Kardelen Çiçeği

 

Son zamanlarda gergin zamanlar yaşıyoruz. Yaşadıklarımız bizi çok yordu. O nedenle bugün biraz rahatlayalım istiyorum. Siz Kardelen Çiçeği hikayesini biliyor musunuz?

Havva’nın umutsuzluğundan etkilenmiş bir melek, kar tanelerini alarak Havva’nın neşelenmesi ve umutsuzluğunun yok olması adına Dünya’ya fırlatır. Bunun üzerine dünyaya atılan kar taneleri parçalanır ve umudun sembolü olarak görülür. Bu da yeni başlangıçları ifade eder. Kardelen çiçeği böyle oluşmuştur.

Umudun sembolüdür, yeni başlangıçları ifade eder. O zaman biz de bu haftayı kapatırken, yeni başlangıçların oluşması, umudun artması dileğimizi yenileyelim.

 

Buyurun Kardelen çiçeğinin hikayesini okuyalım.

“Karlar arasında büyüleyici görünüme sahip olan kardelen çiçeği çok derin anlamlar taşımaktadır. Eşsiz görünüme sahip kardelen çiçeği karların bittiğini ve yeni bir baharın başlangıcı olduğunu ifade etmektedir. Bu sebeple ise yeni umutların işareti olarak da bilinmektedir.

Kardelen çiçeği farklı sembolik tanımlarla anlatılmaktadır. Bu tanımlardan ilki ise yeniden doğuştur. Zira bu çiçek kırılgan ve küçük bir yapıya sahip olsa da hayattaki tüm engellerin üstesinden gelebilmenin sembolüdür. Umut ile bağdaştırılır bu nadide çiçek. Kişiye yeni umutların her zaman var olduğunu hatırlatır. Masumiyetin ve saflığın da bir göstergesidir. İnsanın kendi gibi olması gerektiğini öğretir. Bu anlam ise beyaz renginden ötürü gelmektedir. Empati ve şefkati hatırlatır.

Kardelen çiçeği Tanrı’nın onu cennet bahçesinden kovması üzerine göz yaz yaşları dökmesi sebebi ile Havva ile bağdaştırılmaktadır. Havva umutsuzluğa kapılmış ve mutsuzdur. Onun bu umutsuzluğundan etkilenmiş bir melek ise kar tanelerini alarak Havva’nın neşelenmesi ve umutsuzluğunun yok olması adına Dünya’ya fırlatır. Bunun üzerine dünyaya atılan kar taneleri parçalanır ve umudun sembolü olarak görülür. Bu da yeni başlangıçları ifade eder.

Kardelen çiçeğinin yeni başlangıçları ve umudu ifade etmesinin en büyük sebebi de bu hikâyeden çıkagelir. Fakat kardelen çiçeği hakkında tek hikâye bu değildir.   Kardelen çiçeğinin her baharda menekşe ile buluşuyor olması etrafındaki tüm çiçeklerin onu kıskanmasına sebep olurmuş. Zira kışın soğuğunda hiç bir çiçek açmaya cesaret edemezmiş.

Oysa o aşkı için onunla birlikte olabilmek ve sevgisini gösterebilmek için yeşermiş. Ne yazık ki onun sevgisine karşılık verebilecek başka bir çiçeğin açmasını beklemiş ve yolunu gözlemiş olsa da hiç gelen olmamış. Bunun üzerine ise kardelen çiçeğinin soğuktan değil tam tersine yaşamış olduğu hayal kırıklığı sebebi ile üzüntüden karlar üzerinde boynunu bükmüş ve gözlerini kapamıştır.”