Hava Durumu

#Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz

Gaziantep Ekspres Gazetesi - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanı Recai Kutan Vefat Etti Haber

Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanı Recai Kutan Vefat Etti

Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanı Recai Kutan, 94 yaşında hayatını kaybetti. Kutan, Türk siyasetinde önemli bir figür olarak tanınırken, vefatı birçok siyasetçi tarafından başsağlığı mesajlarıyla anıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN taziye mesajı yayınladı Kutan'ın vefatı üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve birçok siyasetçi başsağlığı mesajları yayımladı. Kurtulmuş, mesajında Kutan’ın ahlakı, kişiliği ve devlet adamlığıyla Türk siyasetinin saygın isimlerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Recai Kutan ağabeyimizi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Rabb'im onu rahmetiyle kuşatsın, mekanı cennet olsun." ifadelerini kullandı. Başsağlığı dilediler Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kutan’ın milli görüş davasının öncülerinden olduğunu belirterek, "Mekanı cennet, makamı ali olsun" dedi. Diğer bakanlar da Kutan’ın Türk siyasetindeki önemli rolüne dikkat çekerek ailesine sabır dilediler. Recai Kutan Kimdir? Recai Kutan, 1930 yılında Malatya’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini burada tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında birçok sosyal faaliyetlerde yer aldı. 1954 yılında Mebrure Hanım ile evlenen Kutan’ın üç çocuğu oldu. Siyasi kariyerine Refah Partisi’nde genel başkan yardımcılığı ve Malatya milletvekilliği ile başlayan Kutan, 1996-1997 yılları arasında 54. Erbakan Hükümeti’nde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yaptı. Refah Partisi'nin kapatılmasının ardından Fazilet Partisi'nin genel başkanlığını üstlendi ve sonrasında Saadet Partisi’nin kurucu genel başkanı olarak uzun yıllar bu görevi sürdürdü. Recai Kutan’ın ölümü, Türk siyasetinde önemli bir kayıp olarak değerlendiriliyor.

Dezenflasyon Sürecinin Önümüzdeki Dönemde Güçlenmesini Hedefliyoruz Haber

Dezenflasyon Sürecinin Önümüzdeki Dönemde Güçlenmesini Hedefliyoruz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bölgesel ve küresel gelişmelere karşı ekonomimizin direncini artırmak ve toplumsal refahı ilerletmek amacıyla uyguladığımız ekonomi programıyla dezenflasyon sürecinin önümüzdeki dönemde daha da güçlenmesini ve tek haneli enflasyon hedefimize ulaşmayı hedefliyoruz." ifadesini kullandı. Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) eylül ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. "Programımıza duyulan güvenin neticesinde dezenflasyon sürecini tesis etmeye devam ediyoruz" ifadesini kullanan Yılmaz, yıllık enflasyonun bir önceki aya göre 2,59 puan azalarak yüzde 49,38 düzeyine indiğini belirtti. Böylece yıllık enflasyondaki gerilemenin son 4 ayda 26 puanın üzerinde gerçekleştiğine işaret eden Yılmaz, yurt içi üretici fiyatlarındaki artışın geçen aya göre azalarak eylül ayında yüzde 1,37 seviyesinde olduğunu, yıllık üretici enflasyonunun da yüzde 57,68 seviyesinden mayıs ayından itibaren kademeli şekilde yüzde 33,09 seviyesine indiğini kaydetti. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi'nin, 15 aydır tüketici enflasyonunun altındaki seyrine devam etmesinin, tüketici fiyatları üzerindeki maliyet yönlü baskıların da azaldığını gösterdiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Dönemsel fiyatlama etkisinin azalması ve geçmiş enflasyona endeksleme davranışının düzelmesinin yanı sıra yapısal reformlarımız ile enflasyondaki ataletin de kırılacağını öngörüyoruz. Bölgesel ve küresel gelişmelere karşı ekonomimizin direncini artırmak ve toplumsal refahı ilerletmek amacıyla uyguladığımız ekonomi programı ile dezenflasyon sürecinin önümüzdeki dönemde daha da güçlenmesini ve tek haneli enflasyon hedefimize ulaşmayı hedefliyoruz."

“Yurtlarımızın Yatak Kapasitesini 1 Milyonun Üzerine Çıkaracağız” Haber

“Yurtlarımızın Yatak Kapasitesini 1 Milyonun Üzerine Çıkaracağız”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen törende Yılmaz, Türk üniversitelerinin dünyadaki yeri ve üniversitelerin toplumun üzerindeki etkisine yönelik açıklamalarda bulundu. Programda bir açılış konuşması gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2024-2025 akademik yılında Ankara Üniversitesi’nin tüm mensuplarına başarılar diledi. Yılmaz, üniversitelerin, geleceğin bilim insanlarını ve liderlerini yetiştirerek, toplumların uzun vadeli kalkınma ve refah hedeflerine ulaşmasında stratejik bir role sahip olduğunu da dile getirerek, Ankara Üniversitesi’nin de 78 yıllık geçmişiyle alanında öncü bir rol üstlendiğini kaydetti. Eğitim, araştırma ve topluma hizmet fonksiyonlarıyla üniversitelerin, bireylerin gelişimine katkı sağladığını, aynı zamanda ülkelerin bilimsel ve ekonomik potansiyelini en üst seviyeye taşıdığını vurgulayan Yılmaz, nitelikli insan kaynağı yetiştiren üniversitelerin küresel rekabet gücünün yükseltilmesinde kritik bir rol oynadığına işaret etti. “Yükseköğrenimin erişilebilirliğiyle birlikte bilgi, kültür ve bilimin 81 ilimize yayılmasını sağladık” Yılmaz, yükseköğretimin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde en çok yatırım yapılan alanların başında geldiğini kaydederek, “Üniversitelerimizin özellikle altyapılarını, araştırma altyapılarını, fiziki şartlarını iyileştirmeye dönük çok ciddi yatırımlar gerçekleştirdik. Bugün üniversite sayımız 208’e çıkmış durumda. Bundan 20 küsur yıl önce 76’ydı, bugün 208’e çıkmış durumda ve yükseköğrenime erişim oldukça kolaylaşmış durumda. Yükseköğrenimin bu erişilebilirliğiyle birlikte bilgi, kültür ve bilimin 81 ilimizin tamamına yayılmasını sağlamış olduk” açıklamasında bulundu. “Türkiye dünyanın en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkesi arasında” Türkiye’nin 350 bine yaklaşan uluslararası öğrencisiyle dünyanın en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkesi arasında yer aldığını bilgisini paylaşan Yılmaz, “7,3 milyonun üzerindeki öğrenci sayımızla, Avrupa yükseköğretim sisteminde kayıtlı öğrenci sayısı açısından ön sıralarda yer alıyoruz. 22 yıl önce 70 bin civarında olan toplam akademisyen sayımız bugün 183 binin üzerine çıktı. Öğretim elemanlarımızın yüzde 46,4’ünün kadın olması, eğitimde eşitliğe verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak bizi ayrıca gururlandırmaktadır. Bunun yanı sıra, yükseköğretim fırsatından faydalanamamış 34 yaş üstü kadınlarımız için kamu üniversitelerinde yaklaşık 21 bin kişilik ek kontenjan oluşturduk. Şehit ve gazi yakınlarımız için ise vakıf üniversitelerinde 3 bin 774 kişilik özel kontenjan tahsis ederek, bu alandaki toplumsal sorumluluğumuzun gereğini akademide de yerine getirdik. Türkiye çapında yurtlarımızın yatak kapasitesini 991 bine yükselttik ve bu sayıyı yakın zamanda 1 milyonun üzerine çıkaracağız” ifadelerine yer verdi. “İlk 500’e giren Türk üniversitesi sayısının artmasını hedefliyoruz” Yılmaz, yükseköğretim kurumlarında araştırma kapasitesinin ve akademik üretimin arttırılmasına yönelik çalışmalara hız verdiklerini işaret ederek, Uluslararası Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu Times Higher Education’ın 2024 dünya üniversiteler sıralamasında ilk 400’e 3, ilk bine 11 Türk üniversitenin girmeyi başardığını kaydetti. İlk kez 3 Türk üniversitesinin ilk 400’de yer aldığını hatırlatan Yılmaz, “Yükseköğretimde vizyonumuz bütün üniversitelerimizin üretkenliği, inovasyonu, sürdürülebilirliği esas alan ilerlemenin markası haline gelmiş bir merkeze dönüşmesidir. Üniversitelerimizin küresel rekabet gücünü arttırıp ilk 500’de daha fazla üniversitemizin yer alması tabii ki en büyük hedefimiz” diye konuştu. Ankara’nın 2’nci büyük şehir olmasına rağmen, savunma sanayisi ve sağlık endüstrileri gibi stratejik sektörlerde önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yapan Yılmaz, Ankara’nın bu kalkınma vizyonunun üniversiteler tarafından desteklenmesi gerektiğini anlattı.

Yurtlarımızın Yatak Kapasitesini 991 Bine Yükselttik Haber

Yurtlarımızın Yatak Kapasitesini 991 Bine Yükselttik

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde düzenlenen "Akademik Vizyon ve Hedefler Buluşması" programına katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, üniversitelerin, toplumsal kalkınmanın en önemli dinamiklerinden biri olduğunu söyledi. Eğitim, araştırma ve topluma hizmet fonksiyonlarıyla üniversitelerin, bireylerin gelişimine katkı sağladığını, aynı zamanda ülkelerin bilimsel ve ekonomik potansiyelini en üst seviyeye taşıdığını vurgulayan Yılmaz, nitelikli insan kaynağı yetiştiren üniversitelerin, küresel rekabet gücünün yükseltilmesinde kritik bir rol oynadığına işaret etti. Yılmaz, üniversitelerin bulundukları şehre de değer kattığını, toplumsal sorumluluk projeleri ve yerel kalkınma programlarıyla bölgesel eşitsizlikleri azalttığını ve sosyal bütünleşmeyi sağladığını belirtti. Ankara Üniversitesi'nin 78 yıllık köklü geçmişiyle alanında öncü rol üstlendiğini dile getiren Yılmaz, üniversiteden bugüne kadar 300 binin üzerinde öğrenicinin mezun olduğunu hatırlattı. Cevdet Yılmaz, mezunlarının tıp, siyasal bilimler, hukuk ve ziraat gibi pek çok alanda öne çıkarak ülkenin kalkınma yolculuğuna katkılar verdiğini kaydetti. "Yükseköğrenime erişim oldukça kolaylaşmış durumda" Yükseköğretimin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hassasiyetle üzerinde durulan ve çokça yatırım yapılan alanların başında geldiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti: "Üniversitelerimizin özellikle altyapılarını, araştırma altyapılarını, fiziki şartlarını iyileştirmeye dönük çok ciddi yatırımlar gerçekleştirdik. Bugün üniversite sayımız 208'e çıkmış durumda. Bundan 20 küsur yıl önce 76'ydı, bugün 208'e çıkmış durumda ve yükseköğrenime erişim oldukça kolaylaşmış durumda. Yükseköğrenimin bu erişilebilirliğiyle birlikte bilgi, kültür ve bilimin 81 ilimizin tamamına yayılmasını sağlamış olduk." Yılmaz, Türkiye'nin 350 bine yaklaşan uluslararası öğrencisiyle dünyanın en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkesi arasında yer aldığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "7,3 milyonun üzerindeki öğrenci sayımızla Avrupa Yükseköğretim Sistemi'nde kayıtlı öğrenci sayısı açısından ön sıralarda yer alıyoruz. 22 yıl önce 70 bin civarında olan toplam akademisyen sayımız bugün 183 binin üzerine çıkmış durumda. Öğretim elemanlarımızın yüzde 46,4'ünün kadın olması, eğitimde eşitliğe verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak bizi ayrıca gururlandırıyor. Bunun yanı sıra yükseköğretim fırsatından faydalanamamış 34 yaş üstü kadınlarımız için kamu üniversitelerinde yaklaşık 21 bin kişilik ek kontenjan oluşturduk. Şehit ve gazi yakınlarımız için ise vakıf üniversitelerinde 3774 kişilik özel kontenjan tahsis ederek bu alandaki toplumsal sorumluluğumuzun gereğini akademide de yerine getirdik. Türkiye çapında yurtlarımızın yatak kapasitesini 991 bine yükselttik ve bu sayıyı yakın zamanda bir milyonun üzerine çıkaracağız." "İlk 500'e giren Türk üniversitesi sayısını en az 10'a çıkarmayı hedefliyoruz" Cevdet Yılmaz, uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education'ın 2024 Dünya Üniversiteler Sıralaması'nda ilk 400'e 3, ilk 1000'e ise 11 Türk üniversitesinin girdiğini, 2024 Bologna Süreci Uygulama Raporu'na göre Türkiye'nin yükseköğretimin ilgili göstergelerinde başarılı bir performans sergilediğini aktardı. "Üniversitelerimizin küresel rekabet gücünü arttırıp ilk 500'e giren Türk üniversitesi sayısını en az 10'a çıkarmayı hedefliyoruz" diyen Yılmaz, iş gücü piyasası ile eğitim programları arasındaki uyumun sağlanması ve geleceğin meslek ihtiyaçlarının dikkate alınarak planlamalar yapılması gerektiğini ifade etti. Yılmaz, üniversitelerin, müfredatlarını sadece akademik bilgiyle sınırlamayıp, mesleki sertifikalar ve dijital beceriler gibi modern yetkinliklerle desteklemesi gerektiğini vurgulayarak, Ankara Üniversitesi'nin bu alandaki çalışmalarıyla örnek teşkil ettiğini dile getirdi. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından tasarlanan İşgücü Uyum Programı'nın başlatıldığını hatırlatan Yılmaz, üniversite öğrencilerinin bu programla hem eğitimlerine devam edebileceğini hem de iş deneyimi kazanabileceklerini söyledi. Yılmaz, Ankara'nın ikinci büyük şehir olmasının yanı sıra, savunma sanayisi ve sağlık endüstrileri gibi stratejik sektörlerde önemli bir yere sahip olduğuna dikkati çekerek, Ankara’nın bu kalkınma vizyonunun üniversiteler tarafından desteklenmesi gerektiğini anlattı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2024-2025 akademik yılının tüm akademik ve idari kadrolar ile öğrenciler için hayırlı olmasını dileyerek, başarı temennilerinde bulundu. Törenin ardından, Yılmaz, "2023 Yılı Ankara Üniversitesi Bilim, Sanat ve Teşvik Ödülleri" ile "YÖK Engelsiz Üniversite Ödülleri"ni sahiplerine takdim etti.

Empero’dan Türkiye’de 2 Milyar Liralık Dev Yatırım Haber

Empero’dan Türkiye’de 2 Milyar Liralık Dev Yatırım

Empero’nun Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Topuz, bu stratejik yatırımın sadece üretim kapasitesini değil, aynı zamanda ihracat potansiyelini de artıracağını belirtti. Avrupa’yı ana ihracat pazarı olarak gören şirket, son üç yıldır Amerika pazarına özel bir odaklanma gerçekleştirmiş durumda. Topuz, Amerika pazarına girebilmek için ciddi yatırımlar yaptıklarını ve bu süreçte 50'ye yakın üründe kalite belgeleri aldıklarını ifade etti. Ayrıca, Amerika’ya yönelik ürün geliştirme çalışmalarının devam ettiğini ve bu pazarın büyük fiyat avantajları sunduğunu vurguladı. Topuz, döviz kurlarındaki dalgalanmalara da değindi. Bir ihracatçı olarak kurun yükselmesinin ekonomiye zarar verdiğini belirten Topuz, devletin döviz dönüşüm desteğini artırarak bu sorunun çözülmesini önerdi. Ayrıca, paslanmaz çeliğe getirilen ek vergi nedeniyle sektörün zor durumda olduğunu ve bunun ihracat ile istihdama olumsuz etkiler yarattığını belirtti. Topuz, bu konuyu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştüklerini ve çözüm beklediklerini söyledi. Empero'nun Amerika pazarındaki başarısı, diğer Türk firmalarına da fayda sağlayacak şekilde genişleyecek. Topuz, Türkiye'nin endüstriyel mutfak ekipmanları alanında global pazarda daha güçlü bir konumda olacağını ve bu yatırımın diğer Türk firmaları için de bir fırsat yaratacağını ifade etti.

Dijital Bağımsızlığını Güçlendirecek Çalışmaları Yürütüyoruz Haber

Dijital Bağımsızlığını Güçlendirecek Çalışmaları Yürütüyoruz

Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, küresel yazılım sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cevdet Yılmaz, bugün, küresel düzeyde etkili olan yazılım sorunu nedeniyle dünya üzerindeki birçok kullanıcı ve şirketi etkileyen erişim sorunları ile meydana gelen aksaklıkların, dijital çağda belirli teknoloji üreticilerine bağımlılığın oluşturduğu riskleri ve dijital bağımsızlığın önemini açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Bu tür teknoloji kaynaklı risklerin tümüyle ortadan kaldırılması mümkün olmasa da yerli yazılım çözümlerinin kullanımını artırarak ve yerli yazılım ekosistemini güçlendirerek söz konusu riskleri asgari düzeye indirmenin hayati derecede önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: "Türkiye olarak, yerel yazılım ekosistemimizin olgunluğunu artıracak ve bu surette ülkemizin dijital bağımsızlığını güçlendirecek çeşitli çalışmaları uzun süredir hükümet olarak yürütüyoruz. 2023 Temmuz ayında yürürlüğe giren 'Kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı' konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kamuda açık kaynak kodlu yazılımların kullanımını yaygınlaştırmak üzere somut bir mekanizma oluşturduk. Kamu kurumlarımız bu doğrultuda açık kaynak kodlu sistemlere geçiş yapmak üzere planlama çalışmalarına başladır. Bu yöndeki çabalar, yerel yazılım ekosistemimizi geliştirmenin yanı sıra kamu kurumlarımızın yazılım ihtiyaçları açısından üretici bağımlılığını azaltmaya ve ülkemiz siber güvenliğini güçlendirmeye de önemli ölçüde yardımcı oluyor. Önümüzdeki dönemde de ülkemizin dijital bağımsızlığını güçlendirmeye yönelik çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz."

17 milyon emeklinin gözü bu toplantı da... Haber

17 milyon emeklinin gözü bu toplantı da...

Yaklaşık 17 milyon emekli, emeklilik maaşlarındaki artışa ilişkin gelişmeleri yakından takip ediyor. Emekliler, en düşük memur maaşının  22 bin lirayı aşmasının ardından  yeni bir zam bekliyor. Işık. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Maliye ve Maliye Bakanlığı bir araya gelecek. Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, emekli maaşlarında iyileştirmelerin devam ettiğini söyledi. 2023 yılı yaş ödeneği artışına ilişkin son gelişmeleri burada bulacaksınız...   BAŞKAN YARDIMCISI YILMAZ'DAN AÇIKLAMA!    Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonun toplumun geniş kesimlerine verdiği olumsuz hasarı ortadan kaldırmak için çok ciddi önlemler aldığını ve emeklilere yönelik ek avantajlar getirdiğini belirterek, şunları kaydetti: "Orantılı artışlar olacak ve emeklilere yönelik enflasyonda farklılıklar var. .” Çalışanlar, Bağ Kur emeklileri ve asgari emekli maaşı alan kişiler. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu kesimleri dengelemeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz.Emeklilerimize yıl sonuna kadar işlerini tamamlayarak destek olmaya devam edeceğiz. "    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN EMEKLİ MAAŞININ ARTTIRILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA!    Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'ta Türkiye Temsilciler Meclisi'nde yaptığı konuşmada, emekli maaşlarına ilişkin şunları söyledi: “Emeklilerimizin sorunlarını biliyoruz, düzeltici tedbirleri alacağız ve alacağız. Bu tür kararların 2024 yılına girmesini umuyoruz” dedi.     BAKAN IŞIKHAN'DAN EMEKLİLİK ARTIŞINA İLİŞKİN KRİTİK AÇIKLAMA!    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, emekli maaşlarının artırılmasıyla ilgili şunları söyledi: “Emeklilik çalışmasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda devam edeceğini kaydeden Işıkhan, şunları söyledi: “Çalışma tamamlandıktan sonra Cumhurbaşkanımıza sunulacak. Görev süremiz boyunca emeklilerimizi, çalışanlarımızı ve memurlarımızı enflasyona maruz bırakmadık. Bundan sonra da aynı anlayışla devam edeceğiz” dedi.

Nefret tohumu ekenlerin gayretleri boşa çıkacaktır” Haber

Nefret tohumu ekenlerin gayretleri boşa çıkacaktır”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Son dönemde milletimizin bu ulvi vasfını, yalan ve yanlış bilgilerle, ektikleri kin ve nefret tohumlarıyla tahrip etmek için uğraşanların gayretleri, inşallah boşa çıkacaktır.” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “Mevlid-i Nebî haftası” açılış programına katıldı. Programa, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Âlâ katıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, din görevlilerine bir konuşma gerçekleştirdi. Yılmaz, "Âlemlere rahmet, insanlığa rehber ve müminlere Üsve-i Hasene olarak gönderilen Hazreti Muhammed Mustafa Efendimize, onun Ehlibeytine ve ashabına sayısız salat ve selam olsun" diyerek sözlerine başladı. Dinin, vatanın, mukaddesatın muhafaza ve müdafaası için canlarını feda eden şehitleri rahmetle anımsayan, gazilerin her birine şahsı, ülkemiz ve milletimiz adına şükranlarımı sunan Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajını dinlediklerini, her birinize en kalbi selamlarını ve Mevlid Kandilinizi tebriklerini iletti. "Bir doğuşun sene-i devriyesi için bir aradayız." diyen Yılmaz, “Bizleri Peygamber aşkıyla burada bir araya getiren Rabbimizden, ruz-i mahşerde de onun Livaü’l-hamd isimli sancağı altında toplanmayı nasip etmesini niyaz ediyorum. ‘Mevlid-i Nebi Haftası açılış programı’ vesilesiyle sizleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, milletimizin evinde, bu gazi mekanda ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Ülkemizin 81 vilayetinden programa teşrif eden siz kıymetli gençlerimize, değerli misafirlerimize ve ekranları başında gönlünü bu muhabbet iklimine rapteden herkese teşekkür ediyorum. Bu yıl Mevlid-i Nebi Haftası, ’peygamberimiz, iman ve istikamet’ teması çerçevesinde ihya edilecek. Hafta vesilesiyle düzenlenecek programların, gençlerimiz başta olmak üzere tüm insanlarımızı, Peygamber Efendimizin dosdoğru yolu ve örnek hayatıyla buluşturmaya vesile olmasını diliyorum” diye konuştu. "Peygamber sevgisi, inancımızın ayrılmaz bir parçasıdır." ifadesini kullanan Yılmaz, "Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hak, şöyle buyuruyor; ’De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.’ Allah’ın sevgisine, affına ve merhametine ulaşmanın yolu, Rasulüllah’a tabi olmaktan ve onun yolunu takip etmekten geçer. Resul-i Ekrem aleyhisselamın yolunda iman ve istikamet üzere yürümek, onun yaşantısını örnek almak, sünneti seniyyesini hayatımıza tatbik etmek, en büyük idealimizdir. İslam’la müşerref olduğu günden beri Peygamber sevgisi, aziz milletimizin karakteri haline gelmiştir. Mevlid-i Nebi’nin ülkemizde böylesine büyük bir heyecan ve coşkuyla idrak edilmesi, milletimizin kalbinde kök salan bu sevginin işaretidir. Bu öyle büyük bir sevgidir ki, milletimiz askerine bile, ‘Mehmetçik’ diyerek onun ismini vermiştir. Gözbebeğimiz olan ordumuzun ‘Peygamber Ocağı’ olmasının sebebi de işte bu hiç eksilmeyen sevgidir. Geçmişten bugüne kalplerimiz daima onun sevgisiyle çarpar. Dillerimiz onun nâ’tını okur, gözlerimiz onun aşkıyla yaşarır. Gönüllerimiz onun muhabbetiyle dolup taşar. Yüreklerimiz onun aşkıyla tutuşur, onun özlemiyle yanar, onun muhabbetiyle ferahlar. Ona olan muhabbetimiz, öylesine büyüktür ki, onu seven herkesi kuşatır. Dünyanın neresinde olursa olsun kalbinde Allah ve Peygamber sevgisi taşıyan herkesi kardeş bilir, kendimizden bir parça olarak görürüz. Asya’dan Afrika’ya, Kafkaslardan Balkanlara, Hint Okyanusu’ndan Batı Sahra’ya kadar nerede bir Müslüman varsa gönlümüz, aklımız ve ruhumuz oradadır. Aramızda hiçbir mesafenin giremeyeceği, hiçbir ateşin yakamayacağı, Allah’tan başka hiçbir kuvvetin yıkamayacağı bir bağ vardır.” şeklinde konuştu. "Âlemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygambere ümmet olma şerefini bizlere bahşettiği için Rabbimize ne kadar şükretsek az" diyen Yılmaz, “Sevgililer sevgilisi Hazreti Muhammed aleyhissalatü vesselamın bütün mücadelesi; insanlığın huzur ve selameti ile yeryüzünde barış ve adaletin tesisi içindi. Onun hedefi; iman ve istikamet üzere bir hayat, insani değerler etrafında birbirine kenetlenmiş erdemli bir toplumun inşasıydı. Resullah’ın örnekliğinde ve önderliğinde şekillenen Asr-ı Saadet, bu idealin mücessem halidir. Peygamber Efendimiz, vahyin rehberliğinde Medine-i Münevvere’de iman, doğruluk, adalet, merhamet ve güzel ahlak üzerine bir toplum inşa etmiştir. Allah Resulü, daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu bütün dünyaya tatbik ederek göstermiştir. Onun iman, emanet, adalet ve merhamet değerleri üzerine yükselttiği İslam medeniyetinde sadece Müslümanlar huzur ve sükûn bulmadı. Aynı zamanda gayrimüslimler de güven ve emniyet içinde yaşadı. İslam’ın sancaktarlığını yapmak şerefine nail olan aziz milletimiz de Peygamberimizin yolundan giderek, yeryüzünde adaleti ve merhameti egemen kılmanın mücadelesini vermiştir” ifadelerini kullandı. Yönetimi altındaki insanların dini, dili, kültürü ve rengi farklı olsa da, ecdadımızın hükümranlık kurduğu tüm toprakları adaletle yönettiğini belirten Yılmaz, "Devlet-i Aliyye’yi 6 asır boyunca ayakta tutan en önemli vasfı, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturuna olan bağlılığıdır. Atalarımız, nerede bir zulüm varsa karşı çıkmış, zalimin de, mazlumun da kimliğini asla sorgulamamıştır. Engizisyondan kaçan Museviler başta olmak üzere zulme uğrayan, baskı gören, ayrımcılığa uğrayan milyonlarca insan Osmanlı’ya sığınmış ve huzura kavuşmuştur. Afrika’dan Avrupa’nın derinliklerine kadar ayak bastığımız hiçbir bölgede insanların dillerini, dinlerini, kültürlerini değiştirmeye zorlamadık. Batılılar gibi insanların kaynaklarını sömürme peşinde koşmadık. İnsanları, kan, gözyaşı ve şiddetle değil adalet ve merhametle yönetmeyi tercih ettik. Bir kalbi fethetmeyi, başı dara düşmüş bir insanın elinden tutmayı, mazlum ve mağdura kol-kanat germeyi zenginliklerin en büyüğü olarak telakki ettik. Paylaşmanın bereketine inanarak, elimizdeki imkanları ihtiyaç sahiplerinin istifadesine sunduk. Bunun da karşılığını İstiklal Harbimiz başta olmak üzere zor günlerimizde fazlasıyla gördük. En son 6 Şubat depremleri sonrasında, Afganistan’dan Pakistan’a, Afrika ülkelerinden Endonezya’ya, Türk dünyasından Balkanlara, imkanları çok sınırlı da olsa, tüm dost ve kardeşlerimizin ülkemize yardım için seferber olmasının gerisinde, milletimizin işte bu alicenaplığı vardır. Bu vasfımızı Cumhurbaşkanımızın liderliğinde güçlendirerek devam ettirmekte kararlıyız” değerlendirmesinde bulundu. Peygamber Efendimizin tavsiyeleri ışığında inşa ettiğimiz değerlerimizin örselenmesine kesinlikle müsaade etmeyeceklerini ifade eden Yılmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Son dönemde milletimizin bu ulvi vasfını, yalan ve yanlış bilgilerle, ektikleri kin ve nefret tohumlarıyla tahrip etmek için uğraşanların gayretleri, inşallah boşa çıkacaktır. Peygamber Efendimizin tavsiyeleri ışığında inşa ettiğimiz değerlerimizin örselenmesine kesinlikle müsaade etmeyeceğiz ‘Eşrefi mahlûkat’ olan insanı sırf renginden, mensubiyetinden, kimliğinden dolayı aşağılayan faşist zihniyetin bu topraklarda yeri yoktur, Allah’ın izniyle, hiçbir zaman da olmayacaktır. Bu konuda ortaya konan her türlü sağduyulu tavrı takdirle karşıladığımızı burada belirtmek isterim. “ ’Türkiye olarak, batılı ülkelerde yayılan İslam düşmanlığı karşısında ilkeli ve kararlı duruşumuzu da koruyoruz’ sözlerini kullanan Yılmaz, "Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in yakılması şeklinde tezahür eden İslam düşmanı saldırılara en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biriyiz. Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi platformlarda, bu yönde kararların alınmasına öncülük ediyoruz. Ülkemizin de gayretleriyle 15 Mart günü BM Genel Kurulu tarafından ‘İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü’ olarak kabul edildi. ‘Kutsal Kitaplara Yönelik Her Türlü Şiddet Eylemini Uluslararası Hukukun İhlali Olarak Değerlendiren Karar’ da, bunun en son örneğidir. Şüphesiz alınan kınama kararlarını, bir irade beyanı olarak önemsiyoruz, ancak yeterli olmadığını ifade etmek isterim. Sadece kınamakla İslam düşmanlığının önüne geçilemeyeceğini biliyoruz. Türkiye, İslam düşmanlığıyla mücadeleye güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bayraktarlık yapmaya devam edecektir. Çünkü biz, bütün insanlık için güzel bir gelecek idealine sahip olan büyük bir medeniyetin temsilcileriyiz. İnsanlığı yeniden barış, adalet, sevgiyle buluşturacak azim ve kararlılığa sahibiz" dedi. Din görevlilerine seslenen Yılmaz, “Sizlerden, Peygamber Efendimizin getirdiği ve yaşantısıyla temsil ettiği değerlere şahsiyetinizle yeniden hayat vermenizi bekliyoruz. İnanca, bilgiye, bilince ve güzel ahlaka dayalı bir hayat tasavvuru geliştirerek onu bütün insanlığa sunmalısınız. Bunun için öncelikle kardeşliğinizi diri tutmalısınız. Kardeşliğinizi sadece sözde bırakmamalı; her türlü söylem ve eyleminize yansıtmanın gayreti içinde olmalısınız” dedi. Din görevlilerinin omuzunda büyük bir sorumluluk olduğunun altını çizen Yılmaz, "Sizler omuzlarınızda gerçekten büyük bir sorumluluk taşıyorsunuz. Sizler; duruşunuzla, tavrınızla, hayatınızla, sözünüz ve davranışlarınızla çocuklarımızı ve gençlerimizi Peygamber Efendimizin örnek ahlakıyla tanıştırmalı, onun temsil ettiği değerlerle buluşturmalısınız. Mevlid-i Nebi Haftası vesilesiyle yapılacak etkinliklerin, sempozyum ve konferansların toplumumuzda bir bilinç ve gayret oluşturacağına inanıyorum. Leyle-i mevlidin tüm insanlığa ve İslam alemine barış, huzur ve bereket getirmesini diliyorum. Hazreti Muhammed aleyhissalatü vesselamı, ehlibeytini, ashabını bir kez daha salat ve selam ile yâd ediyor, Rabbim’den cümlemizi onun şefaatine nail eylemesini niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.

"Türkiye dimdik ayakta" Haber

"Türkiye dimdik ayakta"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin tüm zorluklara rağmen istikrar ve güvenini devam ettirdiğini söyledi. Bir dizi ziyaret ve program için Gaziantep'te bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı'nda ana kademe milletvekilleri, önceki dönem milletvekilleri, önceki dönem il başkanları, önceki dönem ilçe başkanları, ilçe belediye başkanları ve önceki dönem ilçe belediye başkanları ile bir araya geldi. Partililerle buluşma programında depremlerin etkilediği Nurdağı ve İslahiye ilçesindeki çalışmaları incelediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Gaziantep'in özel, girişimci, cazibe merkezi, birliği, beraberliği, kardeşliği ve tarihi değerleriyle örnek kent olduğunu vurguladı. Yılmaz, dünyada, bölgede ve ülkede yaşanan tüm zorluklara rağmen Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dimdik ayakta durduğunu vurguladı. "Türkiye istikrarını ve güvenini devam ettiriyor" Yaşanan zorlu süreç hakkında bilgi veren Yılmaz, "Bütün zorluklara rağmen Türkiye çok şükür istikrar abidesi gibi istikrarını, güvenini devam ettiriyor, yoluna devam ediyor. Bunda tabi AK Parti'nin ve kurucu liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın çok büyük emeği ve imzası var. Son zamanlarda da elbette Cumhur İttifakı ile oluşturduğumuz siyasi, güven, istikrar ikliminin de etkisi var. Bu kadar olumsuzluğun dünyada, bölgemizde yaşandığı bir dönemde bir de Türkiye'de liderlik, siyasi iktidar eksikliği olsaydı şu anda nasıl bir durumda olurduk takdire bırakıyorum. Tabi sorunlarımız var, sıkıntılar yaşıyoruz ama bunların hiçbiri aşılamayacak, üstesinden gelinemeyecek sorunlar değil yeter ki doğru bildiğimiz politikaları uygulamaya devam edelim. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz" dedi. "Türkiye yüksek gelirli ülkeler liginin de eşiğindedir" Zorlu sürece rağmen Türkiye'nin gelişmeye ve büyümeye devam ettiğini ifade eden Yılmaz, "Türkiye yüzyıllık birikimi üzerine daha yeni hedefler koyan, teknolojiden kurumsal gelişmelere, altyapıdan üstü yapıya, insan kaynağına çevreden sosyal yaşama, dış ilişkilere varıncaya kadar inşallah daha farklı bir Türkiye göreceğiz. Yaptıklarımızla son 20 yılda Türkiye'yi dünyada alt orta gelir liginden üst orta gelir ligine kadar çıkardık. Yüksek gelirli ülkeler liginin de eşiğindeyiz. Dolayısıyla önümüzdeki 5 yıllık süreç yüksek gelir ligine çıkacağımız bir süreç olacak. İnsani kalkınma anlamında da en yüksek insani kalkınmışlık vasfımızı daha da pekiştireceğiz. Bu perspektifle gittiğimizde dünyada da çok daha etkili bir güç olarak Türkiye yerini alacak, bölgesinde ve dünyada aktör konumunu daha da kuvvetlendirecek. Onun için birliğimiz, beraberliğimiz, kararlılığımız, istikrarımız çok ve hepsi de çok şükür mevcut. Bütün bu istikrarda, güven ortamında partimizin büyük bir katkısı var." şeklinde konuştu. "AK Parti belediyeciliği samimi bir belediyeciliktir" 7 Ekim'de yapılacak AK Parti Kongresi'ne ve önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlere de vurgu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "AK Parti belediyeciliği samimi bir belediyeciliktir, gösteriş, reklam, tanıtım, şöhret belediyeciliği değil. Belediyecilik yaparken başka yerlere gözünü dikip başka hedeflerin peşinde koşma şeklinde bir belediyecilik de değil. Seçimde söz verip onları unutup başka mevzulardan toplumun gözünü boyama belediyeciliği de değildir. AK Parti belediyeciliği samimi belediyecilik, hizmete odaklı, vatandaşın derdiyle dertlenen, vatandaşla iç içe olan bir belediyeciliktir. Bunu daha güçlü şekilde inşallah önümüzdeki seçimlerde yansıtacağız. 7 Ekim'de partimizin genel kongresini yapacağız. İnşallah yerel seçimlere gideceğiz. Orda da inanıyorum ki nasıl genel seçimlerde nasıl halkımız bize güç verdiyse herkesin karnesini en güzel şekilde, vicdanı ve aklıyla değerlendirecek ve gerekli cevabı sandıkta verecektir. Gerçek belediyecilik yapanlarla şov yapanları, reklam peşinde koşanları, başka hedefler için belediyeleri araç olarak kullananları gayet iyi ayırt edeceğine inanıyorum." diye konuştu. (

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.