İnsan olmak üst kimliğimizdir.

İnsanlığın varoluşundan beri belki de en çok ulaşmak için gayret sarfedilen, aranan, özlenen duygu mutluluk olsa gerek. Ne olursa olsun, ne kadar kafa yorulursa yorulsun; evrensel bir cevap bulunamamıştır mutluluğun ne olduğu ve ona nasıl ulaşılacağı ile ilgili. Herkes dünya görüşü çerçevesinde bir tanım getiriyor çünkü.  Günümüzde de bu arayış devam ediyor.

Hayatın öznesi insandır. Hayalleriyle, hayal kırıklıklarıyla. Arzularıyla, tutkusuyla… Yaş, cinsiyet, inanç, etnik köken ayrımı olmaksızın!.. İnsan olmaktır istenen. İnsan olmasıdır karşımızdakinden beklenen.

İnsan olmak üst kimliğimizdir. İnsanlık medeniyeti etiketimiz. Evrene bıraktığımız izdir; insanlığımız.

İnsan!.. Doğası gereği haz canlısıdır. Mutlu olmak ister. Bunun için bakar gözleri. Mutluluk için. Bunun için düşünür. Bunun için hisseder ve bunun için davranır. Hepsi mutluluk içindir.

Temelde iyilik güzellik arar ancak durum sadece öyle mi?

Korkuları var insanın bir kere. En çok da kendi yarattıklarından. Fakirlikten, savaşlardan korkuyor insan. Güçlü olması gerektiği kaygısı ile yaşıyor. Güçlü olmak istiyor. Beklenti bu.

Doğanın kanunu “doğal seleksiyon”. Güçlü ve donanımlı olan yaşıyor. Her geçen gün bir öncekinden daha güçlü olmak zorunda tıpkı bir ceylan tıpkı bir aslan gibi. Sadece birazcık farklı. Diğer canlıların yaşam motivasyonu ve insanın ki küçük bir nüansla ayrılıyor.