CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, 6 Şubat depreminin ikinci yılında Gaziantep’te düzenlenen anma etkinliklerine katıldı, geceyi vatandaşlarla birlikte geçirdi.

Hasan Öztürkmen: İki yıl geçti Antepli depremzedelerin büyük çoğunluğu hâlâ konteynerlerde

Hasan Öztürkmen: İktidarın depreme karşı hiçbir hazırlığının olmadığını acı biçimde öğrendik

Genel Başkan Yardımcıları Yankı Bağcıoğlu, Aylin Nazlıaka, CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de Şubat depremlerinin ikinci yılında Gaziantep'teki anma programına katıldı.

Öztürkmen, Gaziantep’te en fazla can kaybının yaşandığı Ayşe-Mehmet Polat Sitesi'nde düzenlenen anma programına katılarak, hayatını kaybedenler anısına karanfil bıraktı.

Ocak Ayında Hububat İhracatı 1,03 Milyar Dolar Oldu Ocak Ayında Hububat İhracatı 1,03 Milyar Dolar Oldu

Öztürkmen daha sonra depremde hayatını kaybeden Umut Gençoğlu’nun anısına, annesi Esin Gençoğlu tarafından açılan Umudum Cafe'yi ziyaret etti.
Islahiye’de konteynerlerde kalan vatandaşları ziyaret eden Öztürkmen, sabah saatlerine kadar onların sorunlarını dinledi.

Ötürkmen, burada yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

Bugün, Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketlerinden biri olan 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümü. Üzerinden tam iki yıl geçmiş olmasına rağmen, bu büyük acının yarattığı travma hala ilk günkü kadar taze. Kaybettiğimiz on binlerce insanın anısı, geride kalanların yaşadığı derin yıkım ve hala çözülemeyen temel sorunlar, bu felaketin sadece doğal bir afet değil, aynı zamanda ağır ihmallerin ve yanlış politikaların bir sonucu olduğunu gösteriyor.

Gaziantep, depremden en çok hasar alan illerden. “Kıyamet tablosu” denilen bu şehirde resmî rakamlara göre 3 bin 904 hemşehrimiz hayatını kaybetti. Bakalım iki yılda gazi şehrimiz için neler yapıldı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri, Gaziantep’i de büyük yıkıma uğrattı. 1888 binanın yıkıldığı Nurdağı ile 1182 binanın yıkıldığı İslahiye en büyük hasarı alan iki ilçemiz oldu.

Deprem sonrası yaşanan manzarayı bir ömür boyu unutmamız mümkün değil. Günlerce arama kurtarma ekipleri, birçok mahallemize, köyümüze gelemedi. Nurdağı ve İslahiye’de yıkılan binalardan adım atılacak yer bulamazken, her yerden yardım çığlıkları yükseliyordu. Enkaz altından çıkarılmayı bekleyenlerin binlerce vatandaş, dondurucu soğuktan, açlıktan ve susuzluktan acı içinde can verdi.

O gün anladık ki, bu iktidarın depreme karşı hiçbir hazırlığı yokmuş. Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, Malatya’da, Adıyaman’da olduğu gibi Gaziantep’te de zamanında ve yeterli ekipmanla arama kurtarma çalışmaları yapılsa, binlerce canımız şu anda aramızda olabilirdi.

Deprem sonrası yaşananlar ayrı bir skandal. Binlerce aile, aylarca çadırlarda kaldı.

Yıkılan binaların müteahhitlerinden, o binalara ruhsat verenlerden hesap sorulmadı.

Dünya siyaset tarihinin en fena sürecini yaşadık. Yürütmenin başındaki ülkenin Cumhurbaşkanı, Hataylıların gözünün içine baka baka ‘İktidardan değilseniz, hizmet gelmez. Geldi mi? Gelmedi. Oyu bize verin ki gelsin’ dedi. Gaziantep’te Büyükşehir Belediyesi AKP’de. Buraya da hizmet gelmedi.

İki yıl önceki depremde evleri yıkılanların büyük bölümü hâlâ konteynerlerde kalıyor. Bugün Gaziantep’te hâlâ 11 konteyner kent var. Gaziantep'te 17 bin 800 civarında kalıcı konutlar için hak sahibi olmasına rağmen, evlerine taşınan sayısı sadece 5 bin civarında.

Yapılan az sayıdaki deprem konutları, siyasi şova dönüştürülerek açılıyor.

İnsanlar arasında etnik köken, mezhep ve parti ayrımı yapmayın. Biz CHP vekiliyiz ama İslahiye, Nurdağı’nda veya Gaziantep’in herhangi bir ilçesinde birinin başı dara düşerse onun da vekiliyiz.

Bugün, kaybettiğimiz binlerce insanı anarken, yalnızca yas tutmakla kalmamalı, gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması için daha sorumlu, şeffaf ve liyakat esaslı bir yönetim talep etmeliyiz. Çünkü deprem değil, ihmaller öldürür.

Editör: Samet Koçum