İNSANI, İNSANA, İNSANLA, İNSANCA ANLATMA SANATI; TİYATRO

Uluslararası Tiyatrolar Birliği (International Theatre Institute) tarafından “sahne sanatları bağlamında, dünya çapında bilgi ve uygulama alışverişini arttırmak, gelişim sürecinde sanatsal yaratıcılığın ve üretimin gerekliliği konusunda toplumsal bilinci uyandırmak, insanlar arasındaki barış ve dostluğun sağlanması ve artmasını gerçekleştirmek amacıyla 27 Mart 1961 tarihinde Dünya Tiyatrolar günü olarak ilan edilmiştir. Günün anlam ve önemine binaen kaleme aldığım yazıya Dünyaca ünlü oyun yazarı olan Shakespeare’in tiyatroyu ‘’İnsanı, İnsana, İnsanla, İnsanca Anlatma Sanatı’’ olarak tanımladığı anlamlı sözleri ile başlamak istedim.

Antik Çağ’ da üst sınıfa özgü bir etkinlik olan tiyatro Yunanca ‘’Theatron (görme yeri) ‘’ kelimesinden gelmektedir. Dinsel tapınımın sistemleşmesi ve mitlerin ortaya çıkmasıyla bağlantılı olarak tiyatro ortaya çıkmıştır. İlk tiyatro şenliği M.Ö. 534 yılında Atina’da yapılmıştır. İlk tiyatro eserleri ile Yunan mitolojisi birbirleri ile doğrudan ilişkilidir. Antik Yunan’daki oyunlarda dekor ve kostüm bulunmazdı. Anlatıcı görevi gören bir koro bulunur ve başroller önemli kişiler tarafından icra edilirdi. Günümüzde geçerli olan oyunculuk anlayışı yoktu, ifade edilecek olan duygular oyuncuların ellerinde tuttukları ve yeri geldiğinde yüzlerine koydukları maskelerle belirtirlerdi. Günümüzde tiyatronun simgesi olan ağlayan ve gülen maskeler bu uygulamanın uzantısıdır. Yunan tiyatrosunda iki oyun bulunmaktaydı. Bu oyunlar Tanrılar ve insanlarla olan çatışmayı yansıtan Trajediler ve siyasi alay içerikli olan komedilerden oluşmaktaydı.

GAZİANTEP’ TE TİYATRO

Gaziantep’te Cumhuriyet öncesinde yaygın seyirlik oyun geleneği vardı. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Gaziantep’te orta Oyunlar adı verilen tuluat tipi oyunlar halk arasında çok yaygındı. Halk Karagöz ve Orta Oyunundan çok hoşlanırdı. Karagöz ve Orta Oyunu canlandıran sanatçılar semt semt kasaba kasaba kahveleri dolaşırlar, karagözü canlandırırlar ve orta oyunu oynarlardı. Çocuklar gençler, çoğu komedi türü olan orta oyunlarını kahkahadan kırılarak dinler ve seyrederlerdi. Karagöz oyunları ilde büyük ilgi görürken, tuluat türü orta oyunlarında da yörenin güncel sorunları, idari aksaklıklar, baskılar, düzensizlikler sergilenirdi. Sahne ortasında suflör yerinin salona bakan yönü üzerinde ‘’ Tiyatro bir milletin mizanı terakkisidir’’ yazısı dururdu. Bunun Türkçesi; Tiyatro bir ulusun yükseliş terazisidir. Yani tiyatro bir ulusun yükseliş ölçüsüdür. Tiyatrosu yüksek olan bir ulus ileri ve uygarlıkta yükselmiş bir ulus demektir.

O zamanlar tiyatrolar, şimdiki Keyvanbey Pasajının yerinde olan Maarif Bahçesinin arkasındaki kapalı salonda temsillerini verirlerdi. Temsilden önce saz ve ses sanatçıları sahnede toplu olarak oturur, saz ve ses eserlerini çalar ve söylerlerdi. Sonra saz sanatçıları sahnede geri tarafta oturarak kanto oynayan sanatçılara sazlarıyla katılırlardı. Daha sonra monologlar düetler söylenir, en sonunda gecenin temsili yapılırdı. Her gece yapılan temsil değişirdi. Haftada, on beş günde bir ‘’ Menfaat Gecesi ‘’ diye bir hayır kurumu yararına yapılan gecelerde ünlü eserler sahneye konurdu. Diğer geceler tuluat eserler oynanırdı.

Bu tiyatrolarda sahneye konan Namık Kemal’in ‘’Vatan yahut Silistre’’, Abdülhak Hamid’ in ‘’Eşber’’, Shakespeare’ in ‘’ Otello’’, Musahipzade Celal’in ‘’ Yedekçi’’, Halit Fahri’ nin ‘’ Baykuş’’ Reşat Nuri’ nin ‘’ Taş Parçası’’, İbnirefik Ahmet Nuri’ nin ‘’ Sekizinci’’, Hissei Şaiya’’ gibi eserleri hep bu tiyatrolarda gösterilmiştir.

Gaziantep’ de yerli tiyatrolarda Sakallı Ali, Çolak Halil, Büyük Reşit, Demirci Ali, Mehmet Parlaksoy, Meriç Ali, Mehmet Ekrem gibi sanatçılar, bu oyunların en tanınmış kişileriydiler. Antepli azınlıkların batılı misyonerlerce eğitilmeleri, Antepli Türklerde de 1850’ lerden sonra sanata, edebiyata, kültüre giderek artan bir istek doğurmuştur. Türk gençleri kendi aralarında birleşerek birtakım çağdaş kültürel etkinliklerde uğraş veriyorlardı.

1908 yılında Hürriyet ilan edildiğinde Antepli Türk gençleri tarifsiz bir heyecan içindeydiler. Antep’de bir ‘’ Hürriyet Haftası’’ yapılması kararlaştırıldı. Resmi makamlar bu haftayı kendi aralarında ve halkla birlikte çeşitli toplantılarla kutladılar. Bu sıralarda Halep Sultaniyesi’nde okuyan Cevdet İzrap Barlas, Dr. İbrahim Söylemezoğlu gibi gençler de Antep’deydiler. Çevrelerine diğer Antepli arkadaşlarını da alıp toplandılar. İstanbul’ da yayımlanan ‘’ Aşiyan’’ adlı haftalık dergide ‘’Jön Türkler’’ adında bir oyun yayınlanmaktaydı. Bu piyes o sıralarda  Antepli gençler arasında çok tutulmuştu.  Gençler bu oyunu sahneye koymaya karar verirler. Ancak oyunda yaşlı bir kadın ile genç bir kız rolü de vardır. Antep’ de o dönemde kadınlar ve kızların tiyatro oyununda yer almaması ve bu rollere talip çıkmayınca oyunun oynanması tehlikeye düşer. Cevdet İzrap Barlas ‘’ yaşlı kadın’’ rolünü, Celal Kadri Barlas’ ta ‘’genç kız’’ rolünü oynamaya karar verirler. Antepli gençlerle birlikte dört jandarma eri ve Ermeni iki oyuncu Karabet ve Cemalyan, nezarette görev alırlar.

Gençler her gün mülkiyeti Antep Maarifi İslamiye Cemiyeti’ ne ait olan Maarif Gazinosunun sahnesinde ve tiyatrosunda üç- dört saat prova yapıp çalışırlar. Oyun sahneye konulduğunda üç gün sürekli temsil edilir. Oyunu 1500’ den fazla kişi izler. Bu oyundan tüm masrafları çıktıktan sonra 250 mecidiye kalır. Antepli gençler tarafından bu oyunun oynandığı sürece ‘’ Türktepe’’ adı ile bir de tek sayfalık bir gazete yayınlanır. Şapilograf usulü ile basılan bu gazete üç sayı yayımlanır. Gazete ‘’ Bağış’’ karşılığı dağıtılır. Toplanan para 100 mecidiye kadardır. Antepli gençler oyundan sağladıkları 250 mecidiye ile Türktepe gazetesinden sağladıkları 100 mecidiyeyi, Türktepe’de bir okul yapılması koşuluyla ‘’ Maarifi İslamiye Cemiyeti’ ne teslim ederler.

Amatör tiyatrocularla ikinci temsil 1910 yılında düzenlenmiştir. 1910 yılında Antep’de bir idadi (Lise) açılması için uğraş verilmiştir. Bu iş için ilkokul öğretmenleri ve aydınlar bir araya gelmişlerdir. Temsil verilmesine karar verilir. Fakat temsilden fazla bir para elde edilemeyeceği anlaşılınca bunu bir konserle takviye etmeyi düşünürler. Antepli gençler konserden ve temsilden 250 sarı altın elde ederler. Okul yaptırılması için bu kez harekete geçip, Akyol’ da temel atıp inşaatı başlatırlar. Fakat bina tamamlanamamıştır.    

 

 

GAZİANTEP’TE CUMHURİYET DÖNEMİNDE TİYATRO

Cumhuriyet’ in ilk yıllarında eski ortaoyununun geleneğinin etkisiyle ilde tiyatro çalışmaları canlandı. İlk çalışmaları 1924’ te Gaziantep’in renkli kişilerinden Nakıp Ali başlatmıştır. Nakıp Ali Kırkayak Bahçesinde Antep halkına oyunlar sunmuştur. 1930 ve 1940’ lı yıllarda Halkevi ‘nin bu alanda önemli, çalışmaları olmuştur. Gaziantep’de Cumhuriyetten sonra tiyatro  olayı uzun süre Halkevi’nin öncülüğünde gitmiştir. Halkevi bir salon kazandıktan sonra bu salonda hem amatör topluluklara hem de gençlik topluluklarına yer vermiştir. Halkevinin kendi içinden yetişen amatör oyuncular çeşitli oyunları sahneye koymuşlardır. Ayrıca bu salonlarda okulların tiyatro kollarının sahneye koydukları eserler oynanmıştır.

Halkevlerinin kapatılmasından sonra tiyatro çalışmaları da duraklamış, ancak 1950’ lerin ikinci yarısında bu kurumun birçok işlevini ‘’ Gaziantep Kültür Derneği’’ üstlenmiştir. Bu dönemde ‘’Gençlik ‘’ ve ‘’ Şen’’ tiyatroları amatör etkinliklerde bulunmuşlardır. Daha çok Güldürü türündeki oyunlar geniş halk kesiminin ilgisini çekmiş; amatör yazarlar da yöresel konuların işleyen ‘’ İnsan Sarrafı’’, ‘’ Tabakhane’’, ‘’Kahveci’’, ‘’Saz Dağılışı’’ gibi oyunları yazmış ve sahneye koymuşlardır.

1960’ lı yıllarda, tiyatro dalında birçok kuruluş ortaya çıkmıştır. Bunların başlıcaları ‘’Gaziantep Sinema Tiyatro Derneği’’ , ‘’ Tiyatro Sevenler Derneği’’, ve ‘’ Oda Tiyatrosu’’dur. Gaziantep’ de tiyatro alanında en büyük amatör etkinliği Gaziantep okulları yapmıştır. Fakat tiyatro konusunda Gaziantep Kültür Derneği’ nin katkıları yadsınamaz. 10 Şubat 1964 tarihli ‘’ Gaziantep Kültür Derneği’’ nin yayın organı olan Gaziantep Kültür Dergisi’nde şöyle bir haber verilmektedir.

‘’ Gaziantep Gençlik Tiyatrosu Gecesi 8 Şubat 1964 gecesi ilköğretmen okulu konferans salonunda Kültür Derneği’ ne bağlı Gençlik Tiyatrosu ekibi ‘’ Erkek Kukla’’ ve ‘’ Bir İlan Hatası’’ piyeslerini oynamışlardır. Ayrıca gecenin başlangıcında Gazilik Günü anılmış ve bir konuşma yapılmıştır. Ferit Ginol yönetiminde Halkevi Korosu da bir konser vermiştir.’’ denilmektedir.  1967 yılında İbrahim Tevfik Kutlar’ ın Belediye Başkanlığı döneminde kentin merkezinde (bugünkü Eski Adliye binasının önünde) bir tiyatro binası kurulmaya başlanmış, bitirilmesi 1972 yılında Abdülkadir Batur’ un Belediye Başkanlığı dönemine rastgelmiştir. Bu mütevazi tiyatro binası Gaziantep’e uzun yıllar hizmet ettiyse de çalışmaların pek verimli olduğu söylenemez.

Gaziantep’e sürekli dışardan birtakım tiyatro grupları gösteri amacıyla gelmektedir. Örneğin 1978-79 mevsiminde ilde sahnelenen 4 oyunu 5000 kişi izlemiştir. Kentin merkezinde (Adliye önüne) yaptırılan tiyatro salonu uzun süre çeşitli etkinliklere sahne olmuştur. Bazı amatör tiyatrocular Dilaver Uyanık, Ekrem Erkek vb. burada birçok klasik oyunlar oynadılar ama yapılanlar amatör işiydi.1980’li yıllarda bazı özel tiyatrolar Kültür Bakanlığı’ndan destek alarak bazı oyunlar sergilemişlerdir. Bu özel tiyatrolar; Ses, Tiyatro ve Sanatevi, Çağdaş Oyuncular Tiyatro Topluluğu, Murat Doğan Gölge Tiyatrosu…

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 1989 yılından itibaren düzenlenmeye başlanan tiyatro kursları verimli geçmiştir. Bu arada 92 genç eğitim gördü ve küçükler ve büyükler için 10 oyunu sahneye koydular.  Ayrıca Gaziantep Üniversitesi’nin Tiyatro Kolu yıllarca Semih Yalçın’ ın öncülüğünde birçok klasik oyunu Belediye Tiyatro Salonunda sahneye koydu. Alleben Deresi kenarında 100. Yıl Kültür Parkı içerisinde yer alan 3000 kişilik Yazlık Tiyatro Anfisi yaz aylarında okul gösterilerine sahne olmuştur. Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce bu anfi de Ağustos 1999 boyunca Liselerarası Tiyatro Şenliği yapılmıştır. Halk tarafından yoğun ilgi gösterilen bu tiyatro şenliğinde Arif Nihat Asya Lisesi ‘’ Ah Şu Gençler’’, Fatih Kız Meslek Lisesi ‘’ Beş Kız Arkeadaş’’ Fen Lisesi ‘’ Kör Döğüşü’’ İsmet paşa Lisesi ‘’Fehim Paşa Konağı’’ Gaziantep Anadolu Lisesi’’ Ah Şu Gençler’’ Mehmet Akif Ersoy Endüstri Meslek Lisesi ‘’ ‘’ Töre’’, 19 Mayıs Lisesi ‘’ Eleman Aranıyor’’ Abdülkadir Konukoğlu Lisesi ‘’ Ah Şu Gençler’’ Anadolu Ticaret Meslek Lisesi ‘’ Düğün yada Davul’’ Şehit Şahin Lisesi ‘’ Çürük Elma’’ Gaziantep Özel Güney Fırat Lisesi ‘’Söz Kafeste Mor Kuşlar’’ ve Bayraktar Lisesi ‘’ Çatallı Köy’’ adlı oyunu başarıyla sergilediler.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin Belediye Hizmet Binası içinde 1994 yılında yaptırılan gösteri salonu ise bir tiyatro salonunun işlevlerine sahip olup, kentin sanat yaşamına canlılık getirmiştir. Örneğin, Anton Cehov’ un ‘’Martı’’ adlı oyunu ‘’ Kent Oyuncuları’nca Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonunda Ekim 1999 ‘da sahnelendi. Yönetmenliğini Jossif Raikhelgauz’ un yaptığı oyunda Yıldız Kenter, Müşfik Kenter, Şükran Göngör, Kadriye Kenter, Mehmet Birkiye, Köksal Engür, Tilbe Saran, Ayhan Kavas, Durul Bazan ve Melisa Kenter gibi ünlü ve deneyimli oyuncular yer aldılar. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ nin 

Kaynakça:

Barlas, Uğurol. ‘’1908 Hürriyet İlanında Antepli Gençlerin İlk Tiyatrosu ve İlk Konseri’’, Yöre, c.1/11, Temmuz 1992,28-29 Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kültür Dergisi, Aralık 1993,44. Gaziantep Halkevi Broşürü.1935 Çitçi, Hasan Remzi; Yener, Şakir Sabri. Osmanlı Devleti’nin Son Yıllarında Gaziantep’ de Sanat ve Ticaret Dalları, Gaziantep Kültür Derneği Yay.58, 1971 Doğan, Kaya, Gaziantep, 1997,193 Cumhuriyet 50. Yılında Gaziantep, 1973 İl Yıllığı, Göğüş, M. Oğuz. İlk İnsanlardan Bugüne Çeşitli Yönleriyle Gaziantep, Gaziantep: 1997,372 Yurt Ansiklopedisi, s.3074