Küresel Vatandaşlık ve Nitelikleri

Yazılarımızda, eğitim sistemimizin güncel sorunlarının yanı sıra 21 Yüzyıl becerilerine de zaman zaman yer vereceğimizi ifade etmiştik. Bu becerilerde birisi, küreselleşme süreci ile birlikte gündeme gelen küresel vatandaşlıktır.

Küreselleşme; dünyadaki bütün insanların politik, ekonomik, sosyal, çevresel ve iletişim açısından bütünleşmesi, daha fazla iç içe geçmesi, birbirini etkilemesi ve aradaki mesafelerin kapanması ve ortadan kalması anlamına gelmektedir. Kitle iletişim araçlarının, bilgi-işlem teknolojisinin ve sosyal medya platformlarının geldiği düzey küreselleşmeyi hem hızlandırıcı, hem de kolaylaştırıcı işlev görmektedir.

Bu bağlamda küreselleşmeyle birlikte, küresel vatandaşlık da gündeme gelen önemli kavramlardan birisidir. Küresel vatandaşlık, küresel ölçekte bireylerin ve toplulukların sosyal, politik, çevresel ve ekonomik eylemleri için dünya çapında kullanılan bir terimdir. Bu terim, bireylerin izole edilmiş toplumsal bir yapı içerisinde tek aktörler olarak değil, çoklu bir anlayış çerçevesinde sadece yerel ve ulusal ağların değil aynı zamanda küresel ağların da bir parçası olmaları gerekliliğine atıfta bulunmaktadır.  

Küresel vatandaş ise dünyayı görebilen ve anlayan kişidir. Küresel vatandaşlar toplumlarında, sorunlar ve çözümlerine ilişkin aktif rol alarak, dünyayı daha eşit, adil ve sürdürülebilir kılmak için başkaları ile birlikte uyumlu çalışırlar. Bu tanımlamaya göre, küresel vatandaşın belli başlı nitelikleri şu şekildedir;

- Daha geniş bir dünyadan haberdar olan ve dünya vatandaşı olarak kendini hissettiren kişidir.

- Farklılığa saygı gösteren ve değer veren kişidir.

- Dünyanın nasıl işlediğine ilişkin bir anlayışı ve fikri olan kişidir.

- Sosyal adaletsizliğe kayıtsız kalmayan kişidir.

- Yerelden uluslararası, çeşitli düzeylerde topluluk çalışmalarına katılan kişidir.

- Kendi davranışlarının ve eylemlerinin sorumluluğunu alan kişidir.

Bu nitelikler ve vatandaşlarımız yan yana getirildiğinde olumlu bir durumun olmadığı görülebilir. Özellikle ülkemizin içinde bulunduğu siyasal otoriterleşme, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki yasal ve fiili engeller, iktidarın kutuplaştırma politikası ve medyanın tek tipleştirilmesi gibi durumlar, vatandaşlarımızın, küresel vatandaşlar olma yolundaki gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.

Küreselleşme, 21. Yüzyılla birlikte kaçınılmaz olarak gündemimize girmiş ve bütün dünyayı etkisi altına almıştır. Ülkemiz de küreselleşmeden etkilenmiş ve etkilenmeye devam edecektir. Bu anlamda bütün vatandaşlarımıza küresel vatandaşlığın gerektirdiği nitelikleri kazandırmak için genel anlamda demokratik bir ülke, özel anlamda da küreselleşme eğitimi gereklidir.

Kaynaklar

Miray Özden, E.Recep Özbay. (2018) Küresel Vatandaşlık: Belirsizlik Mi, Fırsat Mı?