Hava Durumu

# İmo Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez

Gaziantep Ekspres Gazetesi - İmo Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İmo Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Meslektaşlarımız Günah Keçisi İlan Edilmeye Çalışılıyor’’ Haber

“Meslektaşlarımız Günah Keçisi İlan Edilmeye Çalışılıyor’’

İnşaat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu, 6 Şubat depremleri sonrası yürütülen yargı süreçleri ile ilgili bir açıklama yaptı. İMO Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, genel merkezin açıklamasını kamuoyu ile paylaşırken, “Depremlerin asıl sorumluları hesap vermeli, yargı süreçleri adil olmalıdır” diye konuştu. Gerçek Sorumlular Bulunmalı! Adil bir yargılama yapılmadan ve gerçek sorumlular tespit edilip cezalandırılmadan, ülkemizin enkaz altında kalmaya devam edeceğini ifade eden Başkan Burkay Güçyetmez, “Siyasi iktidar, deprem nedeniyle yaşanan kayıpları bir yandan ilahi takdiratla açıklarken diğer yandan suçlayacak başka kesimler aramakta, yıkılan ve hasar gören on binlerce yapının sorumluluklarını hem cezai hem de hukuki yönden meslektaşlarımızın omuzlarına yüklemeye çalışmaktadır. Tekrar söylüyoruz,6 Şubat Depremlerinin yaratmış olduğu yıkımda sorumluluğu bulunan herkesin yargı önüne çıkarılması ve bu kişilerden hukuk nezdinde hesap sorulması gerekmektedir. Çünkü biliyoruz ki adil bir yargılama yapılmadan ve gerçek sorumlular tespit edilip cezalandırılmadan, ülkemiz enkaz altında kalmaya devam edecektir.” Şeklinde konuştu. Meslektaşlarımız Günah Keçisi İlan Edilmeye Çalışılıyor Güçyetmez, şöyle devam etti: “Ancak başlayan yargı süreçlerinin seyrine bakıldığında, gerçek kusurluların ortaya çıkarılmasından uzaklaşıldığı, eksik ve hatalı yaklaşımlar içerdiği, Odamızın 03/11/2023 tarihinde yayımladığı Şubat 2023 Depremlerinde Binaları Hasar Görerek Yıkılan Statik Proje Mühendislerinin Yargılanmalarında Esas Alınacak Bilirkişi Raporlarının Teknik Yaklaşımı çalışmasının üniversitelere ait bilirkişi raporlarında dikkate alınmadığı, pek çok statik proje müellifi meslektaşımızın tutuklanarak günah keçisi ilan edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Binanın inşa edildiği tarihte mühendisin yaptığı proje kusurlu bulunursa, kusurlu olduğu hususların yıkımda ne şekilde ve ne derecede etken olabileceğinin ortaya çıkarılmasının tam ve adil olarak gerçekleştirilmesi hiç kolay değildir. Deprem bölgelerinde alınan çok şiddetli deprem kayıtları kullanılarak, yıkılan binaların gerçek davranışını ve hangi nedenlerle yıkıldığını açıklayacak modelleme ve analizlerin gerçekleştirilmesi fevkalade karmaşık ve zordur. Her bir binanın doğrusal olmayan eleman ve sistem modellemesi ve büyük yer değiştirme teorisi ile zaman tanım alanında göçme analizi çok uzun zaman alabilir ve ancak bilimsel araştırmaların konusu olabilir. Kaldı ki bazı yerleşim yerlerinde yeterli sayıda ivme kaydı bulunsa bile bunlar noktadan noktaya önemli ölçüde değişkenlik göstermektedirler. Diğer bazı yerleşim yerlerinde ise yeteri kadar, hatta hiç kayıt bulunmamaktadır. Bu bakımdan, gerçek deprem kayıtları kullanılarak bu tür modelleme ve analizlerin bilirkişi incelemeleri kapsamında yapılması pratik olarak düşünülmemelidir. Hangi Kusur, Yıkımda Ne Kadar Etkili Olmuştur? Kaldı ki böyle sofistike analizler yapılabilmiş olsa bile gerçek depremin etkisi altında projeden kaynaklanmış olabilecek kusurlar, yıkıma neden olabilecek diğer kusurlarla iç içe ve etkileşim halinde olduklarından gerçek kusurun nerede ve ne oranda olduğunu belirlemek neredeyse imkânsız olacaktır. Öyle ki statik projede bazı kusurlar olsa bile, proje dışındaki diğer kusurların ağır bastığı durumlarda bunların yıkımdaki rolü çok az olabilir, hatta hiç olmayabilir. Bu durum karşısında, olsa olsa binanın inşa edildiği tarihte yürürlükte olan yönetmelikte tanımlanan deprem etkilerine göre yapılmış olan analizden ekstrapolasyonla proje kusurlarının yıkımı nasıl etkileyebileceği konusunda bazı çıkarımlar yapılabilir. Ancak bunlar çoğu durumda nicel olmaktan çok ister istemez nitel ve sübjektif olacaktır. Burada bilirkişinin teorik bilgisi yanında mühendislik deneyiminin yeterliliği konusu da önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Bilirkişi Raporları Çelişkilerle Dolu İnşaat Mühendisleri Odası olarak halen yürütülmekte olan yargı süreçleri kapsamında hazırlanan bilirkişi raporlarında izlenmesini öngördüğümüz rasyonel ve adil yaklaşım, yıkılan binanın projesinin doğrusal elastik olmayan gerçek bina davranışını çok daha doğru bir şekilde dikkate alan Şekil Değiştirmeye Göre Değerlendirme yaklaşımıdır. Sonuç olarak, proje kusurlarının yıkımı nasıl ve ne derecede etkilediği makul gerekçelerle açıklanamaz ise, proje mühendisinin teknik olarak sorumlu tutulması söz konusu olmamalıdır. Ülkemizdeki riskli yapı stokunun varlığının hemen herkes tarafından bilinmesi, biz dahil ilgili tüm kuruluşların önlem alınması gerektiğini dillendirmesi ve bu önlemlerin neler olduğunu söylemesine rağmen 20 yıldır hiçbir eylemde bulunmayan siyasi otorite, bugün sorumluluğu yine mühendislerin üzerine yıkmaya çalışmaktadır. Çıkardıkları imar aflarıyla risk üzerine risk yaratan ve yetmiyormuş gibi imar affından faydalanacak binaları gerçek bir teknik incelemeden kaçıran yöneticiler şimdi gözlerden uzak kalmak için hedef saptırmaktadırlar. Halkın sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşamasından sorumlu olan devlet yöneticileri sorumluluklarından kaçınamazlar. 6 Şubat depremlerinin yıkımının sorumluluğunu meslektaşlarımızın üzerine yıkıp gerçek sorumluların gizlenmesi çabalarına en yüksek sesle itiraz ediyor, gerçek ve adil bir yargılama talep ediyoruz.”

“Geç kalıyoruz!” Haber

“Geç kalıyoruz!”

İMO Şube Başkanı Güçyetmez bir kez daha uyardı: Yöneticilere çağrıda bulunmaya devam eden İMO Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, “Ağır hasarlı binalar güvenli ve kontrollü şekilde yıkılmalı. Orta hasarlı binalarla ilgili genelge bir an önce çıkmalı. Yeni imar alanlarında deprem yönetmeliği dikkate alınmalı. Mevcut konut stoku depreme dayanıklı hale getirilmeli” dedi. İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, kamuoyunun  bilgilendirilmesi, hasarlı binaların durumu ve kentin muhtemel depremlere hazırlanması konusunda deprem sonrası sürece yön vermeye devam ediyor. Yaptığı etkinliklerle gerek inşaat mühendisleri gerekse de kamuoyundan büyük takdir gören İMO Gaziantep Şubesi, deprem yaralarının sarılması ve kentin depreme hazırlıklı hale getirilmesi açısından çok önemli bir etkinliğe daha imza attı. Meslek içi eğitim seminerleri kapsamında düzenlenen “Güçlendirme Teknikleri Programı”na alanında Türkiye’nin önde gelen bilim adamları ve uzmanlar katıldı. Korkut Küçükcan Konferans Salonu’ndaki seminere konuşmacı olarak katılan Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, “Güçlendirme Hakkında Genel Bilgi ve Yasal Mevzuatlar” konusunu anlattı. Prof. Dr. Ali Haydar Kayhan “Prefabrik Yapıların Deprem Davranışı ve Güçlendirme Yaklaşımları”, Prof. Dr. Erdem Canbay ise “Deprem Felaketi Üzerine Bir İrdeleme” konulu bir sunum yaptı. İnşaat mühendislerinden büyük ilgi gören seminerde, Tekstil Mühendisi Yalın Aydın “Bina Güçlendirme ve Restorasyonunda Teknik Tekstil Kullanımı”, İnşaat Mühendisi Mustafa Arı da “Güçlendirmede Hibrit Uygulamalar ve Örnekleri” konusunu anlattı. Bizi Yönetenler Uyarılarımızı Dikkate Almalı İMO Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, depreme hazırlık konusunda karamsar bir tablo çizdi: “Hep söylüyoruz. Afet bir de olayın kendisi değil doğurmuş olduğu sonuçlardır. 6 Şubat depremleri ne yazık ki depreme hazır olmadığımızı ciddi bir şekilde karşımıza çıkardı. Resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik, 100 binlerce insanımız yaralandı ve büyük travmalar yaşandı. Ekonomik, sosyolojik ve psikolojik etkilerini belki de uzun yıllar yaşayacağız.Bizi yönetenlere diyoruz ki, depreme dayanıklı kentler oluşturmak zorundayız. Bir an önce konutlarımızı, yaşam alanlarımızı depremleri afete dönüştürmeyecek derecede güvenli hale getirmemiz gerekiyor. Üzülerek bakıyoruz ki aradan yedi ay geçmesine rağmen halen yapılan çalışmaların çokta tutarlı ilerlemediğini görüyoruz. Yarın deprem olsa Gaziantep olarak hazır mıyız, bunun cevabını halen bilemiyoruz.” Vatandaş Çaresiz, Ne Yapacağını Bilmiyor Güçyetmez, şöyle devam etti: “Depremin ardından binalardaki hasar tespitleri az, orta ve ağır hasarlı şeklinde yapıldı. Ancak yedi aydır vatandaş çaresizlik içinde ne yapacağını bilmeden bekliyor. Yıkılan konutların yerine sağlıklı ve güvenli konutlar yapılması gerekiyor. Ağır hasarlı binaların kontrollü bir şekilde, iş sağlığı ve iş güvenliği çerçevesi içerisinde yıkılması gerekiyor. Yıkılan binaların yerine yine bir plan çerçevesinde sağlıklı ve güvenli konutların yapılması gerekiyor. Mevcut yapı stokumuzu depreme dayanıklı hale getirmek ve vatandaşın barınma sorununu çözmek zorundayız. Orta hasarlı binaların durumu çok önemli. Çünkü burada tam bir belirsizlik var. Vatandaş çaresizlikten ne yapacağını bilmiyor. Yetkililer de net  bir açıklama yapmıyor. Şehirlerimizi bir an önce depreme dayanıklı hazır hale getirmek istiyorsak bir yandan ağır hasarlı binalarımızı güvenli ve kontrollü bir şekilde yıkımlarını yaparken, bir yandan orta hasarlı binalarımızın için acil bir genelge çıkarılıp hangi kriterlere uygun olan binaların güçlendirilmesi güçlendireceğinin önün açılması gerekiyor. Bir taraftan da yeni imar planlarıyla bir sonraki depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor.” “6 Şubat Milat Olsun” Başkan Güçyetmez, depreme hazırlık konusunda yeni bir beyaz sayfa açılmasını da isteyerek, “Oda olarak bilgi ve birikimlerimizi toplum faydasına sunmaya devam edeceğiz. Yeniden yapılanma sürecinde depremlere karşı gerekli önemleri alınmış, sağlıklı, yaşanabilir, güvenli yapı stokuna ulaşmış ve mevcut yapı stoku güçlendirilmiş bir kent hayal ediyoruz. Bugüne kadar geçmiş depremlerden ders almadık. Artık alalım. Ağır hasarlı binaları güvenli ve kontrollü bir şekilde yıkalım, orta hasarlı binalara nasıl bir işlem yapılacağı ile ilgili bir genelge çıkaralım. Mevcut konut stokumuzu depreme hazır hale getirelim. Bunun yanında yeni imar alanları açılırken de, bilimin ışığından ayrılmadan planlamamızı yapalım. Bu zor ve uzun bir süreç. Ancak hep birlikte bunu başarmak zorundayız. 6 Şubat milat olması gerekiyor. Artık bir beyaz sayfa açalım ve adeta bir seferberlik halinde depreme karşı hazırlıklarımızı tamamlayalım” şeklinde açıklamada bulundu. Seminerin sonunda katılımcılara İMO Başkanı Burkay Güçyetmez ve Şube Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından katılımcılara plaket verildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.