Otizm iletişim ve sosyal etkileşim sorunları, kısıtlı ilgi alanları ve tekrarlayan davranışlarla ortaya çıkan ve ömür boyu devam eden bir gelişim bozukluğudur.
Otizmli çocuğa sahip olmak korkulacak yada utanılacak bir şey değil. 3 yaşına kadar ortaya çıkıyor. Önemli olan bunu kabullenip, tedaviye başlamaktır.
Otizm hastalık değil, rahatsızlıktır. Rahatsızlık ne kadar çabuk kabullenilirse, tedavi süreci de o kadar erken başlar. Bu süreçte uzman yardımı, eşlerin birbirine desteği önemli faktörlerdendir.
Okuduğum bir yazı da şöyle diyordu. “Sosyal ve aile ilişkilerinin tamamen değiştiği bir durum olan otizmli bir çocuğa sahip olmak ailelerin zaman zaman duygusal, maddi ve psikolojik anlamda sıkıntılar yaşamasına neden olur. Tamamen ebeveynlerine bağımlı olan otizmli çocuklar için ebeveynlerin gelecek kaygısı yoğundur. Bu aşamada sosyal destek faktörü ebeveynlerin yaşamlarını otizmli çocukları ile birlikte sağlıklı sürdürmelerinde önemli bir destektir.”
Ayrıca anne babanın yakın çevrelerini otizm hakkında bilgi vermesi önemlidir. Çocuğa acıyan gözlerle bakan kişilerin olması aileyi yıpratır. Otizm konusunda toplum olarak bilinçlenmek önemlidir.
Bu anlamda şehrimizde farkındalık kampı yapılacak. Konuyla ilgili ilerleyen haftalarda tekrar yazacağım.