Hava Durumu

#Emek Partisi (Emep) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca

Gaziantep Ekspres Gazetesi - Emek Partisi (Emep) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Emek Partisi (Emep) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Memurun Tuvalet Kağıdını Alarak Açığı Kapatamazsınız” Haber

“Memurun Tuvalet Kağıdını Alarak Açığı Kapatamazsınız”

BOTAŞ’ın borç ve alacaklarının mahsup edilmesini düzenleyen 5. Madde üzerine konuşma yapan EMEP Milletvekili Karaca, vergi ve tasarruf tartışırken bir kez daha BOTAŞ’ın borçlarının silinmesine yönelik düzenleme ile karşı karşıya olduklarını söylerken Türkiye’nin en büyük kamu kurumlarından biri olan BOTAŞ’ın, her yıl merkezi bütçeden 10 milyarlarca lira tutarında pay ayrılmasına karşın, neden sürekli zarar ettiği sorusuyla konuşmasına başladı.  “ZENGİNİ SÜBVANSE EDİP FATURAYI HALKA ÇIKARIYORSUNUZ” BOTAŞ’ın Gazprom’a milyonlarca liralık borcunun ötelendiği haberlerini hatırlatan Karaca Enerji ve Tabii Kaynaklar eski bakanının borcu doğrulamasına karşın mevcut bakan Bayraktar’ın yalanladığını ancak buna karşın kanun gerekçesinde “BOTAŞ nakit yönetiminde zorlanıyor” ifadelerinin geçtiğini vurguladı.  Sübvansiyon politikasının bu halka yük olduğunu söyleyen Karaca “Boğaz kenarındaki bir kodamanın yalısında yaktığı gazın fiyatıyla, Sultanbeyli’deki Ayşe Teyze’nin 50 metrekarelik gecekondusunda yaktığı gazın fiyatı aynı. İkisi de sübvanse edilmiş gaz tüketiyor. Zengini sübvanse ediyorsunuz; BOTAŞ zarar edince de yükü tekrar halka yıkıyorsunuz. Bütçe açık verdikçe halkın eğitiminden, sağlığından, memurun servisinden kısıyorsunuz… Davul halkın sırtında, tokmağı sermayenin elinde!” sözleriyle tepki gösterdi.  “BOTAŞ’I AKP POLİTİKALARI ZARARA UĞRATIYOR” Seçimlerde oy için “yerli ve milli gaz” söylemiyle zengin-fakir ayrımı yapmadan bir yıl bedava verilen gazın, 35.6 milyarlık faturasını “görev zararı” adı altında Hazine’ye fatura edildiğini belirten Karaca “BOTAŞ gibi stratejik bir kurumu siyasi iktidarın aparatı olarak kullanıyorsunuz, üstüne sermaye aktarma aracı olarak da kullanıyorsunuz. Bütün gaz depolama alanı inşasının, kargolamaların, tedarik işlemlerinin bildik yandaş şirketlere ihale edilmesinde görüyoruz bunu! Bu seçilmiş tedarikçilerle ‘al ya da öde’ esasına dayanan 20-25 yıllık anlaşmalar yaptınız. Kimlere ne peşkeş çektiniz, çıkın açıklayın, BOTAŞ neden nakit yönetiminde zorlanıyormuş görelim.” dedi. BOTAŞ’ı zarara uğratan şeyin, AKP’nin halk düşmanı, kapitalist dostu ekonomi planları ve uygulamaları olduğunu belirten EMEP Milletvekili Karaca, “Doğalgazın ucuz olduğu dönemde yenilemediğiniz uzun vadeli anlaşmaların bedelini de yine bu yoksul halk ödüyor. TL’yi değersiz kılan politikalarınız, kurlar yükseldikçe BOTAŞ zararını kabartıyor. Varlık Fonu’na devredildikten sonra sürekli zarar etmeye başlayan BOTAŞ’ı mali açıdan neredeyse iflas ettiren uygulamalarınızla, özelleştirmenin de kapısını açıyorsunuz. KİT’leri yediniz doymadınız, sattınız sermayeyi doyuramadınız, elde avuçta kalanı da talan etme peşindesiniz.” sözleriyle özelleştirme planlarına tepki gösterdi.  Yanlış politika ve kararlar nedeniyle vatandaşın cebinin yandığını ifade eden milletvekili “Halktan paket paket, torba torba çalıyorsunuz! Parlamentoyu da paketlerinize kılıf yapıyorsunuz! Önce halkın bütçeye katılım hakkını gasp ettiniz, şimdi Parlamentonun bütçe hakkını elinden alıyorsunuz. Yine Anayasayı çiğniyorsunuz!” sözlerini sarf etti  “MEMURUN TUVALET KAĞIDINI ALARAK AÇIĞI KAPATAMAZSINIZ” Oylanan kanunun “Tek adam iktidarının kapitalistleri ihya etme, ideolojisini kanuna çevirme projesi” olarak nitelendiren Karaca “Bütçe gelirlerinin 4’te birini büyük patronların borçlarını silerek peşkeş çektiniz, memurun tuvalet kağıdını elinden alarak açığı kapatacaksınız; öyle mi? Peki sarayın uçaklarını ne yapacaksınız?  Halkı ‘garanti’ yaparak kamu özel ortaklığı adıyla yabancı sermayenin önüne serdiğiniz dövizden halılara dokunacak mısınız? Kamu ihale yasasına dayandırdığınız adrese teslim uygulamalara ne olacak?” diyerek bu kanunla tasarruf olmayacağını dile getirdi.  Borç yaratıp halka fatura etmenin tasarruf olmayacağının altını çizen Sevda Karaca, “Bu kanunu BOTAŞ’ın borçlarını silmek, BOTAŞ’ın alım, satım ve ihalelerini kanun ve denetim dışı bırakmak, Çinli sermaye grubuna vergi teşviki sağlamak için çıkartıyorsunuz. Özetle bütün mali yetkileri tek adamın elinde toplamak için çıkartıyorsunuz. Açlıkla yaşamaya mahkum ettiğiniz bu halkın, onlarca araçlık konvoylarla tur attırdığınız yalanlara karnı tok. Bu ülkenin yoksul işçi ve emekçileri tasarrufu ampulü söndürerek yapacak!”

Şehir Hastanesinin Sorunları Bitmiyor Haber

Şehir Hastanesinin Sorunları Bitmiyor

Gaziantep’te çeşitli hastanelerde görev yapan 80 civarında fizyoterapistin Ekim 2024’ten bu yana Gaziantep Şehir Hastanesine zorunlu görevlendirme ile gönderildiğini aktaran Sevda Karaca, yönetmeliğe göre 2 aydan fazla olmaması gereken re’sen görevlendirmenin yaklaşık 7 sürdüğünü belirtti. 30-35 fizyoterapistin kadrosunu Gaziantep Şehir Hastanesine aldırmak zorunda kaldığını ve diğer fizyoterapistlerin eski görev yerlerine dönmeyi beklediklerini ifade eden Karaca Bakan’a verdiği yazılı soru önergesinde “Fizyoterapistler zorunlu görevlendirmeden vazgeçilmesini, hiçbir ayrım yapılmaksızın görev yerlerine dönerek daha sağlıklı şartlarda; ekipman, personel eksikliği olmadan çalışmayı talep etmekteler. Fizyoterapistler işbu sorun ve taleplerini hastaneye ve İl Sağlık Müdürlüğüne iletmelerine karşın cevap alamadıklarını veya geçiştirildiklerini belirtmişlerdir.” şeklinde aktardı. Fizik tedavi bölümlerinin diğer devlet hastanelerinin tamamında kapatıldığını ve Gaziantep Şehir Hastanesinde 150 yataklı fizik tedavi hastanesi açıldığını aktaran Karaca, vatandaşların Gaziantep Şehir Hastanesinde ve dolayısıyla nitelikli ve yeterli fizik tedavi hizmetine ulaşamadıklarını belirtti. Fizyoterapistlerinse, Gaziantep Şehir Hastanesine yeni cihazlar alınmadığı için diğer hastaneden getirilen neredeyse kullanılamayacak durumda olan cihazları kullanmak zorunda bırakıldıklarını aktaran Karaca, ayrıca birlikte mesai saatlerinin uzatılacağına dair bir söylentinin de kendisine iletildiğini belirtti. Milletvekili Karaca önergede “Açıldığı günden bu yana sorunları bitmeyen Gaziantep Şehir Hastanesi, halk sağlığını korumak bir yana tehlikeye atmaktadır.” ifadelerine yer verdi.  EMEP Milletvekili Karaca, Bakan Koca’dan şu soruların yanıtını istedi: 1.Gaziantep’te bulunan hastanelerin kaçında fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi bulunmaktadır? Bunlardan kaç tanesi kamu (devlet) hastanesidir? Kamu (devlet) hastanelerindeki fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümlerinin kapatılma gerekçesi nedir?  2.Gaziantep’te toplamda kaç tane kadrolu ve sözleşmeli fizyoterapist bulunmaktadır? Bu kişilerin görevlendirmelerinin hastanelere göre dağılımı nedir?  3.Zorunlu görevlendirme hangi amaç ve gerekçeyle yapılmaktadır? Gaziantep Şehir Hastanesine zorunlu olarak görevlendirilen fizyoterapistlerin görev süreleri dolmalarına karşın neden eski görev yerlerine iade edilmemiştir?  4.İddia edildiği gibi mesai saatlerini uzatmak gibi bir plan var mıdır? 5.Gaziantep’te fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinde tedavi gören hasta sayısı kaçtır? Vatandaşların, fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetinden yeterince sağlıklı bir şekilde yararlandıklarını düşünüyor musunuz?

Karaca, Hayalet Kız Öğrencileri Sordu Haber

Karaca, Hayalet Kız Öğrencileri Sordu

Cumhuriyet Gazetesinin 5 Mayıs 2024 tarihli “Eğitimciler, 'Bu büyük bir suç' dedi, Bakanlığı ve Meclis’i göreve çağırdı: 'Hayalet öğrenciler'” başlıklı haberini hatırlatan Sevda Karaca, verdiği yazılı soru önergesinde karma eğitime karşı olan tarikat üyelerinin kız çocuklarını okula göndermemesini gündem etti.  Haberde olaya tanık olan bir öğretmenin anlattıklarını aktaran Karaca, “12. sınıflar sınav kaygısı nedeniyle okula gelmek istemiyor. İşin acı yanı bu sorunun küçüklerde de yaşanması. Özellikle kız çocuklarında. Örneğin bir özel ilkokulda kayıtlı görünen kız öğrencinin okula gelmediği fark ediliyor. Yönetim ‘Böyle bir durum yok’ dese de kız öğrenci sadece sınav günleri sakallı, cüppeli adamlar tarafından okula getiriliyor, özel bir odada sınava sokuluyor ve sonra da götürülüyor. Lise son sınıfların bir gerekçesi var ama küçük yaştaki hayalet öğrencilerin tarikat baskısı altında dini eğitimle beyinleri yıkanıyor. Öğrenci dönem sonlarına doğru okula uğrayıp müdür yardımcısının yönetiminde sınav kâğıtlarını doldurup not alıyordu. Bizlere söylenen, ailenin son derece muhafazakâr olduğu ve kızlı-erkekli eğitime karşı olduğuydu. Bunu genelde aşırı dinci, muhafazakâr aileler, aşiret aileleri ya da siyasi bağlantısı olan aileler istiyordu.” ifadelerini hatırlattı.  Aynı iddiaların devlet okulları için de dillendirildiğini belirten Milletvekili Sevda Karaca “Okula gitmeyen bir öğrencinin okuldaymış gibi gösterilmesi okul idarecileri açısından bir suç olduğu gibi öğrenciyi okula göndermeyen veli için de suçtur. Dini tarikat ve cemaat mensuplarının kız çocuklarını eğitimden alıkoyan bu tavırlarının okul idarelerince desteklenmesi kabul edilemez.” şeklinde kaydetti.  EMEP’li Sevda Karaca, “Hayalet Öğrenciler”e ilişkin şu soruların yanıtını istedi: Basına yansıyan bu ve benzeri haberlerde yer alan iddialara ilişkin Bakanlığınız bilgi sahibi midir?  Öğrencilerin okullara kayıtlarının yapılıp yapılmadığı; kaydı olan öğrencilerin okullara gönderilip gönderilmediği ne şekilde ve ne sıklıkla denetlenmektedir? 2023-2024 eğitim öğretim yılında okula kaydı yaptırılıp okula gönderilmediği tespit edilen öğrenci sayısı kaçtır? Bu konuda il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ve Bakanlığınıza kaç tane bildirim ya da şikayet yapılmıştır? Kaç öğrenci Bakanlığınızın teftişleri ile tespit edilmiştir?  Bu öğrencilerin velileri ve kayıtlarının bulunduğu okulların idarecileri için ne tür işlemler uygulanmıştır? 2023-2024 eğitim öğretim yılında Türkiye genelinde kaç öğrenci yasal devamsızlık sınırını aşmıştır? Bunların yaş, sınıf ve cinsiyet dağılımı nedir?

Karaca’dan Bakanlığa: Patron Korumayın, İşinizi Yapın Haber

Karaca’dan Bakanlığa: Patron Korumayın, İşinizi Yapın

Gaziantep'te Eruslu Global Şirketler Topluluğuna bağlı fabrikalar Ecoplast, Eruslu Sağlık Ürünleri, BZ İnşaat ve Erpen isimli şirketlerin hem işçilerinin dönük hak ihlalleri yaşattığı hem de çeşitli usulsüzlüklerle vergi kaçırdığına ilişkin işçiler açıklamalar yapmıştı. Geçtiğimiz temmuz ayında ortaya çıkan bu durumu Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verdiği yazılı soru önergesi ile soran Karaca’ya Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından cevap verildi. Verilen cevapta tüm mükelleflere eşit ve düzenli vergi denetimi yapıldığı şeklinde matbu sözler söylendi.  Sorularına yanıt alamayan EMEP Gaziantep milletvekili Sevda Karaca, twitter hesabından yaptığı açıklamada Bakanlığa seslenerek “Bu usulsüzlüklerle hem devletten vergi çalınıyor hem de işçilerin kıdem tazminatından, fazla mesailerinden, emekliliğinden, geleceğinden çalınıyor. Patron korumayı bırakın, görevinizi yapın, sorumluları ortaya çıkarın, bu usulsüzlüğü cezalandırın!” dedi.  NE OLMUŞTU? Temmuz 2023’te işçilerin basına yaptığı açıklamada Eruslu Global’e bağlı fabrikalarda, ortalama işçi ücretleri 12 bin TL civarında olmasına karşın bütün ücretler resmiyette asgari ücret olarak gösterildiği; asgari ücret tutarının üzerindeki ödemeler elden yapıldığı söylenmişti. Ücretin üstünde yapılması gereken ödeme olursa ücret bordrolarına “Deprem yardımı”, “Enerji yardımı” ve “sosyal yardım” gibi adlar altında gösterildiği ifade edilerek bordrolar paylaşılmıştı. İşçiler hastalık ya da zorunlu başka bir sebepten bir gün işe gelemediğinde, gelmediği günün ücreti dışında aylık ortalama 2 bin TL ücret kesintisi ile cezalandırıldığı ifade edilmişti.  Bu iddiaları, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca; Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yazılı soru önergesi ile şöyle sormuştu: 1-    Eruslu Global Şirketler Topluluğuna bağlı bu işyerlerinde yaşanan iş hukukuna aykırı olan ve işçilerin haklarını gasp eden; daha önce gazete haberlerine de yansıyan bu uygulamalara dönük Sosyal Güvenlik Kurumu ve Vergi Dairesi tarafından bir denetim yapılmış mıdır? Yapılan denetimlerin nihai sonucu nedir? 2-    Bugüne kadar herhangi bir denetimden geçmediyse, sebebi patronun hükumete yakın olması mıdır? 3-    İşçilere ödenmesi gereken “deprem yardımı” ödemelerinin denetimi nasıl yapılmaktadır? 4-    Taban ücretleri ve sosyal hakları, hak ettiklerinin altında beyan edilen işçilerin; emeklilik, kıdem tazminatı gibi işçilik hak ve alacaklarına etki eden bu hak ihlallerinin düzeltilmesi için nasıl bir çalışma yapılacaktır? 5-    Son 10 yılda Eruslu Global Şirketler Topluluğu hangi teşviklerden ne şekilde faydalandırılmıştır? Bu teşvikler neticesinde ne kadar ödemeden muaf tutulmuştur? 6-    İşçilerin taban ücretlerinin düşük gösterilmesiyle sigorta primleri ve vergileri olması gerekenin altında ödeyen bu şirketler hakkında herhangi bir ceza soruşturması başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa akıbeti nedir? 7-    İşçilerin zorunlu olarak işe gelemediği günlerin maaşlarından kesilmesi ve keyfi olarak maaş kesintisiyle cezalandırılmaları gibi İş Kanununa ve Anayasaya aykırı bu uygulamaların sonlandırılması için ne tür çalışmalar yapılacaktır? 8-    Adına 7’li sistem denilen, iş hukukunun temel ilkelerine aykırı ve günde 12 saat, haftada 56 saate kadar çalışmayı zorunlu kılan bu uygulamanın sonlandırılması için nasıl önlemler alınacaktır?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.