İnsanlar boşu boşuna iddia etmemeli; sağlam veriler elde edilmedikçe üfürmemeli; yeri geldiğinde şapkasını çıkarıp önüne koyabilmelidir.
Sonra amaç için çalışılmalı, gösteriş için değil!
xxx
Gaziantep’te eğitimin geri kalma sebeplerini araştırmak üzere bir sürü çalıştay ve araştırmalar yapıldı.
Bütün bu faaliyetlerin sonunda, geri kalış sebeplerinin başında, şehre yapılan göçler gösterildi.
Göç dolayısıyla da derslik sayılarının kifayetsizliği…
xxx
Son olarak, Gaziantep Öğretim Üyeleri Balta Limanı Grubunun, Gaziantep İli Eğitim Sorunları ve Çözüm Öneriler Deklarasyonunda, Prof. Dr. Türkan Uğur Dai, Yrd. Doç. Dr. Şevket Sayılgan ve Yrd. Doç. Dr. Levent Eldeniz “Kentin iç göç gerçeğine kısa, orta ve uzun vadeli çözüm önerileri geliştirilirken bunun eğitim tarafının da planlanması ve hazırlıksız bir yapı ile karşılaşılmaması gerekmektedir.” önerisinde bulunmakla sebep yine göçte görülmektedir.
xxx
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerini esas alarak yaptığı çalışma sonucu Gaziantep’in göç durumunu ortaya çıkarmıştır.
Yapılan açıklamaya göre, 2012 yılı içinde Gaziantep 41.672 kişi göç alırken, 39.410 kişi göç vermiştir.
Sonuç olarak, Gaziantep’e göç edenlerle, Gaziantep’ten göçenler göz önüne alındığında il nüfusunun göçten dolayı nüfusu 2.262 kişi artmıştır.
xxx
Bir aileyi, dörder kişi olarak düşünürsek, göç sebebiyle artan 2.262 kişinin, aşağı yukarı, 650 civarında aile olduğunu görürüz.
Ailelerin ikişer çocuklu olduğunu farz etsek, ilköğretime kaydolacak öğrenci sayısı 1.300 olacaktır.
Bu rakam ise, Gaziantep’te eğitimin geri kalma sebebi olamaz. Dolayısıyla, geri kalış sebebi, demek ki göç değildir!
xxx
Gaziantep’te eğitimin alt sıralarda oluş sebebini araştırmak üzere, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Milli Prodüktivite Gaziantep Bölge Müdürlüğü arasında, araştırmanın bir yıl sürmesi koşullu, imzalanan protokole dayalı olarak yapılan bir çalıştayında ben de bulunmuştum.
Bu çalıştayda da şehre yapılan göç ve dolayısıyla ortaya çıkan derslik sorunu ön sıralarda gösterilmişti.
xxx
Çalıştayda, geri kalış sebebinin göç ve dolaysıyla derslik meselesi olmadığını, başka sebeplerde aramak gereğini söylemiş ve ilave etmiştim:
“Yalnız Gaziantep’te eğitim, diğer şehirlerimize göre alt sıralarda değildir. Yapılan araştırmalar ülkemizin, Afrika’daki ülkelerin bazıları dâhil, diğer dünya ülkelerinin çok daha gerilerinde olduğunu göstermektedir.
Eğer, eğitimimizi bu durumdan kurtarmak istiyorsak:
-Eğitimimiz, önce devlet politikası haline getirilmelidir. Böylece, iktidarlar değiştikçe, eğitim üzerinde yapılan oyunlar son bulacaktır.
-Öğretmenlerin yetişmesi konusuna önem verilmelidir.
-İkide bir müfredat ve sistem değişikliklerinden vaz geçilmelidir.
-Müfredat günün şartlarına uygun olmalıdır.
-Gittikçe kötüleşen öğretmenlerin özlük hakları 8-9 yıl öncesi durumuna getirilmelidir. Dolayısıyla öğretmenler, geçimlerini sağlamak amacıyla ikinci bir işte çalışmak zorunluluğundan kurtarılmalıdır” demiş; meslek okullarının son sınıf öğrencilerinin staj uygulama yerlerinin çoğunun mesleki uygulama ile hiç alakası olmadığını, öğrencilerin meslekle ilgili uygulama yapamadıklarını, zamanlarının boşa harcandığını, sözlerime ilave etmiştim.
xxx
İddialarımda haklı olduğumu görmüş oluyorum.
Ama üzgününüm. Hâlâ eski minval üzere yürüyoruz, eğitim yollarında!
Hâlâ birçok öğretmen ikinci bir işte çalışıyor.
Hâlâ gerek müfredatla ve gerekse eğitim sistemiyle, değil iktidarlar değiştikçe, bakanlar değiştikçe oynanıyor.
Öğretmenin özlük hakları, “Bütçenin el verdiği oranda düzeltmeler yapıyoruz” kalıplaşmış cümlelerle söylenip duruluyor.
xxx
Şimdi, Gaziantep’te eğitimin ülke çapında, alt sıralara düşmüş olmasının sebebi göç müymüş? Bunu cevaplayabilir misiniz bu konuda çalıştay düzenleyenler, araştırma yapanlar, lütfen söyler misiniz?