İran, son beş ay içinde ikinci kez İsrail'e yönelik füzeli saldırılar düzenleyerek uluslararası dengeleri sarsmaya devam ediyor. Saldırı sonrası Tahran ve Beyrut'ta kutlamalar yapılırken, İsrail’de gün ağardığında ağır hasar manzaraları ortaya çıktı. Bu durum, bölgede gerginliğin arttığını gösteriyor.
Lübnan-İsrail gerginliği artıyor: Savaş çıkabilir
İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal etmesinin üzerinden bir yıl geçerken, Lübnan sınırındaki çatışmalar da Eylül ayı itibarıyla şiddetlendi ve bir savaşa dönüşme riski taşıyor. Hizbullah ve İsrail işgal birlikleri, sınır hattında karşı karşıya gelerek, iki taraf arasında tırmanan gerilimlerin daha da artmasına neden oluyor.
İsrail Ordusundan Acil Açıklama
İsrail ordusu, X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada, İran füzelerinin düştüğü yerlerin açığa çıkarılmasının güvenlik açığı oluşturabileceği konusunda uyarıda bulundu. Açıklamada, “Düşmana yardım ettin, sorumluluk elimizde, füzelerin düştüğü yerleri açığa çıkarmayalım” ifadeleri kullanıldı. Bu tür uyarılar, basına uygulanan sıkı askeri kontroller ve sansür nedeniyle, İsrail basınında füzelerin isabet ettiği yerlere dair haberlerin sınırlı kalmasına yol açtı.
Sosyal medya platformlarında ise, füzelerin hedef aldığı bölgelerin fotoğrafları ve görüntüleri hızla yayıldı. Özellikle İsrail askerlerinin füzelerin fırlatıldığı esnada saklandıkları anlar, geniş bir kitle tarafından paylaşılarak tartışmalara yol açtı. Bu durum, İsrail toplumunda kaygı ve belirsizlik yarattı.
Bölgedeki Gerginlik Tırmanıyor
İran'ın füzeli saldırıları, yalnızca askeri bir çatışma değil, aynı zamanda siyasi bir mesaj niteliği taşıyor. Uzmanlar, bu tür saldırıların Tahran'ın bölgedeki etkisini artırma çabası olarak değerlendiriyor. Ayrıca, Hizbullah'ın da bu çatışmalarda aktif rol alması, Lübnan'daki gerginliği daha da artırıyor.
Öte yandan, bu gelişmelerin uluslararası kamuoyunda nasıl yankı bulacağı merak ediliyor. Birçok ülke, İran’ın eylemlerini kınarken, İsrail’in yanıtı ve olası bir askeri operasyonun bölgedeki dengeleri nasıl etkileyeceği ise büyük bir belirsizlik taşıyor. Tüm bu olaylar, Orta Doğu'daki çatışmaların ne denli karmaşık ve öngörülemez olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.