Siyaset

İklim Kanunu Teklifi geri adım atıldı

Eksiklikleri nedeniyle eleştirilen teklif, kamuoyu baskısı ve çevre örgütlerinin çağrıları sonucunda Meclis gündeminden çıkarıldı

TBMM gündeme alınan ve şubat ayında Çevre Komisyonu’nda kabul edilen İklim Kanunu teklifi, gelen yoğun eleştiriler üzerine geri çekildi. Teklifin, iklim kriziyle mücadele açısından yetersiz kalması ve halk sağlığını göz ardı etmesi kamuoyunun tepkisini çekmişti.

Sera gazı ve fosil yakıt hedefleri yoktu

Türkiye’nin, dünyada en fazla sera gazı salımı yapan 20 ülke arasında yer almasına rağmen, İklim Kanunu teklifinde sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ya da fosil yakıt kullanımının sınırlandırılmasına yönelik hiçbir bağlayıcı hedefin yer almaması büyük eleştiri aldı.

Çevre örgütleri, teklifin bilimsel gerçeklerden uzak ve büyük ölçüde ekonomik kaygılarla hazırlandığını belirtti. Ayrıca, teklifin yalnızca bürokratik yapı oluşturmaya odaklandığı; ancak iklim krizinin sosyal, ekonomik ve sağlık boyutlarına değinmediği ifade edildi.

Sağlık alanındaki eksiklikler dikkat çekti

Türk Tabipleri Birliği ve İklim Ağı gibi kurumlar, teklifin olası iklim felaketleri karşısında halk sağlığını korumaya yönelik düzenlemeler içermediğine dikkat çekti. İklim krizinin halk sağlığına etkilerinin göz ardı edilmesi, sağlık örgütlerinin de eleştirilerinin merkezindeydi.

DEM Parti’den açıklama: “Mücadelemiz sonuç verdi”

Gelişmeyi kamuoyuna duyuran DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Mücadelemiz sonucunda TBMM’de İklim Kanunu geri çekildi” ifadelerini kullandı.

Koca, özellikle sivil toplumun ve bilim insanlarının sürece dâhil edilmeden hazırlanan kanun teklifinin, toplumsal ihtiyaçlara cevap veremeyeceğinin altını çizdi.

Çevre örgütleri: “Yeni bir teklif hazırlanmalı”

İklim Ağı, Greenpeace, TTB ve birçok sivil toplum kuruluşu, geri çekilen kanun teklifinin yerine; iklim adaletini esas alan, halk sağlığını gözeten ve bilimsel verilere dayanan yeni bir düzenlemenin hazırlanması çağrısında bulundu.

Kamuoyunun da desteğiyle, Türkiye’nin iklim kriziyle gerçek anlamda mücadele edebilmesi için daha kapsayıcı ve bağlayıcı bir İklim Kanunu talep ediliyor.