Chp Gaziantep Milletvekili Ve İçişleri Komisyonu Üyesi Melih Meriç Haberleri - Son Dakika Chp Gaziantep Milletvekili Ve İçişleri Komisyonu Üyesi Melih Meriç Haber Güncel Gelişmeler

Depremde Hasar Gören Okul Ve Kamu Binaları

Gaziantep’in 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen illerin başında geldiğini ve ayakta kalan binaların kontrolünde çok hassas davranılması gerektiğini ifade eden Melih Meriç, “6 Şubat ve sonrasındaki depremlerin ardından ağır bir yıkım yaşandı. Gazi şehrimiz de diğer 10 ilimizle birlikte yara aldı. Birbirimize tutunarak yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. İşimizi gücümüzü, evlatlarımızın eğitimini yoluna koymak istiyoruz. Ama sadece bizim istememiz yetmiyor. Vatandaşımızın işlerinin yürütüldüğü kamu binalarının, çocuklarımızın gittiği okulların bina hasar durumu nedir, bilmemiz gerekir. İlgili kurum ve kuruluşlar maalesef şeffaf bir süreç yürütmüyorlar. Gaziantep halkının oylarıyla seçilen bir Milletvekili olarak şehrimizdeki kamu ve okul binalarının durumunu araştırmak, doğru bilgiye ulaşmak ve halkımızı bilgilendirmek öncelikli sorumluluğumuzdur.” dedi. Melih Meriç, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye yanıtlaması için şu soruları yöneltti: Gaziantep’te kamu kurum ve kuruluşlarına ait binaların, devlet ve özel okulların sayısı ilçe bazında nedir? Bunlardan kaçı 1998 deprem yönetmeliği öncesinde yapılmıştır? Gaziantep’te kamu kurum ve kuruluşlarına ait binaların, devlet ve özel okulların kaçında 6 Şubat sonrasında deprem dayanıklılık testi yapılmıştır? Gaziantep’te deprem dayanıklılık testi yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalardan kaçı için güçlendirme kararı çıkmıştır? Kaçı için boşaltma ve yıkım kararı alınmıştır? Gaziantep’te deprem dayanıklılık testi yapılan devlet okullarından kaçı için güçlendirme kararı çıkmıştır? Kaçı için boşaltma ve yıkım kararı alınmıştır? Gaziantep’te deprem dayanıklılık testi yapılan özel okullardan kaçı için güçlendirme kararı çıkmıştır? Kaçı için boşaltma ve yıkım kararı alınmıştır?

“Depremzedenin Kat İrtifakı Sorunu Çözülmeli”

Ev sahibi olmak isteyen vatandaşların yıllar boyu yaptıkları birikimlerin bu belirsizlikten ötürü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Melih Meriç, “Birçok hemşehrimiz kendilerine ait bir yuvada yaşamak için yıllarca çalıştılar, canlarını dişlerine takıp para biriktirdiler. Ancak 6 Şubat’ın ardından yapımı biten ya da inşa halinde olan binalar yıkılınca, hak sahipliği başvurularına ‘Kat irtifakı yok” denerek vatandaşlarımızın hayalleri, umutları örselendi. Deprem felaketinin yaralarını yeni yeni saran insanlarımıza yıkık, ağır, orta hasar almış binalara sağlanan hibe ve yatırımların verilmesi gerekirken ellerindeki tüm birikimi yatırdıkları kendi evlerinde hak bile tanınmıyor. Bu belirsizliğin bir an önce giderilmesi, kat irtifakı sorununun yapıcı biçimde çözülmesi gerekmektedir.” dedi. Gaziantep’te ve diğer 10 deprem ilinde, iller bazında, henüz iskân alamamış natamam yapılardan kaçı depremde orta hasar almış, kaçı ağır hasar almış, kaçı yıkılmıştır? Gaziantep’te ve diğer 10 deprem ilinde, iller bazında, söz konusu natamam binalarda hisse sahibi olan kaç mağdur vatandaşımız vardır? İskân izni sürecindeyken 6 Şubat depremlerinde yıkılan, ağır veya orta hasar alan natamam binalarda hisse sahibi olan depremzede vatandaşlarımızın hak sahipliği başvurularının “kat irtifakı yok” denilerek reddedilmesi hakla, adaletle bağdaşmakta mıdır? Bu durumdaki vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi, hak sahipliğinden yararlandırılması için planlanan/yürütülen bir çalışma var mıdır?

''Tarlaları Bataklığa Çeviren Bozuk Yollar Derhal Yapılmalıdır''

Araban ilçesinde “Mafara Bölgesi” olarak bilinen tarım bölgesindeki yolların bataklığa dönüştüğünü ifade eden Meriç, “Araban, Aşağıyufkalı, Araban-Fakılı, Araban-Aşağıkaravaiz arasında bulunan tarım arazilerinin yolları, çiftçilerin taleplerine rağmen bir türlü yapılmamıştır. İlgili kurumlar yıllardır vatandaşlarımızı geçici sözlerle oyalamakta, inşa edilemeyen yolların hali büyük mağduriyet yaratmaktadır. Yollar yapılmadığı için ekim zamanı yollar bataklığa dönüşmekte, çiftçilerimiz zor durumda kalmaktadır. Hatta hasat zamanı olası bir yangın durumunda itfaiye araçları, yolu olmayan tarım alanlarına çok zor şartlarda ulaşabilmektedir.” dedi. Ekim ve hasat zamanlarında büyük sorunlara yol açan bozuk yolların bir an önce yapılması gerektiğini söyleyen Melih Meriç, “Gaziantepli hemşehrilerimizin üretim kabiliyetini kısıtlayan, tarlalarımızı bataklıklara dönüştüren, arazilere acil durumlarda bile zorlukla ulaşılmasına sebep olan sorun derhal giderilmelidir. Üretimin, emeğin ve bereketin şehri Gaziantep’e yakışmayan bu tablo ortadan kaldırılmalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.

Meriç, Gazilik Ünvanı Verilişinin Yıl Dönümü Münasebetiyle Bir Mesaj Yayımladı.

103 yıl önce yurdumuzu işgal etmeye yeltenenler ve onların destekçileri anlamışlardır ki Antep asla teslim olmaz, Antepliler vatan topraklarını son karışına kadar savunur hatta gerekirse bu uğurda canlarını verirler. Şehrimizi “GAZİ” yapan bu bilinç, Kılıç Ali’nin, Şahin Bey’in, Şehit Kamil’in, Karayılan’ın ve tüm Anteplilerin şahsiyetlerinde çelikten bir irade haline gelmiş, emperyalist işgalcilere DUR demiştir. 8 Şubat 1921, Kurtuluş Mücadelemizin adeta başlangıcıdır. 6317 şehit, binlerce yaralı veren ama asla teslim olmayan Antep GAZİ olmuş, Gaziantep’ten yakılan bağımsızlık ateşi tüm ülkeyi baştan başa sarmıştır. Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ‘Ya İstiklal Ya Ölüm!’ çağrısı ilk karşılığını Antep’ten ve Anteplilerden bulmuştur. Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyor, gazilerimize sağlıklı ömürler diliyorum. Gaziantep’e Gazilik Unvanı Verilişinin 103. Yıl Dönümü kutlu olsun.”

Üniversitelerdeki Eğitim İçin Araştırma Önergesi Verdi

“Gelişmiş ülkeler var olan üniversitelere yatırım yapıyor, sayısını artırmıyor” Son 10 yılda plansız ve programsız şekilde açılan üniversitelerin, asli görevi araştırma ve bilim üretmek olan kurumları niteliksiz hale getirdiğini ifade eden Melih Meriç, “Üniversitelerin uluslararası değerini belirleyen en önemli kriterlerden biri bilimsel yayınlardır. Son on yılda açılan devlet ve vakıf üniversitelerinde birçok akademisyenin yayın dahi yapmadığını görüyoruz. Ortaya konan kısıtlı sayıdaki yayınlar ise evrensel bilime yön vermekten oldukça geride. Ulusal ve uluslararası birçok rapor bu acı gerçeği ortaya koyuyor. Sanayi, teknoloji ve bilim alanında gelişmiş ülkelere baktığımızda, üniversite ve mezun sayılarını artırmak yerine mevcut eğitim kurumlarına çağın gerektirdiği yatırımlar yaptıklarını görmekteyiz.” dedi. “İlk 500 üniversite içinde sadece 10 Türk üniversitesi var, Üniversite mezunu sayısının çok olmasının akademik kaliteyi belirlemediğini belirten CHP’li Meriç, “Türkiye ile neredeyse aynı nüfusa sahip Almanya’ya bakalım. Eczacılık ve ilaç sanayisi alanlarına büyük yatırım yapıyorlar ama sayıları 22 olan Eczacılık Fakülteleri’nin sayısını artırmıyorlar. Türkiye’de ise 60 civarında Eczacılık Fakültesi var ve sayıları her geçen gün artıyor. Niteliğe değil niceliğe önem verildiği için mevcut eczacılık fakültelerimizin ancak 4’te 1’inde akredite eczacılık eğitimi veriliyor. Dolayısıyla sağlık sisteminin en önemli paydaşlarından olan eczacılığın kalitesi düşüyor ve toplum sağlığı tehlikeye giriyor. Benzer durum mühendislik ve diğer fakülteler için de geçerli. Şimdi ülkeyi yönetenlere soralım: Dünya çapında ilk 500 üniversite içinde sadece 10 Türk üniversitesi yer bulabilirken, bu üniversitelerdeki akademisyenler ise baskılara dayanamayıp istifa ederken, eğitim kalitesinden söz edebilir miyiz? Fakülte sayısı ve öğrenci kontenjanı artırarak Türkiye’de bilim geliştirilmez. Bunu sağlamanın tek yolu, bilimsel yöntemleri ilk önce üniversite kurup yapılandırırken uygulamak ve niteliği öne çıkarmaktır.” diye konuştu

Meriç: “Doktorlar Gidiyor, Tedaviler Aksıyor”

Gaziantep’teki sağlık sisteminin hali hazırda birçok sorun barındırdığını söyleyen Melih Meriç, “Çocuk onkoloji ve hematoloji doktoru sayısı çok az. Hal böyleyken birçok yavrumuzun tedavisi yarıda kaldı. Aileler mağdur, çocuklarının süresi gelen raporlu ilaçlarını dahi yazdıramıyorlar. Çünkü diğer bölümlerdeki uzman doktorlar, hematoloji ve onkoloji hastası çocukların ilaçlarını reçete edemiyorlar. Devlet hastanelerinde doktor bulamayan anne ve babalar için tek çare özel hastanelere gitmek. Özel hastanelerde alınan ücretler, evlatlarının sağlığıyla dertlenen ebeveynlere ilave maddi yük getiriyor. Aileleri ücreti karşılayamayacak durumda olan yavrularımızın tedavileri kesintiye uğruyor. Erken tanı ve zamanında tedavinin insan hayatı açısından önemini dikkate alırsak, Gaziantep’teki üniversite ve kamu hastanelerinde mağduriyet yaratan Çocuk Onkoloji ve Hematoloji doktoru eksikliğinin derhal giderilmesi lazım. Yetkililerden isteğimiz, çocuk hastaların ve ailelerinin yaşadıkları maddi ve manevi çilelere derhal son verecek adımları atmalarıdır.” dedi. CHP’li Meriç, konuya ilişkin olarak TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’ya şu soruları yöneltti: Gaziantep’te üniversite ve kamu hastanelerinde görev yapan çocuk onkoloji ve çocuk hematoloji hekim sayısı nedir? Gaziantep’te özel hastanelerde görev yapan çocuk onkoloji ve çocuk hematoloji hekim sayısı nedir? Gaziantep’te onkoloji ve hematoloji çocuk hasta sayısı nedir? Gaziantep’te üniversite ve kamu hastanelerinde görev yapan doktorların ayrılma gerekçesi nedir? Yetişmiş uzman hekimlerin kamu ve üniversite hastanelerinden ayrılmamaları için hekimlerin çalışma şartları, fiziki ortamları, özlük hakları açısından iyileştirici tedbirlere yönelik yürüttüğünüz bir politika var mıdır var ise detayları nedir?

Gaziantep YHT Projesinin Dış Finansmanı Neden Açıklanmıyor?

Gaziantep’in konumu ve sanayisi itibarıyla Ortadoğu’nun en büyük ihracat üslerinden biri olduğunu ifade eden Meriç, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sn. Abdülkadir Uraloğlu’na altı ay önce yönelttiğim soruların cevapları henüz geldi. Şehrimizi liman kesimlerine bağlayan demiryolu hattı, yaşadığımız deprem felaketinin ardından uzunca bir süre kapalı kalmıştı. Bu durumun, ihracat şampiyonları arasında yer alan Gaziantep’i olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmaz. Soru önergemize gönderilen cevapta Gaziantep-Mersin ve Gaziantep-İskenderun arasındaki güzergahın sadece yol yardım trenlerine kısıtlı olarak açıldığı belirtiliyor. 20 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşan bir şehri demiryolu ulaşımına kapatmak, yüz binlerce insanın ekmeğiyle oynamaktır. Yetkililerden talebimiz, gereken bakım ve onarım çalışmalarının bir an önce tamamlanarak yaşanan mağduriyetin giderilmesidir.” diye konuştu. Hızlı tren hattı inşaatı için gereken finansmanın Birleşik Krallık’tan, “İngiliz ihracatçı olması şartıyla” alındığı iddialarını da hatırlatan CHP’li Meriç, “Bakanlık, ‘Proje için dış finansman kullanılmıştır’ diyor fakat sorduğumuz soruların deyim yerindeyse etrafından dolaşıyor. Finansmanın şartları nelerdir, 17 yılda yüzde kaç faizle geri ödenecek, bunların hiçbirine yanıt alamadık. Narlı-Gaziantep OSB güzergahında dizel yakıtlı taşımacılıktan ötürü yaşanan mağduriyetle ilgili soruya ise herhangi bir tarih belirtilmeden, ‘Elektrifikasyon çalışmaları sürmektedir’ cevabı verildi. Halkımız bizi Yüce Meclisimize denge ve denetleme görevini yapmamız için gönderdi. Bakanlıklara bu amaçla sorduğumuz sorular daha şeffaf ve geniş çerçeveli biçimde yanıtlanmalıdır.” dedi.

#Chp Gaziantep Milletvekili Ve İçişleri Komisyonu Üyesi Melih Meriç