HER ŞEYİMİZ HAVANTA

                                           

Vatandaşın şikayeti üzerine gezdiğim bazı hastaneler ile kurumlarda yaptığım araştırma sonucunda gördüklerim ve söylenenler birbirini tutmadığı gibi,devleti yönetenlerin tam bir kadrolaşmalardan doğan ,işbaşına getirdikleri insanların işin erbabı olmadığı gibi, selamlarla kartvizitlerle, işlerin yürüdüğü,adamın varsa tamam yoksa al randevuyu bekle ölmezsin mantığı işliyor.

  Halkı kandırmak için elimizden gelen her şeyi yaparız. Ürünlerin sahtesini daha kalitesiz ucuza mal edip fahiş fiyatla satmayı planlarız. Daha fazla mahsul almak için hormonlu gübreler tohumları tercih ederek halkın sağlığıyla oynarız.Sağlıktan da payımıza düşense Allaha emanet.

Daha iyi ve ucuz hizmet verelim diye bütün devlet kurumlarını özelleştirip birilerine kazanç kapısı açarız.Kadrolu işçileri çıkarıp mevsimlik ve taşeron firmalara ihalelerle daha yüksek ödeneklerle işçi servis ederken, şirketlerin üçte bir ücretle insan çalıştırmasının önünü açıp birilerinin ekmeğine kaymak sürmeyi bir hüner biliriz.

Kadrolu vasıflı on elemanın yaptığını otuz anlaşmalı işçiye yaptırıp, on yerine elli veririz. Lafa gelince hizmet veriyoruz. Ancak, gelişi güzel elektrik kesintileri arızalara gelince arıza var demesini de iyi biliriz. Vatandaşın mağdur olduğunu göz önünde bulundurmayıp, ha bire zamları da yükleriz.

İşte biz buyuz. Hesabına gelen de gelmeyende mecbur bu düzene uyacak.Allah için bu güne kadar hizmet diye faizler ve zamlardan başka bu millete ne verdiniz? Şu an bile bu yazıyı yazarken, elektrikler kesik mum ışığında  dizüstü laptopta yazımı yazarken, karanlıklar ülkesi Türkiye diye sokağa çıkıp bağırasım geliyor.

Her türlü hizmetler ganimet ve gelirden payını alanlar. Vatandaşı enayi yerine koyup, sözle bağlamaya çalışanlar, gerçekten bu halkı bu kadar aptal mı sanıyorsunuz? Bol kepçeden sizlere, çay kaşığı ile vatandaşa, bir verip bin aldığınızı zannetmeyin ki, bu vatandaş bilmiyor. Ama şu an için atta sizin meydanda sizin.

Zamlar şahane; hizmete gelince her şey bahane… Sağlıkta dersen, almış başını giden, bir çelişkili sağlık düzeni, parayı veren tedavi olacak. Katılım payı, ilaç payı,  adı altında yeniden paralı duruma gelen sağlık yasası, birde devletin hastanesinde, diş tedavi ile çekim dolgu gibi,gidersen dışarıdaki özelle farkı kalmadığını görürsün. Demek ki her şeyimiz havantaya dönüşmüş. Ama, söze gelince  mangalda kül bırakmıyoruz.