Yapmayın, etmeyin…
Bu kelamlarla neler anlatılmak istendi, neler anlatılmak isteniyor doğrusu anlamadım.
Ben şöyle anladım!
Benim anamın bana emzirdiği ak süt kadar temiz ve helal olan ve de yıllarca canımı dişime takarak gece-gündüz demeden; kahırlar çekerek hak ettiğim gerçeğin inkârı, başa kalkışı, gaspı gibi bir şey…
Sayın Bakan Hanımefendi…
Emekli olduktan sonra emeklilere “EMEKLİ MAAŞI” adı altında yapılan milyonlarca emeklinin aldığı maaşı ne siz ne de bir başkası babanızın hayrına vermiyor susun!…
İt gibi çalışırken döktüğümüz alın terimizin karşılığındaki kazancımızdan bu günlere, yani emeklilik günlerimizde ele-güne el açmamak, yağımızda kavrula bilmek için kazancımızdan kesilen kanuni kesintilerin birikimi olan kendi paramız…
Bunu bizim başımıza kalmayın…
Yazık etmeyin emeklerimize…
Yazık etmeyin dünyaya bu sistemi getirenlere yapılan dualara…