NEREYE VARILMAK İSTENİYOR?

Bu şiddet, bu celal niye?

Nereye varılmak isteniyor?

Yoksa bütün bunların arkasında başka düşünceler mi var?

Ki;

Var…

 

***

 

Bütün bu şiddet hareketleriyle yakıp yıkmalarla bir yerlere varılamayacağını çok iyi bilenler, şunu iyi bilin ki, yanlış yoldasınız…

Gençleri sokaklara dökmekle hiçbir şey elde edemeyeceğini siz herkesten iyi bilirsiniz, biliyorsunuz. Ama içinizdeki fesat tohumları sizi rahat bırakmıyor, durdurmuyor değil mi? Şunu bahane edip, bunu bahane ederek; özellikle ve de hassasiyetle üzerine titrenen “barış sürecini” siz kendi elinizle dinamitliyorsunuz.

 

***

 

Bütün bu olaylarla uzaktan yakından ilgisi alakası olmayan masum vatandaşların canına malına zarar veriyorsunuz. Buna ne hakkınız var?

Bu vatan topraklarının suyu ile ekmeği ile bu günlere geldiniz, neden inkâr ediyorsunuz da beyinlerine öfke yüklediğiniz insanları sokağa salıyorsunuz?

Ama…

Bunun bir çözüm olmadığını siz de biliyorsunuz…

Şimdilerde:

“Kahrolsun TC.” diye bağırıyor, bağırtıyorsunuz…

Kobani’ye yardım konusunda:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne duruyor, ordu göreve” diyorsunuz…

Böyle bir mantık olur mu?

“Öfkede akıl olmaz…” gerçeğini bir tarafa it. Öfkeyle insanların beyni doldur, sal sokaklara, sonrada “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” Kobani’ye yardım et de…

 

***

 

Biz hiçbir zaman “Kurtuluş Savaşında” olsun, diğer savaşlarda olsun Kürt gerçeğini ve bu savaşlarda yurdu için canını seve seve veren Kürtleri inkâr etmedik, unutmadık.

O savaşlarda muzaffer olan bu ulusun evlatları muzaffer kumandanlarını bağrına basarken siz bu defa o kumandanın büstüyle heykelleriyle oynuyorsunuz!

Bu bir tahriktir…

Bu bir akıl durgunluğudur!

 

***

 

Bende size şunu hatırlatmak isterim “öfkeyle kalkan zararla oturur.”

Yapmayın!

Öfkenize gem vurun, bu akıl durgunluğunun önüne geçin.

Yazık etmeyin bigünah insanların mallarına, canlarına.

Ve Türk Kürt ayrımı yapılmayan geçmişimize…