Hava Durumu

#Celal Kadooğlu

Gaziantep Ekspres Gazetesi - Celal Kadooğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Celal Kadooğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

" Zihniyet Değişmeli" Haber

" Zihniyet Değişmeli"

"Fuar alanı, oteller ve restaurantların kapasitesi çok yetersiz. Fırsatçı esnaf fuar zamanı fiyatları ikiye üçe katlıyor. Havayolu ile ulaşım zulme dönüşüyor. Yabancı ziyaretçilerin fuar dışında zaman geçireceği mekanlar çok az. Uluslararası fuarlar için altyapı tamamlanmalı, zihniyet değişmeli" Başkan Celal Kadooğlu, uluslararası fuarların kente büyük değer katacağını söyledi Türkiye'nin en önemli sanayi ve ticaret merkezlerinden olan Gaziantep'te her yıl çok sayıda fuar düzenleniyor. Hatta Gaziantep'e, "Fuarlar kenti" de deniliyor. Ancak sayısal anlamda çok sayıda fuarımız olmasına rağmen gerçek anlamda uluslararası bir fuarımız bulunmuyor. Tesislerin Kapasitesi Çok Düşük Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, Gaziantep'te gerçek anlamda uluslararası fuarlar düzenlemek için gerekli olan altyapının çok yetersiz olduğunu söyledi. Kadooğlu, "En önemli konulardan birisi konaklama ve restaurant ihtiyacıdır. Maalesef Gaziantep'te büyük organizasyonları kaldırabilecek kapasiteye sahip sınırlı sayıda tesis bulunmaktadır. Bu tesisler de fuar zamanında fiyatlarını yüzde 200-300 civarında artırarak şehrimizin dünyanın en pahalı şehirlerinden birisi olmasına vesile olmaktadır" dedi. Fuarlar, Kente Büyük Değer Katar Dubai'de düzenlenen Gulfood Gıda Fuarı ile ilgili rakamları paylaşan Başkan Kadooğlu, "Gulfood 2023 fuarında 125 farklı ülkeden 5.223 katılımcı yer aldı. 195 ülkeden 134.460 ziyaretçi fuara katıldı. Bizim fuarlara değil 134 bin, dışarıdan 10 bin kişi gelse şehirdeki otellerin kapasitesi yetmez" dedi. Celal Kadooğlu, Gaziantep'te uluslararası fuarlara büyük ihtiyaç bulunduğunu belirterek, bunun için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Öncelikle sanayi ve ticaret alanındaki potansiyelimizin uluslararası pazarlarda daha iyi tanınması, rekabet gücünün artırılması ve pazar payımızın genişlemesi için uluslar arası fuarlara büyük ihtiyacımız var. Gerçek anlamda uluslararası fuarlar kente büyük değer katacaktır. Ancak bugüne kadar yapılan ve bizlerin de katıldığı ancak büyük hayal kırıklığı yaşadığımız fuarlar, maalesef 'Ben yaptım, oldu' mantığından ileri gitmemekte, insanlar sadece hatır için fuara katılmak durumunda kalmaktadır. Birlik Ve Beraberlik İçinde Hareket Etmeliyiz Adı uluslararası olan ancak yerel ölçeğin dışına çıkamayan bu fuarlarda başarı elde edilemeyince büyük ölçekli marka firmalar bu fuarlara katılmama yönünde direnç göstermeye başlamıştır. Bu direnci kırmanın tek yolu şehir olarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesinden geçmektedir. Bir şahsın ya da kurumun fuarı algısı bir tarafa bırakılmalı, şehrin ve bölgenin fuarı düşüncesiyle hareket edilmelidir.  Bizler Gaziantep ve ülkemiz için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Tek dileğimiz, önümüzdeki yıllarda kentimizin sektörel fuarlar merkezi haline gelmesidir. Çünkü Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinde bir ya da birkaç sektör değil çok sayıda sektör bulunmakta, her sektör de bu fuarlara ihtiyaç duymaktadır. Gaziantep'in uluslararası ölçekte sektörel fuarlara ev sahipliği yapabilmesi için öncelikle mevcut fuar alanımız yetersizdir. Çevresinde hiçbir sosyal tesis bulunmamaktadır. Özellikle otoparkın yetersizliği ciddi bir sorundur. Fuarın genişletilmesi, hollerin uluslararası standartlara çekilmesi gerekmektedir. Bunun için de Mülki İdare ve yerel yönetimlere büyük görev düşmektedir. Ziyaretçilerin Gideceği Mekanlar Yetersiz Diğer taraftan fuar ziyaretçilerinin günübirlik girebilecekleri alan sayısı bir elin parmakları kadar değildir. Unutulmamalıdır ki, uluslararası fuara gelen nitelikli alım heyetleri, kültür turlarına katılmak istemez.  Onların ilgisini uluslararası markaların bünyesinde bulunduğu büyük alışveriş merkezleri ve dünya markası mekanların yer aldığı alanlar çeker. Havayolu İle Ulaşım Zulme Dönüşüyor Gaziantep'in en önemli sorunlarından birisi hiç şüphesiz ulaşımdır. Maalesef Türk Hava Yolları ve diğer havayolu şirketleri yeterli sayıda uçak tahsisi yapmadığı için Gaziantep'e hava yoluyla gelmek de geri dönmek de bir zulme dönüşmektedir. Tıpkı yerel esnafın yaptığı gibi Türk Hava Yolları ve diğer şirketler fiyatlarını ikiye üçe katlamaktadır. Bunun acilen önüne geçilmesi ve düzenlenecek uluslararası fuarlara yönelik uçak seferleri uygun fiyatlarla konabilmelidir. Fırsat Enflasyoncuları Zarar Veriyor Fuar dönemlerinde yaşanan fırsat enflasyoncuları maalesef sadece lokanta ve otellerde görülmemekte, en basit ticari taksiler bile kontaklarını yüksek miktarda dövizlerle açmaya çalışmakta ve gelen ziyaretçilere ekonomik yük bindirmektedirler. Bunların önlenmesi özellikle fuar alanı ve şehir merkezi arasında ve merkezde bulunan oteller arasında kolay ulaşımın sağlanması yerel yönetimlerin özellikle Büyükşehir Belediyemizin öncelikleri arasında yer almalıdır. Güvenli Bölge Olduğumuza İnandırmalıyız Gaziantep bulunduğu konum itibariyle bir çok ülke tarafından, "Güvenli olmayan bölge" olarak lanse edilmektedir. Bizlere ve bu kenti yönetenlere düşen en önemli görevlerden bir tanesi, uluslararası platformlarda Gaziantep'te güvenlik açısından herhangi bir sorun yaşamadığını dile getirmek ve acilen bu ülkelerin uyguladığı ziyaretçi ambargolarının kaldırılmasını sağlamak olmalıdır. Bunun için de gerekirse Türkiye'de bulunan yabancı büyükelçilikler ve misyon şeflerinin Gaziantep'e   davet edilerek kentin genel yapısı hakkında bilgilendirilmesi, bölgenin gezdirilmesi, Gaziantep'in sadece sanayi ve ticaret alanında değil tarihi ve kültürel değerler açısından da büyük bir potansiyele sahip olduğunun gösterilmesi gerekiyor.  Kurumlar Arası Koordinasyon Ve İşbirliği Şart Uluslararası fuarların temel yapılarının ve kriterlerinin doğru tahlil edilmesi ve bu kriterlerin Gaziantep'te düzenlenecek olan uluslararası fuarlar için uygulanması en önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Uluslararası fuar organizasyonunu gerçekleştirecek kurum ve kuruluşlar ile fuarcılık firmalarının yönetimlerinin mutlaka Güneydoğu Anadolu ihracatçı Birlikleri başkan ve üyeleri ile koordinasyon ve işirliği içerisinde olması büyük fayda sağlayacaktır. Çünkü bizim ihracatçılarımız bir yıl içerisinde dünyanın 7 kıtasında ve yüzlerce ülkesinde sürekli uluslararası fuarlara katılarak bu fuarları yakından inceleme fırsatı bulunmaktadır."

Hububat İhracatımız Hız Kesmiyor Haber

Hububat İhracatımız Hız Kesmiyor

Bisküvi, buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu ürünler ile makarna başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan sektörün, Güneydoğu’nun toplam ihracatı içindeki payı yüzde 30’a yaklaştı. 6 aylık dönemde bölgeden gerçekleşen hububat ihracatı 2,1 milyon tona ulaştı. Bu verilere göre; Türkiye’nin toplam makarna ihracatının yüzde 61,7’si, ayçiçek yağı ihracatının ise yüzde 56,4’ü Güneydoğu’dan bölgesinde yapıldı. “Dünya makarna ihracatı içinde Güneydoğu’nun payı yüzde 20’ye yakın” Türkiye’deki makarna üreticilerinin önemli bölümüne ev sahipliği yapan bölgenin toplam makarna ihracatı içindeki payının artmaya devam ettiğini belirten Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu şunları söyledi: “Gaziantep ve Mardin, dünya makarna üretiminde çok merkezi konumdalar. Bu yılın ilk yarısında bölgemizin makarna ihracatı, geçen yıla göre 67 bin ton daha artarak 490 bin tona ulaştı. Güneydoğu Anadolu yıl sonunda yaklaşık 1 milyon ton makarna ihracatına ulaşarak, miktar bazında İtalya’nın bir önceki yıl gerçekleştirdiği makarna ihracatının yarısını tek başına yapmış olacak. Bu sonuçlar, aynı zamanda bölgemizin tonaj olarak dünya makarna ihracatı içindeki payını yüzde 20’ye yaklaştırdığı anlamına geliyor. Değer bazında çok daha fazla pay alan İtalya, ağırlıklı olarak bizim kotalarla önümüzün kesildiği AB pazarı içinde ihracat yapıyor. Bölgemizin makarna ihracatında ise ağırlıklı olarak Afrika ve Amerika kıtaları öne çıkıyor.” “Türkiye’nin ayçiçek yağı ihracatının yarıdan fazlasını yaptık” Küresel piyasalarda litresi 1 dolara kadar yükselen ham yağ fiyatlarının, gümrük maliyetleriyle birlikte ayçiçek yağ üreticilerini zorlayan seviyelere geldiğini belirten Kadooğlu şunları söyledi: “Ayçiçek tohumu küresel fiyatlarında, gerek sıcak havanın üretimi olumsuz etkilemesinin gerekse artan talebin etkisiyle geçen ay dolar bazında yüzde 20 seviyesinde bir yükseliş oldu. Üretim maliyetlerindeki bu artış, henüz ne yurtiçinde ne de yurt dışında satış fiyatlarımıza yansıyabildi. Fakat tüketicinin ayçiçek yağına karşı aşırı bir ilgisi var var. Geçen yılın ilk yarısında bölgemizin 150 bin ton seviyesindeki ayçiçek ihracatı, bu yıl aynı dönemde 213 bin tona geldi. Türkiye’nin ayçiçek ihracatının yarıdan fazlasını Güneydoğu Anadolu gerçekleştirdi. Şu anda raf fiyatlarındaki ve kurdaki iyileşmelerin yolunu gözlüyoruz. Bu zorlu dönemin sonunda ayçiçek yağı ihracatçılarımızın önünün açık olduğuna inanıyoruz.” 

"Türkiye'nin Kaybedecek Zamanı Yok" Haber

"Türkiye'nin Kaybedecek Zamanı Yok"

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, yerel seçimlerin ardından yaptığı değerlendirmede, "Zaman kaybetmeden üretim ve ihracata odaklanmalıyız" dedi. 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin ardından göreve seçilenleri kutlayan Başkan Celal Kadooğlu, "Öncelikle seçimlerin sonuçlarının ülkemize hayırlı olmasını diliyor ve yeni seçilen tüm başkanlarımızı ve belediye meclis üyelerini kutluyorum" diye konuştu. Seçimlerin demokratik olgunluk içerisinde gerçekleşmesinin ülkemiz demokrasisinin geldiği aşamayı göstermesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Başkan Kadooğlu, zaman kaybetmeden ekonomideki makro dengelerin iyileştirilmesi için çalışmak gerektiğini ifade etti. Başkan Celal Kadooğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Seçimler artık geride kaldı. Eğer erken seçim olmazsa önümüzde dört yıllık seçimsiz bir süreç var. Zaman kaybetmeden önümüzdeki bu süreci iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Başta ekonomi olmak üzere hemen her alanda yapılacak çok işimiz var. Ekonomide özellikle enflasyonun düşürülmesi ve fiyat istikrarının sağlanması çok önemli. Bu anlamda kaybedecek zamanımız yok. Enflasyonu düşürmenin yolu da daha çok üretmekten, istihdam yaratmaktan ve ihracattan geçiyor. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak, ülkemizin hedefleri doğrultusunda ihracatımızı artırmak için yurt dışındaki mevcut pazarlarımızı güçlendirmek ve yeni pazarlar elde etmek için büyük bir gayretle çalışmaya devam ediyoruz. Ülke olarak seçimleri geride bırakıp asıl gündemimiz olan üretim ve ihracata odaklandığımızda hedeflerimize kolayca ulaşabileceğimize inanıyoruz."

Güneydoğulu İhracatçılar Dubai’den Mutlu Döndü Haber

Güneydoğulu İhracatçılar Dubai’den Mutlu Döndü

Dünyanın en büyük gıda fuarları arasında ilk sıralarda yer alan Dubai Gulfood 2024 Gıda Fuarında Türkiye genelinden 208 ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden 39 firma katılırken Türk stantlarının büyük ilgi görmesi ihracatçıları mutlu etti. Yoğun geçen fuarın ardından bir değerlendirme yapan Güneydoğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Çıkmaz fuarların ülkeler için büyük prestij oluşturduğunu ve fuarda Türk firmalarının uluslararası standartlarda stantlara sahip olduklarını ifade ederek “Gulfood 2024 bu yıl beklenenin üzerinde bir katılımcıyla gerçekleştirildi. Ülkemizden de 206 firmanın yanı sıra binlerce katılımcı fuardaki yerini aldı. Elbette fuarlar ihracatımızın arttırılmasında önemli rol oynarken aynı zamanda sektörel gelişimin yakından görülebilmesi, rakip ülkelerin potansiyellerinin ve yenilikçi ürünlerinin incelenmesi ve bu bağlamda yeni yol haritalarının çıkarılması için büyük önem taşır. Bizlerde fuardaki yerimizi aldık ve sektör temsilcilerimizle fuarda incelemeler yaptık. Fuarın birinci günü Gaziantep Valimiz Sayın Kemal Çeber bizleri fuarda yalnız bırakmadı ve bütün sektörler için inanılmaz moral ve motivasyon kaynağı oldu. GAİB Koordinatör Başkanımız Sayın Fikret Kileci ve Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanımız Sayın Celal Kadooğlu ile birlikte bölgemizden katılan firmalarımızın stantlarını ziyaret ettik. Burada elbette bölge firmalarımızın sahip olduğu potansiyelin yüksekliğini görmek hepimizi mutlu etti. Kuru Meyve Sektörü’de hızla gelişen ve ARGE, İnovasyonlarla kendisini yenileyen bir sektör olarak fuardaki yerini aldı. Dönüşlerin olumlu olacağına ve bölge ihracatımızın artacağına inanıyorum” dedi.

“Türkiye’ni makarna ihracatının yüzde 65’i Güneydoğu’dan” Haber

“Türkiye’ni makarna ihracatının yüzde 65’i Güneydoğu’dan”

Güneydoğu'nun toplam ihracatının üçte birini gerçekleştiren hububatçılar, aylık 300 milyon dolar ihracat ortalamasını aşarak bölge ihracatındaki liderliğini korudu. 9 aylık dönemde sektörün ihracatını miktar bazında yüzde 31,2 yükselten bölgedeki işletmeler ihracat gelirlerini ise yüzde 8,6 oranında artırmayı başardı. Bu dönemde en fazla ihraç edilen ürünler makarna, buğday unu ve bitkisel yağlar oldu. Bölgenin aynı dönemdeki makarna ihracatı 450 milyon doları geçti. “Makarna ihracatından gelirimiz ayda ortalama 50 milyon dolar” Dünyanın en büyük makarna ihracatçılarından biri olan Türkiye'nin bu alandaki güçlü markalarının Gaziantep’te faaliyet gösterdiğine dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu şunları söyledi: “Makarna ithal etmek isteyen ülkeler için Türkiye, akla ilk gelen seçeneklerden biri. Sahip olduğumuz kaliteli buğdayı yüksek teknolojili tesislerde işleyerek rekabetçi fiyatlarla ihraç edebilen bir ülkeyiz. Bu alandaki en güçlü rakibimiz İtalyanlar, Avrupa’daki ve bölgenin önemli tedarikçisi Kanada’daki kuraklık ve kötü hava koşulları nedeniyle bir süredir makarnalık buğday bulmakta zorlanıyor. Dünyaca ünlü İtalyan markaları çareyi Türkiye'den durum buğdayı ithalatında arıyor. Küresel gıda arzında önemli bir yeri olan Türkiye’nin toplam makarna ihracatının yüzde 65’ten fazlasını durum buğdayının ana vatanı Güneydoğu’da faaliyet gösteren işletmeler yapıyor. Bölgede işlediğimiz ürünlere farklı coğrafyalardan büyük talep olduğundan firmalarımız makarna ihracatından ayda ortalama 50 milyon dolar gelir sağlıyor.” “Makarna ihracatında KG başına ortalamamız 0,64 dolar” Hububat sektörünün önde gelen ihraç kalemlerinden birinin makarna olduğunu belirten Kadooğlu, buğdayın işlendiğinde katma değerinin arttığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Güneydoğu Anadolu’dan ihracatta KG başı ortalama fiyatlarımız buğday ununda 0,42 dolar seviyesinde iken; bu oran irmikte 0,50 doları, bulgurda 0,55 doları, makarnada ise 0,64 doları buluyor. Dış piyasada Türkiye’ye senede 1 milyar dolara yakın gelir sağlayan makarnanın, iç tüketimdeki payı da düşünüldüğünde sektörün ekonomik büyüklüğü daha net görülüyor. On binlerce kişiye istihdam sağlayan sektörde, özellikle Gaziantep’teki yatırımların etkisiyle üretim tesislerimiz mevcut talepten fazlasını sağlayabilecek kapasitede. Ayçiçek yağı ve buğday unu gibi, çok güçlü olduğumuz diğer ürün gruplarıyla birlikte makarnamızı da yurt dışından ikili görüşmelere gelen misafirlerimize kapsamlı şekilde tanıtıyoruz. Dünyanın önde gelen süpermarketlerinin raflarında ve restoranlarının mutfaklarında, ilerleyen dönemde Türk makarnasını daha fazla göreceğiz.”

“Dünya genelinde gıdaya erişim zorlaşıyor” Haber

“Dünya genelinde gıdaya erişim zorlaşıyor”

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, Güneydoğu’dan en fazla makarna, buğday unu ve bitkisel yağ ihraç edildiğini söyledi. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, 8 aylık ihracat verilerini ve gıda tedariki ile ilgili konularıdeğerlendirdi. Başkan Celal Kadooğlu, yılın ilk 8 ayında Bölgemizden yapılan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatının 2,5 milyar dolar olduğunu açıkladı. “Depremin ihracata etkisi kısa sürdü” Yılın ilk çeyreğinde depremin etkisi ile ihracatta meydana gelen düşüşün kısa sürdüğünü ifade eden Kadooğlu, Bölge ihracatçısının kısa sürede toparlanarak yeniden liderliğeyükseldiğini bildirdi. Kadooğlu, “Güneydoğu'nun toplam ihracatının üçte birini gerçekleştirerek bölgede ilk sıraya yerleşen sektörümüz, aylık 300 milyon dolar ihracat ortalamasına ulaştı. 8 aylık dönemde ihracatını miktar bazında yüzde 28,9 yükselten üyelerimiz, bölgedeki döviz gelirlerini ise yüzde 9,1 oranında artırmayı başardı. 8 aylık dönemde en fazla ihraç edilen ürünler makarna, buğday unu ve bitkisel yağlar oldu. Son yıllardaki en hareketli yazlarından birini geride bıraktığımız Temmuz ve Ağustos aylarında, toplamda 1 milyar dolara yakın ihracat yaptık. İlk çeyrekte depremin etkisiyle, Türkiye genelindeki payımız yüzde 30’un biraz altına gerilemişti ama 8 ayın sonunda sektörde en fazla ihracat yapan bölge olarak hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründeki liderliğimizi bir kez daha ispatladık” dedi. “Tahıl koridorunun çözümü çok önemli” Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre Küresel Gıda Fiyat Endeksi'nde göze çarpan bir düşüşün söz konusu olduğunu ifade eden Başkan Kadooğlu, Pandemi sürecinde, üretim ve lojistik sorunları nedeniyle çok yüksek seviyelere gelen fiyatlar son bir yılda dengelenmeye başlasa da gıdaya erişimin, özellikle Avrupa'da hâlâ ucuz bir konu olmadığını vurguladı. AB'de yıllık gıda enflasyonunun yüzde 15 seviyelerinde olduğuna dikkat çeken Kadooğlu, küresel tahıl, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarını etkileyen pek çok faktör olduğunu söyledi. Kadooğlu, “Şu an en kritik konulardan biri Tahıl Koridoru meselesinin çözümü. Rusya-Ukrayna savaşının başladığı dönemdeki fiyatların düşmesinde Koridorun büyük etkisi olmuştu ve bu konuda sorun devam ederse fiyatlara etki edebilir. Son dönemde, Hindistan gibi büyük üreticilerden pirinç gibi bazı temel besinlerde ticari kısıtlama haberleri gelmeye başladı. Aynı koşullar devam ederse, bu durum Türkiye kadar yüksek üretim kapasitesi olmayan ülkeler için yeni zamlar anlamına gelebilir” şeklinde konuştu. “Rekolte beklentimiz yükseliyor” Kadooğlu, “Bu yıl kurak geçen bir yılın ardından gelen bahar yağmurlarının ve yüksek seviyedeki ekim alanlarının etkisiyle bereketli bir dönem yaşıyoruz. Özellikle buğday üretiminde 20-21 milyon ton gibi rekor seviyelere çıkabiliriz. Hem üreticilerimizin sabrı hem de her yıl gelişen yeni tekniklerin etkisiyle üretim seviyemizi yukarı taşıyoruz. Aşırı sıcaklar, bazı bölgelerimizde ayçiçeği rekoltesini olumsuz etkileyebilir ama yağ arzında bir sorun olmasını beklemiyoruz” ifadelerini kullandı. “2023 yılında ihracatımızı artırabiliyor oluşumuz sevindirici” Başkan Kadoğlu, “Rusya-Ukrayna savaşı, süregelen küresel enflasyon ve buna bağlı sıkılaşma politikalarının yanında küresel gıda arzına dair riskler sektörümüzü doğrudan ilgilendiriyor. 2020-2022 döneminde buğdayın ortalama satış fiyatı yıllık bazda yüzde 44 artarken, dünya buğday ticaret hacminde yaklaşık yüzde 7,5'lik düşüş yaşanmıştı. Aynı risklerin artarak devam ettiği 2023 yılında ihracatımızı artırabiliyor oluşumuz sevindirici. Güneydoğu Anadolu’nun buğday ihracatında İtalya, Belçika ve Irak ilk sırada geliyor. Devletimizin gıda politikalarına bağlı kalarak yurt içi talebi karşılayacak adımlar atarken, bölgemizdeki verimliliği ihtiyaç sahibi ülkelere taşımak ve farklı coğrafyalarda pazar çeşitliliği oluşturmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi. “Türkiye makarna üretim merkezi oldu” Kadooğlu, “Makarna ithal etmek isteyen ülkeler için Türkiye, akla gelen ilk seçeneklerden birisi. Sahip olduğumuz kaliteli buğdayı yüksek teknolojili tesislerde işleyerek, üstelik bu alandaki en güçlü rakibimiz İtalya’ya göre çok rekabetçi fiyatlarla ihraç edebilen bir ülkeyiz. Türkiye’nin toplam makarna ihracatının yüzde 65’ini, makarnalık durum buğdayının ana vatanı Güneydoğu’da faaliyet gösteren işletmeler yapıyor. Bölgede işlediğimiz ürünlere Somali, Nijer, Benin gibi Afrika ülkelerinin yanı sıra Venezuela, ABD ve Irak gibi farklı coğrafyalardan büyük talep geliyor. Firmalarımız, makarna ihracatından ayda ortalama 50 milyon dolar gelir sağlıyor” dedi. “Bitkisel yağ ihracatımızdan 340 milyon dolar gelir elde ettik” Celal Kadooğlu, “Cibuti, ABD ve Suriye pazarlarının öne çıktığı bitkisel yağ alanındaki ihracatımız ilk sekiz aylık periyotta 235 bin ton olarak gerçekleşti. Bitkisel yağ fiyatlarının KG başı ortalama ihracat fiyatlarında, Rusya-Ukrayna savaşının başladığı geçen seneye göre baz etkisiyle bu yıl bir gerileme söz konusu. 340 milyon dolar gelir elde ettiğimiz bu dönemde üyelerimiz Türkiye’nin toplam bitkisel yağ ihracatındaki payını yüzde 35’e çıkardı” şeklinde konuştu. “Bisküvi-pasta ve kakaolu mamuller ihracatında Güneydoğu Anadolu’nun payı 280 milyon dolara ulaştı” Kadooğlu, “Bisküvi-pasta ürün grupları şu anda hem Türkiye genelinde hem de bölgemizde ciddi bir yükseliş içinde. Bu ürün grubunun ilk 8 ayda 980 milyon dolara ulaşan toplam ihracatı içinde Güneydoğu Anadolu’nun payı 280 milyon dolara ulaştı. Bu başarı, bölgemizde son yıllarda kek, pasta, bisküvi ve kurabiye gibi ürünlerde yapılan büyük yatırımların bir sonucu. Gaziantep’te her gün yüzbinlerce metrekarelik alanda, binlerce ton bisküvi-pasta üretiliyor. Ar-Ge ve lezzet çalışmalarıyla çok çeşitli ürünler geliştiren ihracatçılarımız markalaşarak farklı coğrafyalara açılıyor. Şu an bisküvi-pasta ihracatımızda Irak, Suudi Arabistan ve Libya ilk sırada. Bu ülkelerin hemen ardından Belçika ve İsrail geliyor” diye konuştu.

Dünya Sofralarına Sunulan Lezzet Kadooğlu Yağ Haber

Dünya Sofralarına Sunulan Lezzet Kadooğlu Yağ

60’a yakın ülke sofralarının vazgeçilmez lezzetlerini alıcılarıyla buluşturan Kadooğlu Yağ, bünyesindeki birbirinden farklı ürün ve markalar ile müşterilerin ilgi odağı oldu. Stantta yer alan Kadoo, Bizce, Brinto, Mayra, Azime, Elianto ve Mutfakların Şefi markalarının yenilikçi ürünleri alıcıların en fazla ilgi gösterdiği ürünler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Uluslararası Fuarların gıda markaların tanıtını için büyük önem taşıdığını ifade eden Kadooğlu Yağ CEO’su Celal Kadooğlu dünya gıda sektörünün bir araya geldiği World Food İstanbul 2023’te bu yıl da her yıl olduğu gibi Kadooğlu Yağ ürün ve markalarının büyük ilgi gördüğünü, Türkiye’den dünya sofralarına sunulan lezzetler arasında yer almanın kendileri için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu sözlerine ekledi. Yurt İçi Ve Yurt Dışı Pazarların Favorisi Kadooğlu Yağ Gıda sektörünün en önemli öğeleri arasında yer alan ve Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki gururu haline gelen Kadooğlu Yağ bünyesinde üretilen birbirinden farklı ürün ve markalarla yenilikçi ürünlerin fuarda gördüğü ilgiden dolayı büyük memnuniyet duyduklarını da sözlerine ekleyen Kadooğlu Yağ CEO’su Celal Kadooğlu ülke ekonomisine sağladıkları yüksek katma değerlerden dolayı mutlu olduklarını ifade ederek “Yurt içi ve yurt dışı pazarların aranan markası haline geldik, gerçekleştirdiğimiz ihracatın yanı sıra oluşturduğumuz istihdamla da ülke ekonomisine sağladığımız katkılardan dolayı gururluyuz. 2023 yılını hedeflerimizin üzerinde kapatacağımızı düşünüyoruz.” dedi.  60’ı Aşkın Ülke Mutfağında Kadooğlu Yağ Var 60’ın üzerinde ülke mutfağında Kadooğlu Yağ markalarının kullanıldığına dikkat çeken Kadooğlu Yağ CEO’su Sayın Celal Kadooğlu “Kadooğlu Yağ olarak güçlü ve dinamik ekibimizle her gün aynı özenle ürettiğimiz ayçiçek, mısır, pamuk ve margarin yağlarımızı; Kadoo, Bizce, Brinto, Mayra, ve Azime markalarımızla 60’ın üzerinde ülkeye ihraç ediyoruz. Şirketimiz aynı zamanda iç piyasada 7 bölge müdürlüğü ve yaygın distribütörlük ağı ile Türkiye’nin dört köşesinde hizmet veriyoruz. Rekabet gücümüzü her geçen yıl yatırımlarımızla arttırıyoruz.”dedi Kadooğlu Panelde deprem bölgesini anlattı  Diğer taraftan Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı – WorldFood İstanbul’da gerçekleştirilen İhracatın Kalbindeki Gıda Sektörü ve 2024 Yol Haritası paneline diğer başkanlarla birlikte katılan Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, “Deprem sonrasındaki süreçle ilgili Güneydoğu İhracatçılar Birliği olarak bizler bir kriz masası oluşturduk. Bütün bölgemizde çadır kentleri oluşturduk. Psikolojik destek ihtiyacı olan çalışanlarımıza da destek sağladık. Yardım tırlarımızdan çok yoğun yardım geldi. Kimin neye ihtiyacı varsa doğru yerde, doğru zamanda teslimatını sağladık. Her çalışanımızın durumunu takip ettik. Üretimin sürdürülebilirliği için, bizim bölgemizin analizini yaptık. Bütün fabrikalarımızın kontrolünü gerçekleştirdik ve çok hızlı bir şekilde üretime girebildik tekrardan. Birlik beraberlikten güç doğar, bugün WorldFood platformunda bu gücün, bu birliğin olduğunu görüyoruz.” Dedi.

“Gaziantep, gıda ihracatının merkezi oldu” Haber

“Gaziantep, gıda ihracatının merkezi oldu”

Başkan Celal Kadooğlu, medya mensuplarının büyük ilgi gösterdiği toplantıda, katılımcı bir yönetim anlayış ve ortak akılla hareket ettiklerini ifade ettiklerini belirterek, “Türkiye’de 6 tane Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve İhracatçıları Birliği bulunuyor. Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektöründeki 6 Birlik içerisinde en büyük ihracatı yapıyor olmaktan dolayı da büyük gurur duyuyoruz. 6 Birliğin oluşturduğu Sektör Kurulu Başkanlığının Gaziantep’ten olması da büyük bir onurdur. Ayrıca DEİK yönetim kurulunda da temsilcimiz bulunmaktadır” dedi. Birlik Yönetim Kurulu olarak, sorunları büyümeden tespit edip çözümü için çalıştıklarını ifade eden Başkan Kadooğlu, Her yönetim kurulu toplantımıza bir sektör temsilcisini davet ederek sektörlerin sorunlarını ana kaynağından öğrendik. İhracatın önünü açmak ve gelecekle ilgili konularda beyin fırtınası yaptık. Buradan çıkan sorunları da Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere yetkili merciler nezdinde çözümü için girişimlerde bulunduk. Bu anlamda çok başarılı olduğumuzu söylemek istiyorum” şeklinde konuştu.   “İSTANBUL’U DÜNYANIN EN ÖNEMLİ FUAR MERKEZİ YAPMAK İSTİYORUZ” Üretim ve ihracat kadar fuarcılığın da önemli olduğuna vurgu yapan Başkan Celal Kadooğlu, İstanbul’un dünyanın en büyük fuar merkezi olacak potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Kadooğlu, “Uluslararası fuarlara katılıma büyük önem veriyoruz. Bu fuarlarda stant açıyoruz. Bölgemizin gıda ürünlerini tanıtıyoruz. Ürünlerimizin tadımını yapıyoruz. Sonra oradaki talepleri sektörümüzdeki üyemiz olan ihracatçı firmalarla paylaşıyoruz. Ne yazık ki, Türkiye fuarcılık alanında dünya çapında istenilen bir noktaya gelemedi. Gıda sektöründe dünyanın en büyük fuarını düzenleyebiliriz. Çünkü İstanbul gibi bir şehrimiz var. Şehir değil, ülkelerin birleştiği bir noktada bulunan, her türlü konaklama, yeme-içme, alış-veriş, eğlence gibi altyapıya sahip bir şehir. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar geniş imkanı bir arda bulamazsınız. İstanbul’da dünyanın en prestijli fuarını düzenlemek için de yola çıkmış bulunuyoruz. Wordfood İstanbul ile işbirliği yaptık. Çok heyecan verici bir proje. Bu fuara 1300 firma katılacak. Bu firmaların 125’i Gaziantep’ten olacak. Bu rakam da her geçen gün artıyor. Fuarcılık çok önemli. Nasıl ki, üreterek ve ihracatla büyümemiz gerekiyorsa fuarcılıkla da büyümemiz gerekiyor. Bizim Dubai’den, Paris’ten hiçbir eksiğimiz yok. Fazlamız var. Her türlü altyapımız var” şeklinde açıklamada bulundu.  “CUMHURBAŞKANIMIZ SÜRECİ MÜKEMMEL ŞEKİLDE YÖNETTİ” Bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki heyetle Körfez ülkelerindeki programa katılan Kadooğlu, izlenimlerini şöyle anlattı: “Önce Suudi Arabistan’a gittik. Şu anda Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz son derece iyi durumda. Hiçbir olumsuz pürüz yok. Suudi Arabistan şu anda bir çok sektörde yatırımcı arayışı içinde. Çünkü sadece petrol gelirlerine bağlı kalmak istemiyorlar. Bizim onlara ihtiyacımızdan çok onların bize ihtiyacı var. Daha sonra Katar’a gittik. Katar’a gitmek, Gaziantep’ten sanki Ankara’ya gitmek gibi oldu. Karşılama, ağırlama, ikili görüşmeler ve ciddiyet son derece mükemmeldi. Cumhurbaşkanımızın temaslarından dolayı ülkemize ve Türk iş dünyasına büyük saygı, sempati ve ilgi var. Abu Dabi’ye de gittik. Geçmişte Abu Dabi ile de bazı sıkıntılarımız vardı. Ancak Cumhurbaşkanımızın temasları sonucu bu ülke ile ilişkilerde hiçbir pürüz kalmadığını görmek mutluluk vericiydi. Çok kıymetli görüşmelerdi. Körfez ülkeleriyle ilişkilerdeki güzel hava ihracatımızın artışına büyük katkı sağlayacak.” Toplantıda, gazeteciler Kadooğlu’na Tahıl Koridoru ve tarımın geleceği konusunda da sorular yöneltti. Başkan Kadooğlu, Tahıl koridoru konusunda, “Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız bu süreci çok mükemmel yönetti. Hem Rusya hem de Ukrayna+ ile ilişkilerimiz çok iyi. Tahıl koridorunun kapanması bizim açımızdan çok büyük sorun değil. Ancak başta Afrika olmak üzere dünya için kötü olur. Koridor kapansa da küçük gemilerle bize yük geldiği için sorun yaşamayız. 3 bin ya da 6 bin tonluk gemilerle ticaretimiz devam edecektir” diye yanıt verirken, gerek dünyanın gerekse de Türkiye’nin tarımla ilgili ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu savundu. Kadooğlu, şunları söyledi: “KÖYLERİ CAZİP YAŞAM ALANLARI HALİNE GETİRMELİYİZ” Ben sektörüm olduğu için Ayçiçek yağından örnek vereyim. Tükettiğimiz ay çiçek yağının yüzde 55’ini yurt dışından getiriyoruz. Rusya ve Ukrayna ile ilişkilerimiz kötüleşirse bu kez Arjantin’e yönelmekten başka şansımız yok. Tarımı yeniden canlandırmamız gerekiyor. Bunun için de köylerde yaşamayı cazip hale getirmeliyiz. İnsanların köyden kente göçünün önüne geçmeliyiz. Köylerde gençler yaşamak istemiyor. Bu ülkemiz için tehlikeli bir durum. Diğer taraftan biz çiftçimizi tüccar yapmışız. Çiftçi bir yıl ektiği üründen para kazanıyor, ertesi yıl daha çok ekiyor. Bu kez köklü zarar ediyor. Böyle olunca da üretimden uzaklaşıyor. Üretim planlamasının yapılması, çiftçinin hangi ürünü ektiği zaman o ürünü kaça satacağının belli olması, tarım arazilerinin korunması çok önemli. Kısacası tarım sektörüne yönelik büyük tehditlerle karşı karşıyayız. Bu tehditlerin gelecekte gıda sorunu yaşamaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.”

“Mart’ta Şubat’taki kaybımızı telafi ettik” Haber

“Mart’ta Şubat’taki kaybımızı telafi ettik”

Türkiye'nin geçtiğimiz yıl 11,5 milyar dolara yaklaşan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı içinde yüzde 31,1 payı ile lider durumda bulunan Güneydoğu Anadolu bölgesindeki üreticilerin ilk üç ay sonunda ihracatı 775 milyon dolar oldu. Depremin gerçekleştiği Şubat ayındaki yüzde 44’e yaklaşan ihracat kaybını, Mart’ta 300 milyon dolara yaklaşan ihracatla telafi ettiklerini belirten Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, “Güneydoğu Anadolu’nun bereketli topraklarında yetişen ürünlerimiz, kalite ve çeşitliliğiyle farklı pazarlarda büyük ilgi görüyor” dedi. Yıllık 3,5 milyar dolar ihracat kapasitesiyle hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri alanında Türkiye'nin en fazla ihracat yapan bölgesi durumundaki Güneydoğu Anadolu'da ilk çeyrek verileri açıklandı. Şubat ayında yaşanan depremin tarımsal gıda üreticilerine etkilerinin görüldüğü ilk çeyrekte sektörün ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10,6 düşerek 775 milyon dolar oldu. Sektörün ihracatındaki azalmanın Gaziantep’te yüzde 1,5 seviyesinde gerçekleştiği ilk çeyrekte, bu oran depremden etkilenen diğer illerden Kahramanmaraş'ta yüzde 12, Malatya'da ise yüzde 35 seviyelerinde gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl Türkiye'nin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatında yüzde 31,1 paya ulaşan Güneydoğu Anadolu bölgesinin, sektörün ilk çeyrekteki 3 milyar dolarlık toplam ihracatı içindeki payı yüzde 26 olarak gerçekleşti. Deprem sonrasında bölgedeki tüm sektörlerin ihracatında düşüşler yaşandığına dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, “Şubat ayında yüzde 44’e ulaşan ihracat kaybımızı, Mart ayında 300 milyon dolara yaklaşan ihracatla telafi etmeyi başardık. Bu sonuçlarla sektörümüzün Güneydoğu Anadolu'nun toplam ihracatı içindeki payı Mart ayında yüzde 30’un üzerine çıkarak ilk sıraya yükseldi. Mart’taki geri dönüş, müşteri portföyümüzü koruyabilmemiz açısından olumlu bir gösterge oldu. Güneydoğu Anadolu’nun bereketli topraklarında yetişen ürünlerimiz, kalite ve çeşitliliğiyle farklı pazarlarda büyük ilgi görüyor. Zarar gören tarımsal altyapı eksikliklerinin giderilmesi ve bölgede istihdamı korumaya yönelik desteklerin artırılması durumunda yılın kalan bölümünde 2022 sonuçlarını yakalayacağımıza inanıyoruz” dedi. “İhraç ettiğimiz şeker ve şeker mamullerinin fiyatlarında yüzde 10 artış var” Bölgede güçlü markaların faaliyet gösterdiği sektörler arasında yer alan bisküvi ve pasta alanındaki ihracatın ise ilk üç ay sonunda 100 milyon dolara ulaştığını belirten Kadooğlu, “Sektörümüzün bölge ihracatındaki payı yüzde 12'yi aşan bisküvi ve pasta ürünlerimizi en çok talep eden pazarlar arasında Irak, Libya, Suudi Arabistan’ın yanı sıra Belçika da yer alıyor. Kakaolu mamullerde ise bu üç pazarın yanında Suriye, Kanada ve ABD gibi ülkeler öne çıkıyor. Başta Irak olmak üzere ihraç ettiğimiz şeker ve şeker mamulleri fiyatlarında yüzde 10 artış var, bu alandaki üretici firmalarımız miktar bazındaki düşüşlerini bu şekilde dengelemeye çalışıyor” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.