Hava Durumu

#Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar Ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu

Gaziantep Ekspres Gazetesi - Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar Ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar Ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Başarımızı Yüksek Teknoloji Ve Kalitemize Borçluyuz" Haber

"Başarımızı Yüksek Teknoloji Ve Kalitemize Borçluyuz"

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu: "Kalkınma Yolu ve Amanos Tünelleri Projesi bölgeyi uçuracak" "Kur desteği yüzde 5'e çıkarılsın" Dünyanın en önemli gıda fuarları arasında yer alan WorldFood İstanbul  2024 kapsamında düzenlenen "Başkanlar Oturumu: İhracatın Kalbindeki Gıda Sektörü ve 2025 Yol Haritası" isimli oturumda konuşan Başkan Celal Kadooğlu, Türk üreticisi ve ihracatçısının son 20 yılda teknolojiye ve kaliteye verdiği öneme dikkat çekti. Türkiye'nin tarımsal gıda üretiminde dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yer aldığına vurgu yapan Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu,   "Bizim bu gücümüzü küresel anlamda avantajlı bir hale getirmemiz gerek. Bunun için de, birincisi teknolojik altyapımızın çok yüksek olması, ikincisi yeterli kapasiteye sahip olmamız, en önemli olan üçüncü unsur da lojistik altyapımızın ihtiyaca cevap verecek nitelikte olması gerekiyor. Bu üçünü birleştirdiğimiz zaman dünyada çok avantajlı hale geliriz" dedi. Cumhurbaşkanının Ziyareti Meyvelerini Veriyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bağdat'a yaptığı ziyaretin iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişimine büyük katkı yaptığına dikkat çeken Başkan Celal Kadooğlu, özellikle Kalkınma Yolu Projesine övgü yağdırdı. Kadooğlu, "Cumhurbaşkanımızın ziyareti sırasında ülkeler arasında önemli anlaşmalar yapıldı. Ancak bizim için en önemli anlaşma Kalkınma Yolu ile ilgili anlaşmadır. Bu anlaşmada 17 milyar Dolarlık bir yatırım öngörülüyor. Bunu söylerken bile heyecanlanıyoruz. Bölgemiz için çok kıymetli bir proje. Bu projede lojistik yatırımları Türkiye ve Irak toprakları üzerinde yapılacak. Doğu ve Avrupa'yı birleştirecek, inanılmaz, heyecan verici bir yatırım" şeklinde konuştu. Kalkınma Yolu gibi ihracatçıyı heyecanlandıran bir diğer projenin de Gaziantep ve çevresinde bulunan şehirleri İskenderun Limanı'na bağlamak üzere planlanan Hassa-Dörtyol Tüneli Projesi olduğunu belirten Kadooğlu, şöyle devam etti: Yine bölgemizde uzun zamandan beri heyecanla beklediğimiz bir proje var. İskenderun Limanına ulaşımı kolaylaştıracak olan tüneller ve otoyol projesi çok önemlidir. Kısa süre önce ihalesi yapıldı, 4-5 yıl sonra da hayata geçecek. Gaziantep ve bölge illerinden yapılan konteynır bazlı ihracatın tamamı Mersin Limanından gerçekleştiriliyor. Gaziantep ve Mersin arası 300 kilometredir. Bu projenin devreye girmesiyle Gaziantep'in limana ulaşımı 150 kilometreye düşecek. Çok kıymetli olan bu proje sayesinde zaman tasarrufu sağlanacak ve rekabet gücümüz artacak.  Gerek Kalkınma Yolu gerekse de Amanos tünellerinin tamamlanması ile bölgenin kalkınması büyük hız kazanacak. Bölge olarak en fazla ihracat yaptığımız ülkeler arasında Irak geliyor. Irak pazarı büyük potansiyele sahiptir. İç üretimlerin yapılmasına rağmen Türk mallarının kalitesi ve hızlı servis olduğu müddetçe bizler tercih edilmeye devam edileceğiz. Özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın Irak'a yaptığı ziyaret sonrası ilişkilerimizde belirgin bir gelişme yaşanıyor. Daha hızlı iletişim kuruyoruz. Sorunlarımızı daha kısa sürede çözüyoruz. Bu durum ülkemizin Ortadoğu ve Irak pazarına verdiği önemi gösteriyor. Bizim için çok önemli olan bir diğer ülke de Suriye'dir. Suriye coğrafi konumu gereği Ortadoğu'ya açılan bir kapıdır. Yine bizi sevindiren bir konu da, Cumhurbaşkanımızın Suriye ile ilişkileri tekrar iyileştirmek için verdiği mesajlardır. Bu mesajlar biz ihracatçıları ziyadesi ile memnun etmiştir. Suriye pazarında ilişkilerimiz güzel bir noktaya gelirse bölgemizde hızlı bir kalkınma süreci söz konusu olacaktır. Kaliteye Bakış Açımız Değişti Son 20 yıldır Türk üreticileri, sanayicileri yüksek teknolojiye yatırım yaptı. Ve yeterli kapasiteye ulaştık. Ama en önemlisi Türkiye'nin kaliteye bakış açısı değişti. Eğer bizim ihracatımız her şeye rağmen artmaya devam ediyorsa, bu bizim kaliteye bakış açımızın değişmesindendir. Mesela  ayçiçek yağı bizim ülke olarak, en güçlü olduğumuz sektörlerden birisidir.  Biz yılda 1 milyar dolarlık ayçiçek yağı ihracatı yapıyoruz. Müthiş bir rakam. Ve bu rakamın yüzde 50'sini biz Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden gerçekleştiriyoruz. Diğer sevindirici bir konu, bu yaptığımız ihracattaki hammaddenin üreticisi biz değiliz. Hammadde üreticisi Rusya, Ukrayna ve Arjantin olmasına rağmen biz bu başarıyı elde ediyoruz. Bu başarıyı teknolojimizi yenilememize ve kaliteye odaklanmamıza borçluyuz. İkinci sektörümüz makarnadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi olarak yıllık 1 milyon ton ihracatımız var. Bu şu anlama gelmektedir: Biz İtalya'nın yaptığı makarna ihracatının yüzde 50'sini Gaziantep ve Mardin şehrinden gerçekleştiriyoruz.  Bu da gerçekten onur verici bir başarıdır. Üçüncü sektörümüz de undur. Un sektöründe dünyada en fazla ihracat yapan ülkeyiz. Bu ihracatın üçte biri bölgemizden gerçekleştiriliyor." Hükümetten Düşük Kur Desteği Bekliyoruz İhracatçıların düşük döviz kurundan kaynaklanan sorunlarına da dikkat çeken Kadooğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Eğer bizler üretici ve ihracatçılar olarak bu başarıyı sürdürülebilir hale getirmek istiyorsak, bizim birinci olarak katma değerli ürünlere ağırlık vermemiz gerekiyor. İkincisi, markaya yatırım yapmamız, bu konuda daha çok bonkör olmamız gerektiği kanaatindeyim. Çünkü, gıda sektörü sürekli büyüyor. Bunun için markaya, ar-ge ve inovasyona yatırım yapmamız gerekiyor. Bu olumlu tablo içinde olumsuz durumlarımız da var. Biz ihracatçılar kur farkından dolayı ezilmiş durumdayız. Bugün enflasyonun yüzde 60, girdi maliyetlerinin yüzde 100 olduğu bir ortamda döviz kurundaki artış sadece yüzde 25'tir. Bütün kar marjımızı aşağı çekmiş durumdayız. İnanın ki, şu andaki bütün ihracatçılarımız ne kadar daha az zarar ederimin derdindedir. Bu sürdürülebilir bir ortam değildir. Elbette hükümetimiz her türlü hesabı, kitabı yapıyordur, bizden daha iyi biliyordur. Bizim Hükümetimizden şu talebimiz var; İhracatçıya verilen yüzde 2 oranında bir destek var. Yüzde 2 oranındaki kur desteğinin yüzde 5'e çıkarılmasını talep ediyoruz. Bunu hem Maliye Bakanımıza hem de Ticaret Bakanımız başta olmak üzere gerekli mercilere ilettik. Umarım ihracatçı lehine olumlu sonuçlar alırız. Biz ihracatçılar bu noktaya gelirken, elimizde çantalarla ülke ülke, şehir şehir, dükkan dükkan gezerek ihracat yapmak, ülkemize kazandırmak için çalıştık. Ülkemize kazandırmak için alın teri döktük. Rekabet gücümüzü kaybetmemiz demek, ülkemize kazandırmak için döktüğümüz alın terlerinin boşa gitmesi demektir."

WorldFood İstanbul 2024’e Gaziantep Damgası Haber

WorldFood İstanbul 2024’e Gaziantep Damgası

108 Güneydoğulu Firma WorldFood İstanbul’da Dünya’nın gıda sektöründeki en önemli fuarları arasında yer alan ve bu yıl 32.kez gerçekleştirilecek olan Uluslararası WorldFood İstanbul 2024 Fuarı İstanbul’da düzenlenen açılış töreniyle kapılarını ziyaretçilerine açtı. Gaziantep başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesinde faaliyet gösteren 108 markanın da yer aldığı fuar 3-6 Eylül 2024 tarihleri arasında binlerce ziyaretçisini ağırlayacak. Fuarın ilk gününde yoğun ilgiyle karşılaştıklarını ifade eden Başkan Celal Kadooğlu “Türkiye’nin en önemli sektörleri arasında yer alan hububat bakliyat sektörünün aynı zamanda İstanbul’da düzenlediğimiz WorldFood İstanbul Fuarıyla da ülkemizin sektörün ticaret merkezi haline gelmesine yönelik adımlarını önemli buluyoruz. Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulumuz öncülüğünde 6 sektör Birliğimizin, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu’nun, Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği’nin, ICA Fuarcılık’ın ve ALZ Grup’un iş birliği ile geçtiğimiz yıl kurulan Türkiye Gıda Platformu, WorldFood İstanbul Fuarı’nı dünyanın en iyi gıda fuarı haline getirme vizyonu ile geçtiğimiz yıl çalışmalarına başlamıştır. Türkiye Gıda Platformu’nun destekleri ile söz konusu fuar büyümeye ve güçlenmeye devam ediyor. Gıda ve içecek sektörünün Türkiye ve çevreleyen bölgedeki en büyük fuarı WorldFood İstanbul 2024 , 3 - 6 Eylül 2024 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde kapılarını bugün açtı.  Fuarda 12 ana ürün grubundan 1500’e yakın katılımcı yer alırken bölgemizden 108 markamız ziyaretçilerini ağırlıyor. Bu yıl WorldFood İstanbul 2024’te oluşturulacak olan iş hacminin 2 milyar Euro’yu aşması bekliyoruz. Bölgemizden katılan bütün firmalarımıza yönelik ilgi elbette daha fuarın ilk gününden belirgin olarak kendisini gösteriyor. Fuara katılan bütün firmalarımıza başarılar diliyorum” dedi.  

"Büyük Bir Coşku Ve Gururla Kutluyoruz" Haber

"Büyük Bir Coşku Ve Gururla Kutluyoruz"

Başkan Kadooğlu'ndan Zafer Bayramı Kutlaması: Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkomutanlığında 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz'un, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da büyük bir zaferle sonuçlandığını belirten Başkan Celal Kadooğlu, "Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, milletimizin top yekun mücadelesi ile kazanılan Büyük Zafer'in 102. yılını büyük bir coşku, heyecan ve gururla kutluyoruz" dedi. 30 Ağustos'un tarihimizde çok önemli bir yeri bulunduğunu belirten Kadooğlu, mesajında şunları söyledi: "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkomutanlığında 'Ya istiklal ya ölüm' emri ile başlayan Büyük Taarruz'la elde edilen zaferin ardından Kurtuluş Savaşı da kesin zaferle sonuçlanmıştır. Bu anlamda tarihimizde çok önemli bir yeri bulunan 30 Ağustos, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasına zemin hazırlamıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkomutanlığında kazanılan 30 Ağustos Zaferi, önemli bir askeri başarı olmanın yanında, milletimizin vatan sevgisinin ve özgürlüğüne olan düşkünlüğünün de sembolüdür. Bundan 102 yıl önce Dumlupınar'da yakılan bu özgürlük meşalesi hiç bir zaman sönmeyecek ve geleceğimizi aydınlatmaya devam edecektir. Bu duygu ve düşünceler içerisinde; başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanımız uğruna canını feda etmiş tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizi minnetle yâd ediyor, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı coşkuyla kutluyorum.”

Ayçiçek Yağında Tehlikeli Oyun Haber

Ayçiçek Yağında Tehlikeli Oyun

Yem üretiminde kullanılması gereken GDO'lu soya fasulyesi yağlarının bazı firmalar tarafından ayçiçek yağlarına karıştırılarak ihraç edildiği duyumları üzerine Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri harekete geçti. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, Türkiye'nin rafine ayçiçek yağı ihracatında dünya lideri olduğunu belirterek, " Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında önce ithalat sonra ihracat yapan rafine ayçiçek yağı sektöründe; Rusya ve Ukrayna gibi önemli üretici rakipleri geride bırakan ülkemizin bu başarısındaki en önemli faktör sektördeki bilgi birikimi ve kaliteli üretimdir" dedi. Son zamanlarda Türkiye'nin ihracat lideri olduğu rafine ayçiçek yağı sektöründe bazı firmaların tağşiş yaptığı ile ilgili duyumların artmaya başladığını ifade eden şöyle devam etti: "Dahilde İşleme Rejimi kapsamında, sektör temsilcisi bazı firmalar, yem bünyesinde kullanılmak üzere soya fasulyesi ithal ediyor. Soya fasulyesinin işlenmesi neticesinde ortaya çıkan soya yağı ve küspesinin yem sanayisinde kullanılması gerekiyor. Ancak bazı ayçiçek yağı firmalarının bu GDO'lu soya yağını ihraç ürünü ayçiçek yağları içinde karışım yağı olarak kullanarak tağşiş yaptığı ve bu yolla maliyet avantajı sağlayarak sektörde haksız rekabete yol açtıkları  ile ilgili duyumlar son zamanlarda artmaya başladı.   Söz konusu tağşiş işlemi kısa vadede piyasa dengelerini bozmakla beraber aynı zamanda kalitesi ile uluslararası ticarette lider konuma gelmiş olan ayçiçek yağı ihracatımızdaki başarımızı da uzun vadede tehlikeye sokma riski taşımaktadır. Ülkemizin rafine ayçiçek yağı ihracatındaki liderliğini tehlikeye sokacak bu tür girişimlerin önüne geçilmesi için Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği Genel Sekreterliğimiz tarafından Ticaret Bakanlığı Gümrükler Başmüdürlüğüne yazı yazılarak, mevcut denetimlere ek olarak ihraç edilmek üzere limanlara sevk edilen konteynerlerden numune alınması ve bu yolla denetimlerin sıklaştırılması talep edilmiştir. Bu konuda Bakanlığımızın gerekeni yapacağına inancımız sonsuzdur" Kadooğlu, kaliteli ürün ihracatıyla rafine ayçiçek yağı sektöründe zirveye çıkan Türkiye'nin bu alandaki prestijinin korunması için gerekli girişim ve çalışmalara devam edeceklerini sözlerine ekledi.  

294 Milyon Dolarlık Ayçiçek Yağı İhracatı Haber

294 Milyon Dolarlık Ayçiçek Yağı İhracatı

“Ayçiçeği tohumu tarife kontenjanı, rafine yağ üreticilerini kapsamalı” Cumhurbaşkanı Kararıyla 1 Ocak-30 Nisan 2025 tarihleri arasında düşük gümrük vergisiyle ayçiçeği tohumu ithalatı için tarife kontenjanı açılmasını değerlendiren Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu şunları söyledi: “Temmuz itibarıyla Çukurova’da başlayan ayçiçek hasadı, Marmara’da devam ediyor ve buradan gelen veriler bu yıl aşırı sıcakların rekolteyi etkilediğini gösteriyor. Bu süreçte ürün arz güvenliğini sağlamak ve fiyatlama davranışlarını olumlu etkilemek üzere, Cumhurbaşkanlığı kararı ile ithalat konusunda önemli bir adım atıldı. Resmi Gazete’de yayınlanan kararla gelecek yıl 1 milyon ton yağlık ayçiçeği ithalatı yapılabilmesi için tarife kontenjanı açıldı. Ham yağ üretimini desteklemeye yönelik bu düzenlemenin rafinasyon işlemiyle yemeklik yağ üreterek son tüketiciye hizmet eden işletmelere doğru genişletilmesini arzu ediyoruz. Çünkü tarife kontenjanının sadece ayçiçek tohumu kullanan firmalara tahsis edilmesinin, sektör genelinde bir asimetri ve haksız rekabet doğuracağını düşünüyoruz. Rafinasyon yapan firmalara doğru genişleme olmadığı bir durumda, ham ayçiçeği yağı fiyatlamasının serbest piyasa koşullarında sağlıklı bir şekilde oluşmama riski var.” “Ayçiçek yağı imalatı Gaziantep bölgesinde önemli bir istihdam alanı” Ayçiçek yağı imalatının Güneydoğu Anadolu’da bölgesel ekonomi için büyük bir ticari önem taşıdığına dikkat çeken Kadooğlu şunları belirtti: “Bölgeden yılda 500 milyon dolara yakın ayçiçek yağı ihracatı yapıyoruz. Firmalarımızın tanıtım gücüne bağlı olarak siparişler artıyor ve yüksek talebe bağlı olarak ayçiçek yağı ihracatımız 7 aylık dönemde miktar bazında yüzde 15 kadar daha artmış görünüyor. Tarife kontenjanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı’na göre yağlık ayçiçeği ithalatında gümrük vergisi yüzde 8, ham yağ ithalatında ise gümrük vergisi yüzde 20 olarak uygulanacak. Bu farktan, düzenlemede tohum ithalatının önceliklendirildiğini görüyoruz. Fakat; ham ayçiçeği yağını hammadde olarak temin eden ve rafinasyon işlemini yapan yemeklik yağ üreten firmalarımızın da göz ardı edilemeyecek derecede yüksek üretim kapasiteleri var. Bu tesisler özellikle Gaziantep bölgesinde önemli bir insan kaynağı için istihdam alanı oluşturuyor. Buna ek olarak, uluslararası ticari bağlantılarımız geliştikçe bölgedeki markalarımız yurt dışında daha fazla bilinen ve talep gören bir hale geliyor.”

İhracatçılar Çözüm Bekliyor Haber

İhracatçılar Çözüm Bekliyor

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, düşük kur politikasının açtığı yaraların sarılması için çözüm beklediklerini bildirdi. Kadooğlu, "Yurt dışındaki rakiplerimizle rekabet etme şansımız kalmadı. Düşük kur sorununa çözüm bulunmazsa özellikle üretici-ihracatçı firmalar için çok geç olabilir" diye uyarıda bulundu. Sanayici Ayakta Durmaya Çalışıyor Son bir yılda döviz kurundaki artışın yüzde 25 civarında olduğunu ifade eden Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, "Döviz kurundaki artış yüzde 25 ama enflasyon yüzde 60'ların üzerinde. Bunun yanında son bir yılda üretim maliyetlerindeki artış yüzde 100 civarında. Kısacası bunun anlamı şudur; Maliyetleriniz ikiye katlanırken, sattığınız ürünün fiyatı yüzde 25 artıyor. Bu şartlarda üretici-ihracatçı firmaların para kazanması bir tarafa ayakta durması bile büyük bir mucizedir" dedi. Yatırımcı Yurt Dışına Kaçıyor Düşük kur politikasının sonucu olarak özellikle üretici-ihracatçı firmaların zor günler geçirdiğini kaydeden Başkan Celal Kadooğlu, rekabet gücünü kaybeden firmaların başka ülkelere yatırım yapmaya başladığını ifade etti. Kadooğlu, "Ülkemiz için her yatırım çok değerlidir. Çünkü yatırım demek üretim, istihdam ve ihracat demektir. Kalkınma demektir, insanlarımızın gelir seviyesinin yükselmesi, hayat standartlarının artması demektir. Ancak uygulanan politikalar sonucu rekabet gücünü kaybeden firmalarımızın varlıklarını devam ettirmek için başka ülkelere gitmek durumunda kaldığını görüyor ve bundan dolayı da çok üzülüyoruz. Yüksek enflasyon ve faiz ortamında neredeyse yerinde sayan kur politikasının sonucu uluslararası pazarlarda rekabet gücünü kaybeden firmalarımız başta enerji ve işçilik olmak üzere üretim maliyetlerinin daha düşük olduğu Mısır ve Uzakdoğu ülkelerine gitmeyi tercih ediyor" şeklinde konuştu. Sadece Rekabet Edebilecek Koşullar İstiyoruz  Kadooğlu, şöyle devam etti: "Biz ihracatçılar döviz kurları fırlasın, ekonomik dengeler alt-üst olsun, diye düşünen kişiler değiliz. Ancak uygulanan kur politikası sonucu yılların emeği ve birikimi olan sanayimizi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Bizim yetkililerden tek isteğimiz var; Sadece ve sadece bize ihracat yapabilecek, rakip ülkelerle rekabet edebilecek koşulların sağlanmasıdır. Çünkü şu andaki maliyetlerle ihracat yapma şansımız çok düşmüştür. Bizim sanayimizin büyük bölümü ihracata dayalı üretim yapıyor. Biz eğer ihracat yapamazsak sanayide çarklar durur. Fabrikalar kapanır. En iyi şartta üretim kapasiteleri düşürülür. Bu da başta istihdam olmak üzere bir çok alanda sorun yaşamamıza neden olur. Hepimiz aynı gemideyiz, bu soruna bir çözüm bulmak zorundayız."

“Suriye İle Ticari İlişkiler, Büyük Önem Taşıyor” Haber

“Suriye İle Ticari İlişkiler, Büyük Önem Taşıyor”

“Türkiye bu yılın ilk yarısında Suriye'ye 700 milyon dolar dolayında ihracat yaptı. İhracatçı sektörler arasında yüzde 35,7 pay ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ilk sırada yer aldı. Bu dönemde Suriye'ye yapılan 251 milyon dolarlık hububat ihracatının yarıdan fazlası ise Güneydoğu Anadolu'dan gerçekleştirildi. Irak'la beraber, uzun yıllardır toplam ihracatımız içinde üst sıralarda gelen Suriye ile ticari ilişkiler, bölge ekonomimiz için büyük önem taşıyor. Suriye'deki aileler, başta buğday unu ve bitkisel yağlar olmak üzere pek çok temel gıda ürününü Türkiye'den tedarik ediyor. 2023 verilerine göre Suriye halihazırda ayçiçek yağı ve buğday unu ithalatının yüzde 70'ini Türkiye'den yapıyor. Savaş koşullarına bağlı olarak, milyonlarca insanın evlerini terk etmesi ülkenin ekonomisini olumsuz etkiledi. Ülkeden ayrılanlar arasında alım gücü yüksek gruplar da ön sıralarda yer aldı. Suriye ekonomisinde yaşanması muhtemel iyileşmelere bağlı olarak, şekerleme ve kakaolu mamuller gibi diğer ihracat kalemlerimizde de artışlar görebiliriz. Suriye’nin bölgenin önde gelen ülkelerinden biri olarak, coğrafi konumu itibarıyla da jeostratejik bir önemi var. Bu potansiyeli açığa çıkarmak ve Orta Doğu’da yeni pazarlara açılma noktasında da bizim için güçlü bir partner olabilir.  İki ülke arasındaki siyasi ilişkilerde yeni bir sayfa açılmasından, Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde normalleşmeyi ön planda tutan temaslar kurulmasından bölgedeki iş insanları olarak elbette büyük memnuniyet duyarız. Tarihsel olarak köklü bağlarımız ve ticari anlamda güçlü bağlantılarımızla, bu sürece elimizden geldiğince katkı sağlamaya da hazırız.”  

Güneydoğulu İhracatçılardan Şırnak Valisi Atay'a Ziyaret Haber

Güneydoğulu İhracatçılardan Şırnak Valisi Atay'a Ziyaret

Şırnak Valisi Cevdet Atay, Güneydoğulu ihracatçıları makamında kabul ettikten sonra ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ziyaret sırasında, Gabar dağında çıkarılan petrol, Habur Sınır Kapısı ve ilin genel ekonomik yapısı ile ilgili konular gündeme geldi. Gabar'dan günlük 43 bin varil petrol çıkarıldığı ve kalitesi çok yüksek olan petrolün dünya standartlarında olduğu ifade edildi. Diğer taraftan bölgede seracılık alanında önemli bir potansiyel bulunduğu belirtilirken, seracılığın gelişmesinin bölgenin en güçlü olduğu sektör olan lojistik açısından da önemli faydaları olacağına dikkat çekildi. Habur'la ilgili şikayetler azaldı Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan kapısı olan Habur Sınır Kapısının bölge ekonomisi için çok önemli olduğunun vurgulandığı ziyaret sırasında, Habur'daki araç ve yaya geçişlerinde yaşanan sorunların büyük ölçüde çözüldüğü ifade edildi. Bölge ekonomisinin can damarı niteliğindeki Habur'dan geçişlerin kolaylaştırılması için teknolojik anlamda modernizasyonun da planlandığı belirtildi. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Habur Gümrük Kapısında da ziyaret ve incelemelerde bulundu. İpekyolu Gümrükler ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Ayhan Coşkuner ve Habur Gümrük Müdürü Halil Gözeller'i ziyaret eden Güneydoğulu ihracatçılar, Habur ile ilgili şikayetlerin azaldığını belirterek, sorunların çözülmesindeki gayretlerinden dolayı yetkililere teşekkür etti.

Kalkınma Yolu Projesi, Güneydoğu’ya Can Suyu Olacak! Haber

Kalkınma Yolu Projesi, Güneydoğu’ya Can Suyu Olacak!

Kadooğlu: Habur, bölge ekonomisinin can damarıdır Güneydoğulu ihracatçıların Cizre ve Silopi’deki ziyaretleri sırasında, bölgenin istihdam artırıcı yatırımlara ihtiyaç duyduğu vurgulanırken, Kalkınma Yolu Projesinin bölge iş dünyasında büyük bir heyecan yarattığı dile getirildi. Türkiye’yi Basra Körfezine bağlayacak yeni İpek Yolu olarak değerlendirilen Kalkınma Yolu Projesi ile bölgenin cazibe merkezi olacağı ifade edildi. Kalkınma Yolu Projesi Büyük Bir Şans Güneydoğulu ihracatçıları makamında kabul eden Cizre Kaymakamı Nazlı Demir, nüfusu 164 bin olan Cizre’de fiili olarak 200 bin kişinin yaşadığını belirterek, ilçede istihdamı artırıcı yatırımlara ağırlık vermek istediklerini söyledi. Ana gündem maddelerinin aş, iş ve istihdam olduğunu ifade eden Kaymakam Nazlı Demir, “İlçemiz lojistik altyapısı anlamında çok güçlü. Her türlü yatırıma açık, ihtiyaç var. Önümüzdeki 10 yılda burası cazibe merkezi olacak. Stratejik bir noktadayız. Çok önemli bir ilçeyiz. 10 yıl sonra en az 500 bin nüfus öngörüyoruz. Huzur ve güven ortamı arttıkça bölgenin ekonomik potansiyeli de artıyor. Diğer taraftan Kalkınma Yolu Projesi bölgemiz ve ilçemiz için büyük bir şans. Yol Cizre’den geçiyor. Bu yol tamamlandığında sadece bölgemiz ve ülkemiz için değil tüm Ortadoğu için de can suyu olacak” dedi. Kadooğlu: Bölgenin Gelişimi İçin Her Türlü Desteği Vermeye Hazırız Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu da, Kaymakam Nazlı Demir’e Cizre’deki başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Kaymakam Nazlı Demir’e, Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin çalışmaları hakkında da bilgi veren Başkan Kadooğlu, ziyaret sırasında şunları söyledi: “Cizre, gerek tarihi geçmişi, gerekse de sahip olduğu ekonomik potansiyeli ile ülkemizin ve bölgemizin önemli bir ilçesi. İlçemizde son yıllarda çok büyük bir değişim ve gelişim gözleniyor. Bu memnuniyet verici gelişimin devam etmesi için bizler de elimizden gelen her türlü katkıyı sunmaya hazırız” diye konuştu. “Silopi Yakın Gelecekte Bölgenin Yıldızı Olacak” Silopi Kaymakamı Cihat Koç da, Güneydoğulu ihracatçıları kabulünde ilçenin ekonomik ve sosyal potansiyeli ile ilgili bilgiler verdi. Kaymakam Koç, “Silopi gelecekte bölgenin yıldızı olmaya adaydır” dedi. İlçede seracılık, besi ve karma Organize Sanayi Bölgeleri ile ilgili çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Kaymakam Cihat Koç, “Amacımız ilçede istihdamı artırıcı yatırımlarla insanlara yeni kapılar açmaktır” şeklinde konuştu. Kalkınma Yolu Projesinin ilçenin gelişimine büyük katkı sağlayacağını ifade eden Kaymakam Koç, ilçenin gelecekte gerek nüfus, gerekse de ekonomik gelişim anlamında çok hızlı bir ivme kaydedeceğini vurguladı. Habur, Bölge Ekonomisinin Can Damarıdır Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu da, ziyaret sırasında Silopi Kaymakamı Cihat Koç’a Mardin ve Irak programı ile ilgili bilgi verdi. Geçmişte Habur Sınır Kapısında yaşanan sorunların önemli bölümünün çözüme kavuşturulduğunu belirten Başkan Kadooğlu, “Habur bölgemiz ekonomisi için çok önemli. Adeta can damarı. Habur Sınır Kapısında yaşanan sorunlar da ekonomiyi doğrudan etkiliyor. Habur Sınır Kapısındaki sorunların çözümünde büyük katkısını gördüğümüz Kaymakamımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Başkan Kadooğlu Ve Yönetim Kurulu Cizreli İş İnsanları İle Buluştu Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Topumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu ve yönetim kurulu üyeleri Cizre Sanayi ve Ticaret Odası’nı da ziyaret etti. Cizre STO Ömer Faruk Yıldırım ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya gelen Güneydoğulu ihracatçılar, karşılıklı işbirliği imkanları konusunda görüş alışverişinde bulundu. Cizre Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Ömer Faruk Yıldırım, gerek ilçemiz gerekse de Gaziantep İpekyolu üzerinde bulunuyor. Gaziantep ile hem gönül bağlarımız hem de önemli ticari ilişkilerimiz var. Biz hızla gelişen bir ilçeyiz. Nakliye konusunda Türkiye’nin en büyük 4. Filosuna sahibiz” dedi. Başkan Celal Kadooğlu da, Cizre ile Gaziantep arasında yoğun ticari ilişkileri geliştirmek istediklerini belirterek, kadim ilçe Cizre’nin gelişimi ve kalkınması için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.