2013’te yaşama geçirilen Öğretmenlik Alan Bilgisi Testinin (ÖABT) ikincisi 20 Temmuz 2014, üçüncüsü de 4-5 Temmuz 2015 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir.
Sınav sonuçlarını değerlendirmek için öncelikle yapılan üç sınavın sonuçlarına bakmak gerekiyor. Tablo şu şekilde;
Test Adı
Soru Sayısı
Ortalama (2013)
Ortalama (2014)
Ortalama (2015)
Türkçe
50
26
32
30
İlköğretim Matematik
50
22
20
19
Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji
50
15
13
14
Sosyal Bilgiler
50
23
26
26
Türk Dili ve Edebiyatı
50
18
21
25
Tarih
50
25
23
21
Coğrafya
50
22
22
20
Matematik (Lise)
50
24
17
14
Fizik
50
18
17
16
Kimya
50
22
20
14
Biyoloji
50
16
19
12
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
50
22
25
25
Yabancı Dil (Almanca)
50
12
16
17
Yabancı Dil (İngilizce)
50
29
27
23
Yabancı Dil (Fransızca)
50
-
12
-
Rehber Öğretmen
50
-
31
30
Sınıf Öğretmenliği
50
22
26
Tablodan çıkarabileceğimiz ilk değerlendirme 2013, 2014 ve 2015 ÖABT’detüm alanlarda ortalama net doğru sayıları kaygı verici ölçüde düşüktür. Öğretmenadayları, sadece Türkçe, Rehber Öğretmen, İngilizce, Sosyal Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve Sınıf Öğretmenliği alanlarında sınavın en azından yarısını doğru olarak yanıtlayabilmişlerdir. Diğer tüm alanlardaortalama net doğru sayısı 25’in altındadır. Matematik (lise), Fizik, Kimya, Biyoloji, Almanca, Fen Bilimleri/Fen veTeknoloji, alanlarında ise öğretmen adayları 50 sorunun üçte birini doğru yanıtlayabilmişlerdir.
İkinci değerlendirme ise ÖABT 2013, 2014 ve 2015’te öğretmen adaylarının alanlara göre ortalama net doğru sayılarıkarşılaştırıldığında anlamlı bir farklılık göze çarpmadığıdır. 2013’te gözlemlenen başarı düzeyininöğretmen adayları sınava hazırlıksız yakalandığı için düşük olduğunu düşündürebilir, ancak 2013, 2014 ve 2015 öğretmen adaylarının net doğruları arasında anlamlı bir fark olmaması bunun aksine işaretetmektedir. 2013’e kıyasla 2014 ve 2015’te öğretmen adayları ÖABT’ye hazırlanmak için daha fazla zamanave kaynağa sahip olmuşlardır. Buna karşın ÖABT’de öğretmen adaylarının ortalamanet doğru sayısında anlamlı herhangi bir değişiklik olmaması, 2014 ve 2015 sonuçlarının geçmiştekideğerlendirmelerle benzer olduğunu göstermektedir.
ÖABT’ye giren adayların çoğunluğunu fen edebiyat fakültesi mezunları oluşturmaktadır veÖABT’deki ortalama net doğruların düşük olmasına fen edebiyat fakültesi mezunlarının düşükperformansının neden olduğu ileri sürülebilir. Ancak fen edebiyat ve eğitim fakültesi mezunlarınınÖABT başarılarını karşılaştıran bir çalışma, bu iki mezun grubunun başarısı arasında ciddifarklılıklar olmadığını, hatta bazı alanlarda fen edebiyat fakültesi mezunlarının daha başarılı olduğunu bulgulamıştır. Buna ek olarak, bu iki fakülteden mezun öğretmenlerin, öğrencilerinin fen başarılarını TIMSS 2011 Türkiye veri setini kullanarak inceleyen başka bir araştırmada,Türkiye’deki fen edebiyat fakültesi mezunu fen öğretmenlerinin öğrencilerinin eğitim fakültesimezunu öğretmenlerin öğrencilerine göre daha başarılı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle ÖABT veTIMSS temelinde gerçekleştirilen araştırmalar, mezun olunan fakülte ve öğretmen niteliği arasındadoğrudan bir bağlantı kurmanın olanaklı olmadığını gösterir.
Bu haliyle ÖABT sonuçları, hizmet öncesi öğretmen yetiştirme programlarında sunulan eğitimin niteliğinin yükseltilmesine olan gereksinimi göstermektedir. Son yıllarda MEB’in ve YÖK’ün, eğitim fakültelerine ve fen-edebiyat fakültelerine dönük reform çalışmaları mevcuttur ancak bu çalışmaların, ikinci öğretimleri kapatma ve kontenjan sınırlamaları dışında bu fakültelerin niteliğine ilişkin çalışmaları içerip, içermediğine ilişkin herhangi bir emare görünmemektedir.
Eğitim sisteminin en önemli unsuru olan öğretmenlik mesleği, meslek öncesi eğitiminden, statüsüne, özlük haklarından, kariyer sistemine, çalışma koşullarından hizmetiçi eğitimine kadar bir bütün olarak en fazla özen gösterilmesi gereken meslektir. Eğitim sisteminde yapılacak olan reformların öğretmenden başlaması, sistemin başarısı için en önemli adım olacaktır.
https://sonuc.osym.gov.tr/ Erişim Tarihi: 13 Şubat 2016
E¤itim izleme raporu 2014-15 ERG