Erdal Güneş’ten sonra cankurtaran olarak getirilen Sumudica, takıma bir ivme kazandırdı. Bu doğru.
Alınan 15 puan takıma bir nefes aldırdı. Bu da doğru.
Gel gelelim takım futbol olarak ileri gitti mi? Gitmedi.
Peki bu doğru mu? Bu da doğru.
Anlamadığım şey sanki takım Avrupa kupalarına katılmayı garantilemiş gibi bir havada.
Ve sanırsınız ki Sumudica ile 3 şampiyonluk kazanmışız da kredisi sonsuzmuş gibi davranılması.
**
Arkadaşım iyiye, iyi diyoruz, kötüye kötü.
Takım futbol oynamıyor. Bunun temel sebebi de takımın futbol aklının olmaması.
Maxim bu takımın beyni pozisyonunda değil mi? Peki o iyi oynamayınca takımın yükünü kim sırtlıyor? Orta sahadaki Furkan, Ogün, Jevtoviç gibi isimler. Hal böyle olunca onlardan beklen görev aksıyor.
İleride Dragus sırtı dönük top alıyor, rakibi yıpratıyor ama topla fazla haşır neşir.
Ajeti hala ya sakat, ya formsuz.
Yaşlı dediğimiz Nita olmasa her maç en az 2-3 gol yeriz.
**
Daha da bir sürü şey sayabilirim takımla ilgili.
Gerçi biz yazınca hemen dişleri çıkıyor bazılarının.
Sanki dokunulmazlığı var hocanın.
Nasıl gittiğini ne çabuk unuttuk.
Neyse…
**
Ayrıca bir şeyi daha belirtmem gerekirse; bugüne kadar (ki 25 sene bitti) doğru bildiğimizi doğru yazdık.
İyiye iyi dedik her zaman. 2-3 hafta önce çekirge diye bir köşe yazdım ve dedim ki 3 puan iyi evet ama futbol oynamıyoruz. Çekirge misali nereye kadar gideceğiz bu oyunla demiştim ki Ankaragücü maçında gördük.
**
Dolayısı ile bu 25 sene de kimseye minneti olmamış, kulübün bir bardak çayını içmemiş biri olarak bildiğimi söylemeye devam edeceğim.
Bazı kendini bilmezler sen bu şehirli değil misin de eleştiriyorsun diyorlar.
1- ben bunu söyleyenin çoğundan daha çok Gaziantepliyim.
2-ben Gaziantepsporluyum ve sonsuza kadar kalbimde yaşayacak o takım.
3-Ben köşe yazarıyım. Yazdıklarıma yazacaklarıma ancak kurumum ve ben ortak karar veririz.( bugüne kadar ne bir kurumun ne de şahsın kişilik haklarına hakaretim olmamıştır)
Son olarak hangi takımı tutacağıma ben karar veririm.
KIZMACA DARILMACA YOK.
Bu model böyle…