuz ve devlet bütçemiz nazara alınırsa bu yükün altından kalkılamayacağı ta uygulanmaya başlandığı günlerde kendini gösteriyordu.
Ülkemizden zengin ve gelişmiş ülkelerde başarıya ulaşmamış bir sistemi, biz nasıl başarıya ulaştırabileceğiz?
Konu yalnız yeşil kartlılardan da katılım payı almakla kalmayacak, belki de sağlıkta başka uygulamalarla karşılaşacağız.
Yani sonuçta, parası olan başka, parası olmayan başka türlü sağlık hizmeti alacak ve yaralanacaktır.
Zamanla bunu göreceğiz.”
xxx
Yaklaşık 4 yıl önce, sağlık harcamalarımızın, günü gelecek, hemen, hemen paramızla karşılanacağını siz değerli okuyucularıma sunmuştum.
Bugün geldiğimiz nokta, yazdıklarımı yüzde yüz doğrulamaktadır.
Muayene ücreti hariç, diğer bütün tıbbi hizmetler ‰50 den fazla zam görmüştür.
Herhalde oy alabilmek için önce, vatandaşa cicim ayını göstermek, ondan sonra da ucun, ucun, incitmeden kazığı sokmak, ülkemiz siyasetçilerinin başvurduğu bir yol olsa gerek.
Yani sol gösterip, sağ vurmak!...
xxx
Sağlıklı millet, devletin güçlü oluşunun işaretidir.
Halkın, geçim derdine düştüğü bir ortamda, sağlık harcamalarının da kamburlaşmış sırtına yüklenmesi, onu sağlıksız yaşama itmek demektir.