Nazi Zulmünden Filistin'e: Tarihin İbretlik Çelişkisi

Tarih, acılarla dolu sayfalarını karıştırdığımızda karşımıza çıkan ibretlik hikâyelerle doludur. Bu hikâyelerden belki de en trajik olanı, Nazi zulmünden kurtulmuş bir halkın, bugün benzer bir zulmü başka bir halka uyguluyor olmasıdır. Evet, İsrail’in Filistin’e karşı sürdürdüğü baskı ve şiddet, tarihin belki de en büyük çelişkilerinden biridir.

İsrailliler, tarih boyunca yaşadıkları zulümleri çok iyi bilirler. Nazi döneminde Yahudi halkı, insanlık tarihinin en korkunç soykırımlarından birine maruz kaldı. Milyonlarca insan, sadece etnik ve dini kimliklerinden ötürü kamplara sürüldü, gaz odalarında can verdi, insanlık dışı muameleler gördü. Bu acımasızlıklar, dünyanın hafızasında silinmez izler bıraktı ve Yahudi halkının yaşadığı bu zulüm, tüm insanlık için bir uyarı olarak belleklere kazındı.

Ancak gelin görün ki, bugün İsrail’in Filistin’e karşı yürüttüğü politikalar, kendi geçmişlerindeki bu acı deneyimi unuttukları izlenimini veriyor. Topraklarını genişletmek, askeri güçle Filistinlileri sindirmek, yerleşim yerleri inşa ederek Filistinlilerin yaşam alanlarını daraltmak… Tüm bunlar, insanlık adına sorgulanması gereken uygulamalar. Ve bu uygulamalar, İsrail’in tarihsel tecrübesi düşünüldüğünde, büyük bir çelişki yaratıyor.

Bu durum, sadece politik bir mesele değil; aynı zamanda derin bir ahlaki sorun. Nasıl olur da, bir halk, kendi tarihindeki en büyük acılardan birini yaşadıktan sonra, başka bir halka benzer bir acıyı reva görebilir? İsraillilerin geçmişte yaşadıkları zulüm, onlara insan haklarının, adaletin ve barışın ne kadar önemli olduğunu öğretmiş olmalıydı. Ancak, bugün Filistinlilere uygulanan baskı ve zulüm, bu derslerin unutulduğunu gösteriyor.

Bu çelişkiyi anlamak zor, kabul etmek ise imkânsız. İsrail’in Filistin halkına uyguladığı baskı, dünya kamuoyunda haklı olarak büyük bir tepki topluyor. Bir zamanlar zulmün en acımasız biçimine maruz kalan bir halkın, bugün başka bir halka aynı şekilde davranması, tarihin ironik bir cilvesi olarak karşımıza çıkıyor.

Tarih, sadece geçmişi hatırlamak için değil, aynı zamanda gelecekte benzer hatalardan kaçınmak için de okunur. Nazi zulmünden kurtulan Yahudi halkının, bugün Filistinlilere yönelik şiddet ve baskı politikalarını benimsemesi, bu tarihi dersin unutulduğunu gösteriyor. Bu çelişki, insanlık adına büyük bir hayal kırıklığıdır.

İsrailliler, kendi tarihlerindeki bu acı tecrübeyi hatırlayarak, Filistinlilere yönelik politikalarını yeniden gözden geçirmeli. Zulmü yaşamış bir halkın, başka bir halka zulmetmesi, tarihin belki de en acımasız çelişkilerinden biridir. Bu çelişkinin farkına varmak ve onu düzeltmek, sadece Filistin için değil, insanlık için de bir gerekliliktir. Çünkü adalet, sadece güçlüler için değil, herkes için var olmalıdır. Ve bu adaletin tesis edilmesi, tarihin hatalarından ders almakla başlar.