Besle kargayı oysun gözünü, durmadan içimize yerleşen yabancılar, sığınmacılar adı altında, terör destekçileri, şu an belki ülkenin her yerine dağıldılar.
Özellikle, ilimizde yaşayanlardan bahsedeceğim. Çünkü başka illerden aldığım bilgiler ne kadar sağlıklı olduğuna kanaat getiremedim. Ama görünen köy kılavuz istemiyor.
Başlıca, büyük göçün yerleşim yeri olarak, Gaziantep’in seçilmesi belkide doğu illerine yakınlığı olsa gerek. Ancak doğudan terör ve şu anki askerin polisin temizleme hareketinde zarar görmemek için ilimizdeki yakınlarının yanlarına yerleşenlerin sayısı belirsiz.
Ancak, Suriye’den gelenlerin gün geçtikçe artması, biraz endişe vermeye başladı. Çünkü Gaziantep halkı olarak azınlıkta kaldık gibi gözüküyor. Caddeler sokaklar ve açılan iş yerlerine bakarsan, tam bir Suriye oluştu.
Bununla kalmıyoruz. Kucak açıp yardımlar yaptığımız, Suriyeli sığınmacılar ve bunların düşünceleri, bir kaç gündür. Suudi Arabistan ve Türkiye’nin karadan Suriye’ye müdahalesi söylenirken, ortaya çıkan bazı sözler kaygıya ve Gaziantep halkı arasında korkuya neden olmaya başladı.
Bakın buna bir örnek vereceği; toplu halde, Tütüncüler parkında oturan Suriyeliler, arasında konuşmaya şahit olan bir arkadaşın anlatması. Arkadaş aslen Mardinli, Arapça Türkçe ve İngilizceyi çok iyi bilen biri, anlattıkları insanın kanını donduruyor.
Eğer Türkiye Suriye’ye savaşa girerse, Türkiye’deki bazı Suriyelilerinde, Gaziantep ve Hatay’ı almak için içeriden isyan başlatacaklarını, Arapça aralarında konuşmaları, geçmişte Hatay ve Gaziantep’in Suriye’nin olduğunu savunmaları, işte nankörlük buna denir. Kucak açtık bağrımıza bastık.Ama sonu ne olacak?
Devamı yarın.