İş Hayatı

Yıllarca okuyup çalışıp didinip en iyi liseler, en iyi üniversiteler derken iş hayatının bizlere neler getireceğini bizlerden neler götüreceğini hiç tahmin edemedik. En iyi üniversite en iyi bölüm diye diye kendimizi paraladık. Yıpranmış olmamız, ortaya çıkan fiziksel veya psikolojik hastalıkları saymıyorum bile.

 ‘Daha çok çalışıp daha çok para kazanmalıyım’ ‘şimdi çalışmayıp ne yapacağım yaşlılığımda rahat ederim’ diye düşünürken aslında sosyal hayat, aile hayatı bütün bunlar belki de sahip olduğumuz iş hayatımız yüzünden zarara uğradı.

Gece gündüz çalışan ebeveynler bırak çocuklarına, kendilerine bile vakit ayırmaktan aciz hale geldiler. Çalışan ebeveynlerin çocukları anneye babaya hasret büyüdü belki de bu yüzden.

 O dengeyi kuramayan binlerce ebeveyn var toplumumuzda.

 Kime göre iyi kime göre kötü kavramının ortadan kalktığı bu yaşamda istediklerimizi elde etmek neden bu kadar zorlaşmıştı?

Çocuklarımız istediğimiz gibi davranmıyor, ailelerimiz bize saygı göstermiyor ya da hiç arkadaşım yok kavramının nedeni aslında birazda bu temele dayanmıyor mu?

Gecemizi gündüzümüze katıp bu kadar yoğun çalışıyorken neleri eksik ettik nelerden feragat ettik hiç düşünemedik. Her şey dozunda güzel lafını burada sizlere hatırlatmak isterim sevgili okurlar. Dozunu iyi ayarlayamadığınız her şey sizlere zarar verir…

Er ya da geç…