Birincisi, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, kadro bekleyen akademisyen sayısı hakkında kendilerinde hiçbir bilgi olmadığını söylüyor. Yani üniversitelerden sorumlu en yetkili kurum, kendisine bağlı kaç akademisyenin kadro beklediğinden habersiz. Hemen ardındaki cümlede ise yabancı uyruklu öğretim elemanı istihdamının sadece açığı kapatmak için değil, nitelikli eleman istihdamından ötürü yapıldığını söylüyor. AKP’nin kurduğu düzenin çarpıklığını buradan anlayabiliriz; YÖK ne kadar akademisyenin kadro beklediğini bilmiyor ama yabancı uyruklu öğretim elemanlarının niteliklerini övüyor. İşte size AKP Türkiyesi’nden içler acısı bir manzara.diye konuştu.
Soru önergesine verilen cevapta Türkiye’de görev yapan yabancı uyruklu öğretim elemanı sayısının yıllara göre bildirildiğini söyleyen CHP’li Meriç, “Yabancı akademisyen sayısını açıkladılar ancak hangi ülkeden geldikleri, branşları, akademik unvanları nedir sorumuzu yanıtsız bıraktılar. Diğer bir sorumuzda, 2014-2024 yılları arası Türkiye’deki akademik yayınların kaçı yabancı uyruklu öğretim elemanları tarafından kaleme alındı diye sormuştuk. Gönderilen cevap çok çarpıcı: Bahsedilen zaman aralığında 60 bin 390 akademik yayının tam 20 bin 91’ini, yani yüzde 10’unu yabancı akademisyenler yayımlamış. Türkiye’yi niteliksiz üniversiteler cennetine çeviren, binlerce genç akademisyen işsizken yabancı ülkelerden hoca ithal eden iktidarın akademimizi düşürdüğü durumu herkes görmelidir. Atanamadığı, kadro alamadığı, evini geçindiremediği için intihar eden, psikolojisi bozulan, hastalanan akademisyenlerimizin vebali, başta Milli Eğitim Bakanı ve YÖK Başkanı olmak üzere tüm AKP iktidarının boynunadır.” dedi.