Ülkemize getirilmek istenen düzen her ne düzeni ise; bu ülkeye bu düzen yerleşmeden millete rahat yok.
Ve biz bunu kabullenmek, ısıramadığımız eli öpmek mecburiyetindeyiz.
Mi?
***
TBMM’ne türban girdi… Hayırlı olsun. Türbana ait düzenlemeler tez elden getirildi. Hayırlara vesile olur inşallah.
Yolda, TBMM’ne pantolonla – bayanların – girmeleri. Karar çıktı. Hayırlı olsun.
Sırada ne var?
18 yaşını devirmiş insanların yaşam tarzlarına, özellerine, müdahale…
***
Sayın Başbakan’a gazetecilerden birisi, “öğrenci evlerini mi kastediyorsunuz? Diye sordu.
Başbakan, müstakil evde kız erkek olur mu? Kızınıza bunu hoşgörüyle karşılar mısınız?
Tabii bu soruya gazeteci bayan cevap veremedi. Imır gımır etti durdu.
***
Yukarıda 18 yaşını devirmiş bir genç dedik.
O genç insanın, anasını babasını dinlemediği, “benim özgür yaşamıma anam babamda olsanız müdahale hakkınız yok” dediği kanının fokur fokur kaynadığı bir dönem.
Hepimizin gözleri önünde yaşanan üniversite olaylarında, hangi ana baba (belki istisnalar vardır, bilemem) çocuklarının böyle eylemlere karışmasını ister?
İstemez!
Ama baş edemiyorlar…
Artık dünya bizim bildiğimiz dünya değil.
***
Biz umrede iken kaldığımız otelin yanında küçük bir bakkal dükkânı vardı. Küçük olmasına rağmen iyi kötü müşterisine hitap edebiliyordu.
Biliniyordur muhakkak. Suudi Arabistan’da namaz vakitleri bütün dükkânlar kapanıyor.
Neden? Çünkü herkes namaz vakti namaz kılmak mecburiyetinde imiş. Yani herhangi bir vakit namazının kazaya kalması mümkün değilmiş!
Ama bizim genç bakkalımız ezan okunduğunda dükkânını kapatır bizim kaldığımız otele gelir namaz vaktini orada geçirirdi. Hatta isteyenlere kontör satardı.
Hani ne derler: “Çobanın gönlü olursa tekeden teleme çalar.”
***
Keşke diyorum, Sayın Başbakanın bu sıralar üniversiteye gidecek yaşlarda asi ruhlu bir kız ya da erkek evladı olsaydı.
Bunlara sözünü ne denli geçirebilirdi?
Kendinin muhafazakârlığını takarlar mıydı acaba?
Burada kendinin çocuklarını yetiştirdiği dönemlerden bahsetmiyorum, yaşadığımız zamandan bahsediyorum.
***
Şu sıralar yine Sayın Arınç iyi polisi oynamaya başladı.
Ne diyor Sayın Arınç müstakil evlerde kalan öğrenciler için:
“ Özel evlerde kalan talebeler denetlenecek veya baskınlar yapılacak” şeklindeki yazılar gerçeği yansınmamaktadır, itibar etmeyin” diyor.
Hatta Başbakan Başdanışmanı bile bu konuda, “kız ve erkeklerin aynı evde kalmasına yönelik bir denetim söz konusu değil. Evleri nasıl kontrol edeceksiniz, yok böyle bir şey.”
Ama Başbakan öyle demiyor.
“Öğrenci evlerinde karmakarışık her şey oluyor. Muhafazakâr parti olarak buna müdahil olmak durumundayız…”
***
Yukarıda da dediğim gibi getirilmek istenen sisten bu ülkeye tam olarak gelmeden millete rahat yok.
İnşallah her şey hayırlara vesile olur.