Hava Durumu

#Göz

Gaziantep Ekspres Gazetesi - Göz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Lazer Göz Çizdirme Fiyatlarında Nelere Dikkat Edilmeli? Haber

Lazer Göz Çizdirme Fiyatlarında Nelere Dikkat Edilmeli?

Doktor Seçimi Lazer göz ameliyatının başarısı, operasyonu gerçekleştiren cerrahın tecrübesine ve yetkinliğine bağlıdır. Deneyimli bir doktor, operasyonun risklerini minimize ederken, başarı oranını yükseltebilir. Göz ameliyatı konusunda kendini kanıtlamış bir uzmana sahip olmak, hastanın güvenliğini ve memnuniyetini sağlar. Ancak, bu tür doktorlar genellikle daha yüksek ücretler talep ederler. Çünkü tecrübe, başarı oranını doğrudan etkileyen en önemli unsurlardan biridir ve bu da lazer göz çizdirme fiyatları üzerinde belirleyici bir faktör olarak karşımıza çıkar. Uzman bir doktorun eğitimi, daha önce gerçekleştirdiği operasyonlar ve aldığı geri bildirimler fiyatın belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Riskleri en aza indirgemek ve daha sağlıklı sonuçlar almak isteyen hastalar, doktor seçimini yaparken fiyat faktörünü göz önünde bulundurmalı ancak asıl önceliği doktorun tecrübesine vermelidir. Hastanın Göz Durumu ve Kullanılan Teknolojiler Lazer operasyonları, her hastanın göz durumuna göre özelleştirilir. Bu süreçte doktorlar, hastanın göz yapısına en uygun teknolojiyi belirler. Günümüzde kullanılan farklı lazer çözümleri mevcuttur ve her biri farklı maliyetlere sahiptir. Hastanın göz yapısı, lazer operasyonu için hangi yöntemin kullanılacağını belirlerken, kullanılan teknolojiler de fiyat farkını ortaya çıkarır. Göz yapısı daha karmaşık olan hastalar, daha özel ve gelişmiş teknolojilere ihtiyaç duyabilir. Bu durum, lazer göz çizdirme fiyatları üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, operasyon öncesi detaylı bir muayene ile hastanın göz durumunun analiz edilmesi, hem süreç hem de maliyet açısından önemlidir. Klinikler ve Sağlanan İmkanlar Lazer göz ameliyatının yapılacağı kliniğin seçimi, fiyat üzerinde oldukça belirleyici bir unsurdur. Klinikte sunulan hizmetlerin kalitesi, kullanılan teknolojilerin güncelliği ve doktorun uzmanlığı gibi faktörler klinik ücretlerini doğrudan etkiler. Daha donanımlı ve konforlu kliniklerde sunulan hizmetler, daha yüksek fiyatlara neden olabilir. Ancak, burada hastanın tercihleri de devreye girer. Klinik seçiminde, operasyon öncesi ve sonrası sunulan hizmetlerin kapsamı da göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, operasyon sonrasında yapılacak kontrollerin sıklığı ve düzeni, göz sağlığının korunmasında büyük bir rol oynar. Bu kontrollerin daha sık ve titiz bir şekilde yapılması, ameliyat sonrası iyileşme sürecini daha güvenli hale getirir, ancak maliyetleri de etkiler. Klinik seçerken sadece fiyat değil, sunulan hizmetlerin kalitesi ve hastanın ihtiyaçları da dikkate alınmalıdır. Lazer Göz Çizdirme Fiyatlarını Etkileyen Diğer Unsurlar Operasyonun planlanması aşamasında göz önünde bulundurulması gereken diğer unsurlar da fiyatlar üzerinde etkili olabilir. Operasyon öncesinde yapılacak detaylı muayeneler, göz yapısının analiz edilmesi ve ameliyat için uygun hale getirilmesi sürecinde yapılan işlemler, fiyat farkına neden olabilir. Aynı şekilde, operasyon sonrasında yapılacak göz bakımı ve tedavi süreci, ameliyatın toplam maliyetini etkileyen unsurlar arasında yer alır. Lazer göz çizdirme fiyatları birçok farklı faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Doktorun tecrübesi, kullanılan teknoloji, hastanın göz durumu ve klinik seçimi gibi unsurlar, ameliyatın fiyatını belirlemede önemli rol oynar. Bu nedenle, lazer göz ameliyatı düşünen kişilerin bu faktörleri göz önünde bulundurarak karar vermesi, operasyonun başarısı ve memnuniyeti açısından önemlidir. Operasyon öncesi detaylı bir araştırma yapmak, doğru klinik ve doktoru seçmek, hem fiyat hem de sonuç açısından en uygun kararı vermenize yardımcı olacaktır.

Gözlerde ‘Kuruluk’ Tehdidi Haber

Gözlerde ‘Kuruluk’ Tehdidi

“Çocuklarda bile salgınlar gibi görmekteyiz” “Hastaların yüzde 60-70’inde göz kuruluğu bulgularını görüyoruz” Son yıllarda teknolojik cihazların iş ya da çeşitli nedenlerle yoğunlukla kullanılması, küçük yaşlardan itibaren ekran bağımlılığının oluşması gibi durumların etkisiyle gözler kurulukla ilgili sıkıntılar meydana geliyor. Gözlerde kuruluk; yanma, batma hissi, kaşıntı, kızarıklık gibi yaşam kalitesini düşüren problemlere neden olurken uzmanlar uyarıyor. Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Arıcı, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Arzu Taşkıran Çömez da gözlerde kuruluk ve etkilerine yönelik konuştu. Prof. Dr. Arıcı ve Prof. Dr. Çömez, uzun süre bilgisayar ekranına bakarken göz kırpmayı aksatmanın gözyaşının buharlaşmasını artırarak, ‘gözlerde kuruluk’ problemine neden olduğunu belirterek vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. “En önemli grup; ağır kuru gözler” Göz kuruluğunun birçok kişiyi etkileyen bir durum olduğunu aktaran Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ceyhun Arıcı, “Göz kuruluğu aslında uzun zamandır olan ama teknoloji çağında yaşadığımız için artık çocuklarımızın ne yazık ki tabletler, telefonlar, bilgisayarlara maruziyetiyle beraber temelde 2 tipe ayırabiliriz. 1 üretim azlığı, gözyaşının yeterli üretilememesi, 2 üretilenin yeterli korunamaması. Göz kuruluğu niye önemli; gözyaşı içerisinde 150’nin üzerinde protein olan, insan bedenindeki en önemli sıvılardan bir tanesi. Dolayısıyla belli bir miktarın altına indiği zaman değerliliği o zaman anlaşılıyor. Hem bakteriye, virüse karşı koruma hem oradaki savunma, beslemeyi sağlayan bir materyal. Göz kuruluğu da kendi içinde temelde ağır, orta ve hafif diye ayırabiliriz. Burada en önemli grup; ağır kuru gözler. Kişide ağrı yanma, batma, kumlanma, görüş konforunda azalma oluşturuyor. Işık ışınları ilk başta gözyaşı bezimize sonra korneamızdan görme merkezimize doğru gidiyor. Yağmurlu bir havada sileceksiz bir araba kullandığımızı düşünelim, nasıl ışık yansır, saçılır dolayısıyla görüş konforu etkilenir. Batmalar, yanmalar, bütün uyku konforu da etkilenir, kişiyi gece uykusundan uyandırır, bütün yaşam kalitesini ne yazık ki etkileyebilir. Konsantre işlerle uğraştığımız zaman göz kırpma reflekslerimiz azalır, göz ne kadar açık kalırsa o kadar var olan buharlaşmayla kaybolabilir. 20 dakika boyunca konsantre bakıyorsak 20 saniye boyunca kafamızı kaldırıp uzağa doğru ya da gözleri kapatma yapmalı. Bulunduğumuz ortam ideali oda ısısı, nem yüzde 40’ın üzerinde olmalı. Kuru havada alışveriş merkezleri gibi merkezi sistemlerde özellikle orta ağır kuru gözü olanlar bunu direkt hisseder. Ağır, orta ağır dediğimiz tablolar daha özellikli durumlar. En sık gördüğümüz bulgusal kuru gözler orada da şu; gözün özellikle saydam dokusu korneada yaralar gelişebilir, bu açık yaralar enfeksiyon için zemin oluşturur. Erken dönemde gerekli tedaviyi ve önerilerimizi yapmamız lazım. Önce yaşam şekli olarak kişiye yapması gerekenlerin önerisinde bulunuyoruz. Sonrasında tıbbi tablolaya bağlı damlasal tedaviler, ağır durumlarda bazen sistemik, ağızdan tedavilerle gözyaşını üretmeye çalışmak” dedi. “Çocuklarda bile salgınlar gibi bir göz kuruluğu görmekteyiz” Geçmişe nazaran çok daha fazla kuru göz şikayetiyle gelen kişi olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Arzu Taşkıran Çömez, “Göz kuruluğu dediğimiz hastalık oldukça yoğun. Eskiden sadece belli bir yaştan sonra kişilerde görülebilirken artık çocuklarda bile salgınlar gibi görülen bir göz kuruluğu görmekteyiz. Burada en önemli şey; süre, süreyi azaltmak, ara vermek ya da suni gözyaşı kullandıktan sonra ekrana bakmak, ekranın ışığını kesen gözlük camları da var. O tip yardımcı araçlarla bu sorunları azaltabiliriz. Şu an hastaların neredeyse yüzde 60-70’inde göz kuruluğu bulgularını görüyoruz. Tabi iklimle de ilgisi var, daha çok ekran, telefon gibi şeylerle ilgili olduğunu düşünmekteyim. Çok uzun süreler çalışmamak lazım, ekranın kendi göz seviyemizde olması lazım. Göz kuruluğu, sıklıkla çevresel etmenlerle oluşur. Olduğunuz ortam, mesleğiniz, bunların hepsi bir etken olabilir. Yaş en önemli etkenlerden, kadın olmak, menopoz sonrası kadınlarda daha sık görülebilir. Bir takım sistemik hastalıkların da ilk bulgularından bir tanesi olabilir. Örneğin; romatolojik hastalıklar, kolajen doku hastalıkları dediğimiz hastalıkların bir bulgusu olarak da ortaya çıkabilir ama yaşlanmayla zaten hepimizi bir kuru göz hastası adayıyız. Bunun yanı sıra çeşitli meslekler, ısıya maruz kalınan ortamlar, klimalı ortamlarda çalışmak etki edebiliyor. Hiçbir şikayet olmasa bile kişilerin senede bir kez göz muayenesinden geçmesi gerekir, bu çocuklarda biraz daha sık olabilir. Ekran maruziyeti sonrasında yani yakına bakmayla hepimizde özellikle çocuklarda miyopinin çok fazla arttığını gözlemliyoruz. Dünyada 2050 yılında dünya nüfusunun neredeyse yarısının miyop olacağıyla ilgili oran da veriliyor. Çocuklarda yakın çalışmanın süresinin azaltmak lazım. Örneğin; maksimum 20 dakikadan sonra yakın çalışmayı bırakıp uzağa bakarak gözlerini dinlendirmesi gerekli” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.