Özel hastaneler artan sayıya ve kaliteye bağlı olarak vatandaşın tercihi haline geldi. Fakat son dönemde yaşanan bazı özel sağlık merkezi ve özel hastanelerde ilave ücret dengesizlikleri, yasadışı olaylar ve SGK mevzuatlarına aykırı uygulamalardan ötürü vatandaşların aklına soru işaretleri bıraktı. Sosyal Güvenlik Başuzmanı ve Türkiye Gazetesi yazarı İsa Karakaş bu çerçevede özel hastanelerde uygulanan ilave ücretleri ve doktorların çalışma mevzuatlarının önemine ilişkin İhlas Haber Ajansı muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Karakaş, SSK’lı, BAĞ-KUR’lu veya Emekli Sandığı’na tabii olan vatandaşların tamamının istedikleri özel hastanelerde tedavi imkanına sahip olduğunu belirterek “Uygulamada özel hastanelerin sosyal güvenlik mevzuatına, SGK ile yapılmış olan sözleşmeye uymadıklarını görmekteyiz. Herhangi bir vatandaş özel hastaneye gittiğinde tedavi görmesi durumunda bu tedavinin en fazla iki katı oranında ilave ücret almaları yasal olandır. Bu alınacak olan ilave ücret en fazla asgari ücret oranında olmak zorunda. Fakat uygulamada bazı özel hastanelerin buna uymadığını görmekteyiz. Çünkü bu konuda uygulanan yaptırımların son derece yetersiz olduğunu görüyoruz. Özel hastanede vatandaştan ilave ücret alınmışsa ve SGK bunu tespit etmişse sadece bu tedavinin 5 katı tutarında cezai yaptırım söz konusu” açıklamasında bulundu.

Karakaş, vatandaşların çoğunluğunun özel hastanelerdeki ilave ücret uygulamasını bilmediği için şikayet etmediğini belirtti ve bazı hastanelerin bu nedenle ilave ücreti aşan çok fazla haksız kazanç sağladığını kaydetti.

“İlave ücretle ilgili tabela bulundurulması gerekiyor”

SGK mevzuatına göre özel hastanelerin ilave ücretle ilgili hangi tedavi hizmetlerinden ilave ücret alınacağı, hangisinden alınmayacağına ilişkin tabela asmak zorunda olduğunu kaydeden Karakaş, “Bu tabelanın asılmaması halinde SGK sadece 31 bin 692 liralık bir ceza uygulamakta. 2024 yılı için geçerli olan bu cezanın elbette son derece caydırıcı olmaktan uzak olduğunu görmekteyiz. Hal böyleyken vatandaşların bu konuda yeteri kadar bilinçli olmaması ve haklarını aramasını bilmedikten dolayı özel hastaneler ilave ücretlerle ve şişirdikleri faturalarla çok yüklü miktarda kazanç sağladıklarını biliyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Gazi ve şehit yakınlarından ilave ücret alınmaması gerekir”

İlave ücretlerin bir takım vatandaşlardan alınmadığını da belirten Karakaş, “Örneğin gaziler, şehit yakınları ve sağlık uygulama tebliğinde sayılan diğer kişilerdir bunlar. Bazı tedavilerde özel hastanelerin herhangi bir ilave ücret almaması gerekiyor. Başta acil hizmetler olsun, kanser tedavisinde olsun, hemodiyaliz hastalıkları olsun ve sağlık uygulama tebliğinde yer verilen diğer hastalıklarda özel hastanelerin herhangi bir fark almamaları gerekiyor. Fakat buna rağmen bazı hastanelerin aldıklarını görmekteyiz” diye konuştu.

“Alınan ilave ücret fazlayla SGK’ya veya Sağlık İl Müdürlüğüne şikayette bulunulması gerekiyor”

Benzinde 62 kuruşluk indirim Benzinde 62 kuruşluk indirim

Fazladan ilave ücret alan özel hastanelere ilişkin vatandaşlara uyarılarda bulunan Karakaş, “Bir vatandaştan, fazla bir ücret alınmışsa veya yüklü miktarda bir fatura görmüşse vatandaş öncelikle hastaneden ayrıntılı fatura istemelidir. Ayrıntılı faturayla birlikte ödemeyi de mutlaka kredi kartıyla ödemesi gerekiyor ki ispatı kolay olsun. Dolayısıyla aldığı özel faturada tedavi ücreti 2 katını aşıyorsa ve asgari ücreti aşıyorsa bunula ilgili farkı hastaneden istemesi gerekir. Hastanenin bunu vermemesi halinde hangi ilde bulunuyorsa o ilin o ildeki SGK’ye veya Sağlık İl Müdürlüğüne mutlaka şikayette bulunması gerekiyor. Bu şekilde ilave ücretin geri alınması ve aynı zamanda hastanenin gerekli yaptırımlarla karşı karşıya gelmesi söz konusu olacaktır.

Karakaş, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket edilerek, bebek acil hastalarının önceden anlaşılan özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilip ölümlerine sebebiyet verilmesi ve haksız kazanç sağlandığı iddiasına ilişkin soruşturmada SGK ve çalışma mevzuatlarının önemine de değindi. Karakaş, sistemden kaynaklı birçok suiistimalin bulunduğunu dile getirerek, “Bu hastanelere baktığımız zaman bu hastanelerin çoğunluğunun aslında mimli olduğunu görüyoruz. Daha önceden SGK ile yapılan sözleşemeye çok kez aykırı işlemler yapıldığını biliyoruz. Bunlara rağmen bunların bu tip faaliyetlerde bulunması ve ruhsatlarının iptal edilmemesi maalesef bunun gibi birçok insanlık dışı olayların yaşanmasına neden olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

“Özel hastanelerdeki bütün doktorların yapmış olduğu tedavi işlemleri ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekiyor”

Karakaş, konuyla ilgili sadece hastane bazında değil doktorların da incelendiğini dile getirerek, “Özel hastanelerdeki bütün doktorların yapmış olduğu tedavi işlemlerinin doktor bazında ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ve risk analizinin yapılması gerekiyor ki bu tür işlemler bir daha çıkmasın. Yine bu hastaneler geçmiş dönemde bu tür eylemlerde bulunmuşlarsa artık bu hastanelerin faaliyetlerine son verilmesine, gerekirse devletin bu hastanelere el koyması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Özel hastanelerdeki doktorların BAĞ-KUR’lu olması yolsuzlukların oluşmasına neden olduğu göz önünde bulundurulmalı”

Özel hastanelerdeki kanunsuz olayların yaşanmaması için SGK’nin özel hastanelerle ilgili sözleşmeleri revize etmesi ve özel hastanelerde çalışan doktorların çalışma şeklinin değişmesi gerektiğini de aktaran Karakaş, “Özel hastanelerde en önemli sorunlardan birisi de doktorların çalışma şekli. SGK tarihine bakıldığında doktorların hizmet akdine göre çalıştığını görmekteyiz ve SSK’lı olurlar. Ancak uygulamada yapılan ve sosyal güvenlik tekniğine aykırı bir düzenlemeyle birlikte doktorların fatura kesmesi, BAĞ-KUR’lu yapılması, dolayısıyla hizmet ürettikleri ölçüde hasta başına fatura kesmelerinden dolayı doktorların sağlıklı bir şekilde hasta tedavisinden ziyade daha çok hastaya bakması gibi bir durum ortaya çıkmakta. Bu gibi olayların bertaraf edilmesinde en önemli hususlardan biri de doktorların fatura kesme şeklindeki uygulamanın sosyal güvenlik mevzuatına aykırı olduğu ve yolsuzlukların oluşmasına neden olduğu göz önünde bulundurulmalı. Bu uygulamadan vazgeçilmesi gerekir. Özel hastanelerin de doktorları sadece çalışan hizmet akdine göre çalışan sıfatına haiz 4/1-a kapsamında çalıştırmalıdır” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi