Cumhuriyetin kurulmasının 98.nci yılında da Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Cumhuriyetin kurulması için mücadele veren, önderlik eden, hatta başkanlığını yaptığı kurumu kuran Mustafa Kemal Atatürk’ü anmadı.
Tıpkı, 30 Ağustos’ta olduğu gibi…
Atatürk’ü anmamakla, Atatürk’ün değeri azalıyor mu sanıyorsunuz? Aksine içinde Atatürk sevgisi olanları daha çok kamçılıyor.
Siz unutturmaya çalıştıkça, Atatürk severler daha sıkı sarılıyor birbirlerine, Atatürk değerlerine…
29 Ekim konseri için Gaziantep’te olan Azerbaycanlı ünlü sanatçı Azerin, özgür olmanın değerini, özgür kalmak için ödedikleri bedeli ne kadar güzel anlatmıştı. Keşke orada olup dinleseydiniz. Özgürlüğümüzü kazanmak için önderlik eden, bu yolda hayatını kaybedenlere Allah gani gani rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.
**
Şimdi gelelim medeni olmak konusuna. Farklı görüşlerin olmasına saygı göstermek zorundayız. Farklı görüşler zenginliktir.
Mustafa Selim İmece kitabında; “Biz her görüş açısından medenî insan olmalıyız. Çok acılar gördük. Bunun sebebi dünyanın vaziyetinin anlamayışımızdır. Bütün Türk ve İslâm âlemine bakın; düşüncelerini, fikirlerini medeniyetin emrettiği değişiklik ve yükselmeye uydurmadıklarından ne büyük felâket ve ıstırap içindedirler.
Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız, en nihayet son felâket çamuruna batışımız bundandır. 5-6 sene içinde kendimizi kurtarmışsak zihniyetlerimizdeki değişmedendir. Refah, mutluluk ve insanlık bundadır. 1925 (Mustafa Selim İmece, Atatürk'ün Ş.D.K. ve İ.S., S. 18)”
**
Biz de artık görüş açımızı değiştirelim. Ülkenin gelişmesi, kalkınması için bir adım atan herkese saygı duymalıyız. Yıllar önce ebediyete intikal eden birini anmaktan imtina etmenin kimseye bir faydası yoktur. Sizin anmamanız, o kişiyi yok saymanız. Kişinin yok olacağı anlamına gelmez. Tüm dünya Atatürk’ten bahsediyorsa, bunun nedenini iyi anlamak gerekir.
Basit şeylerle uğraşmaktan vazgeçmeliyiz. Kişiler ölür, fikirleri yaşar.