Türk devlet geleceğine göre devlet yönetme hakkı hanedan ailesinindir ve hanedan ailesindeki tüm erkek üyelerin tahta çıkma, hükümdar olma hakkı vardır. Bu durum hanedan üyelerinin taht için savaşmalarına ve savaşlar sonucu ülkenin zayıflamasına, bölünmesine, kısa sürede yıkılmasına yol açmıştır. Osmanlı Devleti’nde de bu devlet geleceği geçerlidir. Ancak Osmanlı Devleti devletin bekası, otoritenin sağlamlaştırılması, taht kavgalarının önlenmesi için Türk töresi üzerinde düzenlemeler yapmıştır. Törede yapılan değişiklikler devletin ömrümü uzatmıştır. Bu çalışmaların ayrıca iktidara rakip olanları, rakip olma potansiyeli bulunanları saf dışı bırakma amaçlı olduğunu da söyleyebiliriz. Kardeş Katli Yasası da bu taraftan tahtın güvenliğini, devletin yıpranmasını önlerken diğer taraftan hükümdarlık adaylarını bertaraf etmiştir.
Kardeş katli Fatih Sultan Mehmet tarafından Merkezi otoriteyi arttırmak için çıkarılmış bir kanundur. Bu kanuna göre tahta çıkan padişah kardeşlerini öldürebilecektir. Kardeş öldürmek duygusal olarak yıpratıcı bir durumdur. Kardeşini öldürme hakkı acımasızlık, vahşet olarak nitelendirilmiştir. Kardeş katli yasası aile içinde güvensizlik, korku duygularının yüzyıllarca hanedanda ciddi sorunlara yol açmış, merkezi otoriteyi güçlendireceği düşünülen kardeş katli zamanla merkezi otoriteyi zayıflatan önemli bir unsur haline gelmiştir. Yasa tehlike arz ettiği düşünülerek bebek yaşta kardeşin bile öldürülmesine neden olmuş, sarayda derin acılara, yaralara, psikolojik sorunlara yol açmıştır. Devletin zayıflamasında da etkili olmuştur.
“Hükümdar için kardeşini öldürmek zorunlu muydu, merkezi otoriteyi sağlamlaştırmak işin daha az can yakıcı çözümler bulunamaz mıydı?” diye düşünebiliriz.
Kardeş Katli iktidar talipleri arasındaki güç mücadelesinin bir örneği olarak kabul edilebilir.
Gücü paylaşmak muktedirler için hep zor olmuştur. Muktedir için tek söz sahibi olmak hep önemli olmuştur. Tek olmak, muktedirin kendini değerli ve vazgeçilmez hissetmesine neden olur. Tartışılmamak yücelik, kutsallıkla eşdeğer görülmektedir. İktidar şerbetini içen paylaşmaya yabancılaşmaktadır.
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren farklı iktidar mücadeleleri bulunmaktadır. Rekabet sadece kardeşler arasında değil güç kazanan herkesle yapılmıştır. Osman Bey’in amcası Dündar Bey’le devleti paylaşmak istememesi ve amcasını öldürtmesi, I. Murat’ın tahta çıkma hakkını hanedan ailesinden alıp padişahın oğullarına vermesi, Fatih Sultan Mehmet’in Çandarlı Kara Halil Paşa ile mücadelesi ve sonrasında padişaha kardeşin katledilmesi hakkının verilmesi…
Osmanlı tarihinde hanedan içinde rakip görülenin öldürülmesi durumu kardeşler dışında da görülmektedir. Yavuz Sultan Selim’in babası I. Beyazıt’ı tahttan indirmesi, Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları Mustafa ve Beyazıt’ı öldürtmesi kardeş katli yasası çerçevesinde değerlendirilebilir. Hepsinde amaç iktidarın tek sahibi olmak, otoriteyi sağlamlaştırmak, güce gölge düşürülmesine engel olmaktır. Kardeş katli Osmanlı Devleti içinde bir dönemin siyasi yasası durumu içinde değerlendirilse de iktidarın paylaşılamaması tüm zamanların ve ülkelerin gerçeğidir.