Üniversite öğrencilerine bir dokunup, bir ah işitiyorsunuz. Geçinemiyoruz, barınamıyoruz diyorlar. Türkiye genelinde bir ağ kurmuşlar, Geçinemeyen Öğrencilerin Mücadele ve Dayanışma Ağı adını vermişler.
Birçok öğrenci yerleşme hakkı kazanmasına rağmen kayıt yaptıramazken, kayıt yaptıran öğrenciler de barınma, geçinme ve karınlarını doyurmak için çabalıyor. Öğrenciler 1+1 daire de 4 kişinin birlikte kaldığını yatakta sırayla uyuduklarını söylüyor.
Geçinebilmek için kötü şartlarda, uzun çalışma saatleri ve düşük ücretle çalışmak zorunda kalıyorlar. Ders kitaplarını baskılı alamadıklarını, sosyal yaşamlarını kısıtladıklarını, sinema, tiyatroya gitmek gibi etkinliklerin hayal olduğunu belirtiyorlar.
Yazık, bu gençlere…
Üniversite hayatında sosyalleşmeyen bu gençlerin, çalışmaya başlayınca zaten sosyalleşmeye zamanları kalmayacak. Daha öğrenciyken, geçim sıkıntısı yaşamaları çok üzücü.
Umarım bu kötü gidişat zaman içerisinde düzelir.
**
Lise öğrencilerinde de durum farklı değil. 12nci sınıfta olması gereken binlerce öğrenci Açıköğretim’e geçmiş, aileler asgari ücretler astronomik kiralar öderken, çocukların eğitim masraflarını karşılayamıyor.
Eğitim’in bu hali gelecek adına iyice karamsar olmamıza neden oluyor. Bu öğrenciler de gelecekte sınav kazandıklarında kayıt olamayacaklar. Her geçen gün gelen zamlar, durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.
Memur, öğrenci , iş adamı, esnaf bu durumdan herkes şikayetçiyken, bakalım nasıl bir çözüm bulunacak.
Çocukların yıllarca emek harcayıp, gece gündüz demeden ders çalışması ve bunun sonucunda kazandığı okula kayıt yaptıramaması çok üzücü değil mi?
Her şeyden önce öğrencilerin “geçinmiyoruz, barınamıyoruz” çığlığının duyulması gerekiyor.
Bu çığlıkları duyan birileri var mı?