KİME İNANALIM?

             Parti Genel Başkanları her Salı, gurup toplantılarında ve muhtelif zamanlarda yaptıkları konuşmalarda, çoğu kez birbirlerini suçlamakta, bazen de birbirlerini nakzeden söylemlerde bulunmaktalar.

            Bu konuşma ve beyanatları dinleyen vatandaş, parti genel başkanlarının konuşmalarında, kimin doğru söylediğini bir türlü anlayamıyor, çözemiyor.

            Böyle bir durum karşısında bocalayıp duruyor vatandaş.

            xxx

            Örneğin; Ekonomi konusundaki konuşmaları, verdikleri rakamlar birbirini tutmuyor. İktidar parti Genel Başkanı ile Muhalefet Genel Başkanlarının konuşmaları, verdikleri rakamlar, tamamen birbirinin zıddı.

            Bir konuda söylemler birbirini nakzederse, her iki söze inanmak gayrimümkündür. Çünkü söylemlerden biri doğru diğerleri yanlıştır.

            Peki, vatandaş hangisine inanacaktır?

            Hangisinin doğru olduğunu bilmiyor ki…

            xxx

            ABD’inde Başkan seçilirken, adaylar birkaç kere televizyon kanallarında, halkın dinleyeceği şekilde, seçildiği zaman neler yapacakları konusunda birbirlerine sorular sorarak hem halkı bilgilendirir hem de seçildiği zaman vaatlerin yerine getirilip getirilmediğini takip için kıyasıya fikir savaşı verirler.

            Eskiden ülkemizde de parti genel başkanları radyo, sonra da televizyon ekranında bu şekilde fikirlerini ortaya koyarlardı.

            En son, Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Tansu Çiller ile Anavatan Partisi Genel Başkanı Sayın Mesut Yılmaz’ı televizyon ekranlarında fikir savaşı verirken gördük.

            Bu son oldu.

            Ondan sonra Hak getire…

            xxx

            Halkın partilere ve yöneticilerine inanmaları, aydınlanmaları bakımından bir kere de değil, muhtelif zamanlarda televizyon karşısında bu savaşı vermeleri gerekir.

            Bu demokrasi bakımından önemlidir.

            Bunu yapamadıkları zaman, birbirini nakzeden sözleri karşısında vatandaşın inancı hiçbirisine olmayacaktır.

            Ekranlarda parti başkanlarının, karşılıklı iddia ve savunmaları görülmedikçe, her vatandaş kendi genel başkanına inanacak, ekseriyet kimin doğru, kimin yalan söylediğini ayırt edemeyecektir.

            Gerçi her Genel Başkan, ara sıra yandaş gazetecileri karşısına alıp, önceden hazırlanmış sorularla, ülke meseleleri hakkında bilgiler vermekte ise de bu dinleyenler tarafından inandırıcı görülmemektedir.

            Bir parti genel başkanı diğerlerini ekrana davet eder, diğerleri olumsuz davranırsa yalanı kimin söylediği ortaya çıkar.