Ülkemizde son yıllarda akaryakıt fiyatlarına gelen zamlar direk olarak bütün kalemleri etkiledi. Akar yakıt fiyatlarında oluşan zam oranı nakliye ücretlerine direk yansıdığı için aynı saatlerde bütün ürünlere zam geliyor. Bu durum haliyle vatandaşın cebine yansıdığı için ay sonunu getiremiyor. Günümüzde emekli maaşıyla veya asgari ücretle ay sonunu getirmek neredeyse mümkün değil gibi.
Uzun yıllar komedi filmi olarak izlediğimiz Kemal Sunal filmlerini şimdi yaşar olduk. Aslında Kemal Sunal filmlerinde insanları güldürürken aynı zamanda insanları düşündüren mesajlar vermektedir. İşin aslına bakarsanız güldüğümüz o sahneler ülkemizin bir gerçeğidir. Çünkü ülkemizde her dönemde krizler, hayat pahalılığı olmuştur. Bunun sebebi ülkemizde ekonominin bir seviyede ilerlememesidir. Zaten günümüzde her ürün döviz üzerinden baz alındığı için dövizde bu durumu tetiklemektedir. Yani anlayacağımız üzere dövizin hareketlenmesi direk olarak cebimize yansımaktadır.
Bu durum dünde böyleydi, bugün de böyle. Çok fazla uzak tarihlere değil, yakın tarihimizde bile ABD’nin Dolar’ı yükseltmesi ülkelerde krizlere sebebiyet vermişti. Bunun yansımasını çok iyi anlayan bir ülkeyiz. Sistem bu şekilde kurulduğu için bir şekilde kriz ortamları da oluşuyor. ABD 1974 yılında döneminde hükümet ortakları olan Bülent Ecevit ile Necmettin Erbakan’a Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında ambargo uygulamıştı. Bu ambargo 12 Eylül askeri darbesi ile sona ermişti. Onun için ülkemizde krizlerin oluşma sebeplerine uzak değiliz.
Fakat pandemi süreci ile başlayıp günümüze kadar devam eden kriz ortamı bir türlü son bulmuyor. Bugün sorduğunuz bir ürünü ertesi gün sorduğunuzda aynı fiyata alamıyorsunuz. Yakın bir zamanda 90’lı yıllarda Çiller krizi olarak bilinen dönemde böyle bir kriz ortamı yaşanmıştı. Daha sonra Bülent Ecevit hükümeti döneminde bir kriz oramı oluşmuştu. Aradan geçen zamandan sonra bugün de aynı şekilde bir kriz ortamını yaşıyoruz. Bu kriz ortamı daha uzun bir süre sürerse vatandaş çok zor günler geçirecektir. Hayat pahalılığından yakınan emekli ve asgari ücretli de bu konuda bir hayli dertli.
Ülkemizde aldığı maaşla hem emeklinin hem de asgari ücretlinin geçinmesi mümkün değil. Zaten birçok asgari ücretli ve emekli geçinebilmek için ek iş yapmaktadır. Yoksa aldığı maaşla emeklinin ve asgari ücretlinin geçinmesi hayaldir. Bu konuda da ilgili sendika yetkilileri ne dese de, sonucu hükümet belirler, her zamanda böyle olmuştur. Anlayacağınız son yıllarda ülkemizde geçim sıkıntısı vatandaşın ilk gündemi arasında yer alıyor. Vatandaş aldığı maaşla geçinemediği için çok zor günler geçiriyor.
Bu konuda televizyon kanallarına baktığımızda birkaç kanal dışında gündem Suriye. Fakat vatandaşın ilk gündemi geçim derdi olduğu için yeni yılda da aynı gündem olacaktır. İnsanlar öyle zor bir süreçten geçiyor ki, vatandaş artık ailece lokantaya bile gidemez oldu. Semt pazarlarına giden insanlarımız geç saatte alışverişlerini yapıyorlar. Bunun sebebi pazarın kapanma saatinde fiyatların düşeceği düşüncesidir. Anlayacağınız son birkaç yıldan bu yana insanların alım gücü düştü. Bu durumda orta sınıf olan emekliyi ve asgari ücretliyi doğrudan etkilemeye devam ediyor.
Bu hayat pahalılığının bir an önce durması, hükümetinde bu konuda önlemler alması gerekiyor. Hayat pahalılığına önlem alınmazsa insanlarımız kemer sıkmaya devem edecektir. Bir de eğer emekliler ve asgari ücretliler kiracı ise Allah yardımcıları olsun. 6 Şubat depremleri sonrası ev kiraları aldı başını gidiyor. 6 Şubat depremleri öncesi ile bugünü kıyasladığımızda ev kiraların artış oranında yüzde 600 zam oranı söz konusu. Bu konu depremin yaşandığı 11 ilde en çok gündem olan konuların başında geliyor.
Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya illeri başta olmak üzere depremin vurduğu 11 ilde bu sorunlar yaşanıyor. İnsanlar depremde evlerini kaybettikten sonra sağlam olan binalar için istenilen rakamlar adeta dudak uçurtuyor. Bu konuda gerçekten vatandaşlarımız mağdur durumda. Evi kira olan vatandaşlar ev sahibinin bir sonraki yılda evlerine ne kadar zam yapacağını bilmedikleri için kara kara düşünüyor. Haliyle insanlarımız bu konuda haklılar, ancak emekliye ve asgari ücretliye verilen ücretler belli.