Okul Müdürlüğü mü Üst Görevdir, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü mü?-II-

Bu maddede özetle, Bakanlık ve taşra teşkilatı yöneticilerinin görevler arasındaki geçişleri düzenlenmiştir. Konumuzu ilgilendiren yönüyle, (A) tipi eğitim kurumlarında asaleten müdür olarak en az üç yıl veya (B) tipi eğitim kurumlarında  asaleten müdür olarak en az beş yıl ya da (A) tipi ve (B) tipi eğitim kurumu müdürlüğünde toplam en az dört yıl asaleten görev yapanlar ilçe millî eğitim müdürlüğü, il millî eğitim müdür yardımcılığı görevlerine atanabilirler. Aynı şekilde, (A) tipi eğitim kurumlarında asaleten müdür olarak en az sekiz yıl görev yapanlar il millî eğitim müdürlüğü görevine atanabilirler.

 

Yine aynı maddede, Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği, Bakanlık müşavirliği, eğitim müşavirliği, Bakanlık başdenetçiliği, Bakanlık  denetçiliği, il eğitim denetmenliği ile şube müdürü ve daha üst unvanlı görevlerde asaleten geçirilen süreler (A) tipi eğitim kurumu müdürlüğünde geçmiş sayılır, denilerek de, şube müdürlüğü ve daha üst yönetim kademelerinde görev yapmış olanların, (A) tipi eğitim kurumu müdürlüklerine geçişleri mümkün olabileceği, hüküm altına alınmıştır.(Geçmişte, üst yönetim kademelerinden, okul müdürlüklerine geçişler olmuştur.)

 

Gelinen noktada, yürürlükteki iki mevzuat karşılaştırıldığında, çelişkili, birbiriyle örtüşmeyen ve normal insan aklının anlam veremeyeceği bir durumla karşı karşıyayız.

 

Şöyle ki;

MEB’de şube müdürü ve daha üst yönetim kademelerinde görev yapan ve yapmış olan bir yönetici, sınava girmeden, Bakanlık hiyerarşisinde daha alt bir hiyerarşik görev sayılan okul müdürlüğü görevine  atanamazken; (A) tipi ve (B) tipi eğitim kurumlarında görev yapan bir okul-kurum müdürü, sınava girmeden ilçe milli eğitim müdürü, il milli eğitim müdürü ve il milli eğitim müdür yardımcısı olabiliyor.

 

Üstelik yukarıda sözünü ettiğim iki yönetmelik birbiriyle çelişmeye devam ederken. Bir yönetmelik, üst yöneticilikte geçirilen sürelerin (A) tipi eğitim kurumu müdürlüğünde geçirilmiş sayıldığını yazmaya devam ederken, diğeri yani, (A) tipi eğitim kurumu müdürlüğüne nasıl atama yapılacağını açıklayan yönetmelik, yeniden atama ve görevler arası geçiş hükümlerine yer vermeyerek adeta diğer yönetmeliği yalanlıyor, çürütüyor.

 

Sorunu şu şekilde dile getirmek belki daha açıklayıcı olabilir; birçoğu okul müdürlüklerinden, o makamlara geçmiş olan il-ilçe milli eğitim  müdürleri, sicil ve disiplin amirleri oldukları okul müdürlüklerine dönmek istediklerinde, mevzuata göre yol kapalı, ancak okul müdürleri, il-ilçe milli eğitim müdürü olmak istediklerinde, yönetmelikteki şartları taşımaları kaydıyla, yol açık.

 

 

 

Bu durum sizce absürt (anlamsız-saçma)bir durum değil mi?

Bu durumda insan sormadan edemiyor, okul müdürlüğü mü üst görevdir, il-ilçe milli eğitim müdürlüğü mü? Öyle ya, teorik ve pratik olarak bir okul müdürü, il-ilçe milli eğitim müdürü olabilirken, il-ilçe milli eğitim müdürleri, okul müdürü olamıyor.

 

Bakanlığın amacı, önceki dönemlerde sınavla ya da sınavsız olarak çeşitli eğitim kurumu ve daha üst görevlere atanmış, görevden ayrılmış ya da halen görevde olan ancak kendi siyasi anlayışına yatkın olmayan eğitim yöneticilerini tasfiye etmekse; dikensiz gül bahçesinde olunmadığını görmelidir.

 

Yeni yönetici atama yönetmeliğiyle, hakları ellerinden alınan eski yöneticiler, okul müdürlüğüne dönmeyi düşünen Bakanlık taşra teşkilatı yöneticileri, bu alanda örgütlü UEYDER (Uluslar arası Eğitim Yöneticileri Derneği) ve eğitim sendikaları, kazanılmış hakların alınmasını kabul etmeyeceklerdir.