İki haftalık bir aradan sonra yeniden ve yeni bir başlangıç yapmak için çıktığımız ilk maçtan biraz daha umutluyduk . Yeni transferler, yeni bir oyun düzeni, belki de ilk defa bir maça 3-5-2 sistemiyle başlayarak bu maçı ne kadar çok istediğimizi ortaya koymamıza rağmen bence Antalya gibi oturmuş bir takım ve kaliteli kanatları olan bir takıma karşı böyle başlamak büyük bir riskti. Ve o risk maçın başında kendini gösterdi ve daha üçüncü dakikada golü kalemizde gördük.
Böyle bir risk alarak Antalya’nın ekmeğine yağ sürmemize bir de hakemin tüm takdir haklarını ilk kırk beş dakika boyunca rakipten yana kullanarak özellikle Veyse Sarı'nın yapmış olduğu Yeşilçamlık hareketleri tabiri caizse yemesi hem bir kişi eksik kalmamıza hem de moral olarak çökmemize neden oldu.
Açıkçası ikinci yarıdan pek de umut beklemek faydasızdı. Ama maçı tribünden de olsa izleyen Sumudica belki de bu maç için hayati müdahaleler yaparak hem Antalya’nın ataklarına bir set oluşturdu, hem de kaybedilecek bir maçtan şansının da yardımıyla yine mağlup olmadan ayrıldı.Yeni transferlere gelince; Özellikle Miralas buranın Türkiye olduğunu daha ilk maçında anlamıştır ve bir dahaki maçlarda kendisine artistlik yapanlara ve onları izlemekle yetinen Türk hakemlerine de antrenmanlarda çokça çalışacaktır umarım . Çünkü bizim ülkemiz futbolu hakemlerin istediği takımlar ve artistliği en iyi yapan oyuncuların yönettiğini görmüştür.
Takıma yeni katılan oyuncuların uyum sorununu atlattığını ve yedeklerden gelen oyuncuların da her an hazır olduğunu bir kişi hariç (M.Erdem Uğurlu ) gerçekten ilerisi için umut verici olarak gördüm . M.Erdem Uğurlu eğer maça kendisini psikolojik olarak tam verebilseydi belki de maçtan üç puan alarak dönmüş olabilirdik. Belki düşüncem abes gelebilir ama geçen yıl zor durumdayken almış olduğumuz maçları göz önüne alırsak ne bir Kayode nede bir Twumasi kapasitesinde ve kontra atağa dayalı bir oyuncumuz bugünkü kadromuzda yoktur. Sumudica'nın ilerleyen haftalar için bir çalışma yapacağına ve çözüm üreteceğini umuyorum.