Meme Kanserinde Erken Tanı, Hayatınızı Kurtarabilir!
Meme kanseri, memedeki hücrelerin kontrolsüz şekilde büyüyerek tümör oluşturduğu bir hastalıktır. Genellikle süt kanalları ve süt bezlerinden başlar. Meme kanserinin iki ana türü vardır:
İnvaziv (Yayılım Gösteren) Karsinom: Bu türde, kanserli hücreler meme dokusunu aşarak çevre dokulara yayılma potansiyeline sahiptir. Meme kanserlerinin çoğu invaziv karsinomdur ve yayılma gösterir. Yayılma özelliği gösteren kanserler arasında, meme kanallarını oluşturan hücrelerden kaynaklanan duktal karsinom, en sık rastlanan türdür. Bu kategori altında beş farklı alt tür bulunmaktadır.
Noninvaziv (Yayılma Göstermeyen) Karsinom: Bu türde, kanser hücreleri memedeki süt kanallarında veya lobüllerde kalır ve yayılma göstermez. Noninvaziv karsinom kategorisi altında ise iki farklı alt tür bulunmaktadır.
Meme Kanseri Risk Faktörleri
Değiştirilebilen Risk Faktörleri:
Hareketsiz yaşam: Fiziksel aktivite eksikliği, meme kanseri riskini artırabilir.
Fazla kilolu ya da obez olmak: Aşırı kilo, meme kanseri gelişimine zemin hazırlayabilir.
Sigara kullanmak: Sigara içmek, kanser riskini yükselten önemli bir faktördür.
Hiç doğum yapmamış olmak: Çocuk sahibi olmamak, meme kanseri riskini artırabilir.
Geç yaşta (35 yaş ve üzeri) anne olmak: 35 yaş sonrası doğum yapmanın, meme kanseri riskini artırdığı bilinmektedir.
Hiç emzirmemiş olmak: Emzirmenin, meme kanseri riskini düşürücü etkisi vardır.
Menopoz sonrası hormon tedavisi kullanmak (HRT): Menopoz sonrası uzun süreli hormon tedavisi kullanmak risk oluşturabilir.
Alkol kullanmak: Alkol tüketimi de meme kanseri riskini artıran faktörlerdendir.
Değiştirilemeyen Risk Faktörleri:
Kadın olmak: Meme kanseri, kadınlarda erkeklere göre yaklaşık 100 kat daha fazla görülmektedir.
Yaş almak: Yaş ilerledikçe, meme kanseri riski artar.
Genetik yatkınlık: BRCA1 ve BRCA2 genlerine sahip olmak, meme kanseri riskini artıran önemli bir faktördür.
Ailede meme kanseri öyküsü: Birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş, kız çocuk) meme kanseri bulunması, riskin iki kat artmasına yol açar. Ancak, meme kanserlerinin yaklaşık %85'inin, ailesinde meme kanseri öyküsü olmayan kadınlarda görüldüğünü unutmamak önemlidir.
Bir memede kanser olması: Bir memede kanser teşhisi konmuş olması, diğer memede veya aynı memenin diğer bölgelerinde kanser görülme riskini artırır.
İyi huylu meme kitleleri: Fibroadenom gibi bazı iyi huylu oluşumlar, ilerleyen dönemde meme kanseri riskini artırabilir.
Erken adet görmek: 12 yaş öncesi adet görmeye başlamak, meme kanseri riskini yükseltebilir.
Geç menopoza girmek: 55 yaş ve sonrasında menopoza girmek, risk faktörlerinden biridir.
Radyoterapi geçmişi: Göğüs kafesi bölgesine alınan radyoterapi, uzun vadede meme kanseri riskini artırabilir.
Meme Kanseri Belirtileri
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin ele gelmesi veya hissedilmesidir. Ancak, ele gelen kitle olsa da olmasa da aşağıdaki belirtiler de meme kanserine işaret edebilir:
Bir memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi
Memede ya da meme ucunda ağrı
Meme derisinde kaşıntı ve yanma, özellikle egzama veya mayasıl gibi yangısal durumlarla birlikte
Meme ucunda çekilmeler
Memede portakal kabuğu görünümü
Meme derisinde tahriş
Tek taraflı meme ucunda akıntı, özellikle kanlı akıntı
Memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, meme şeklinin değişmesi
Meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma veya kalınlaşma
Koltuk altında kitle
Medical Point Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mesut Gül, Erken Tanının Önemi ve Tedavi Yöntemleri Hakkında Şunları Belirtti:
Meme kanseri, erken evrelerinde genellikle belirti vermez. Bu nedenle düzenli kontroller ve tarama programları son derece önemlidir." Kadınların kendi kendine meme muayenesini (KKMM) öğrenmeleri ve düzenli olarak yapmaları,
erken tanı için kritik bir adımdır. Erken dönemde meme kanserine tanı konması, tedavi başarısını artırır ve sağ kalım süresini uzatır. Bu nedenle, 40-69 yaş aralığındaki tüm kadınlara 2 yılda bir mamografi çektirmeleri önerilmektedir.
Risk faktörü yüksek olanlar için ise bu tarama, yılda bir kez yapılabilir.
Meme Kanserinin Teşhisinde Kullanılan Yöntemler
Mamografi: Memeyi X ışınları ile inceleyen radyografik bir görüntüleme yöntemidir. Erken teşhis için en etkili yöntemlerden biridir.
Ultrasonografi: Özellikle memede kitle varlığında, kitlelerin özelliklerini değerlendirmek için kullanılır.
MR (Manyetik Rezonans) Taraması: Yüksek risk taşıyan bireylerde veya mamografi ile net sonuç alınamadığında başvurulan bir yöntemdir.
Biyopsi: Şüpheli bir kitle tespit edildiğinde, kitleye ait dokunun alınarak patolojik inceleme yapılmasıdır.
Meme Sintigrafisi: Ağrısız ve güvenilir bir inceleme yöntemidir. Yan etki ve alerji oluşturma olasılığı minimum düzeydedir.
Meme Kanseri Tedavisi
Meme kanseri tedavisi, hastalığın evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik göstermektedir.
Cerrahi Müdahale: Kanserli dokunun çıkarılması (lumpektomi veya mastektomi), en yaygın tedavi yöntemidir.
Radyoterapi: Cerrahiden sonra kalan kanser hücrelerini yok etmek için kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Kemoterapi: Kanser hücrelerini öldürmek için ilaç tedavisi uygulanır. Genellikle cerrahiden önce veya sonra yapılabilir.
Hormon Tedavisi: Hormona duyarlı kanserlerde, hormon seviyelerini düzenleyerek kanserin ilerlemesini engellemeyi amaçlar.
Hedefe Yönelik Tedavi: Kanser hücrelerinin belirli özelliklerine yönelik ilaçlar kullanılarak yapılan bir tedavi yaklaşımıdır.
Medical Point Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mesut Gül, toplumda meme kanseri farkındalığının artırılmasının önemine dikkat çekiyor:
"Kendi vücudumuzu tanımak, belirtileri gözlemlemek ve düzenli kontroller yaptırmak, erken teşhis için atılacak en önemli adımlardır. Meme kanseri korkulacak bir hastalık değil, ancak ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunudur." dedi