Hava Durumu

#Adli Tıp

Gaziantep Ekspres Gazetesi - Adli Tıp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adli Tıp haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Öldü denilen Cem Garipoğlu yaşıyor mu? Haber

Öldü denilen Cem Garipoğlu yaşıyor mu?

2009 yılında Bahçeşehir’de bir villada katledilen Münevver Karabulut’un cinayeti ülke gündemine bomba gibi düşmüştü. Sırlarla dolu cinayet Türkiye'de infial uyandırmıştı.Katil Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut’un cansız bedenini gitar kutusuna koymuş ve Etilerdeki bir çöp konteynırına atmıştı. Karabulut'un cansız bedeni çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynırında parçalanmış bir halde bulunmuştu.Cem Garipoğlu, 17 Eylül 2009 yılında yakalanıp cezaevine gönderilmişti. Şüpheli ölüm için fethi kabir yapılıyor Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde kaldığı Silivri 5 nolu L tipi kapalı cezaevindeki koğuşunda ölü bulundu.Garipoğlu'nun ölümü şüpheli bulunmuş ve Karabulut ailesi , Cem Garipoğlu'nun ölmediğini iddia etmişti. Cem Garipoğlu’nun yaşamına son vermesiyle ortaya çıkan bu tartışmalar bugün fethi kabir işlemi ile sonuçlanıyor. Garipoğlu’nun mezarı açıldı. Alınan örnekler aile bireyleri ile dna eşleştirmesi yapılacak.Cumhuriyet Savcısı,olay yeri inceleme ekipleri ve mezarı kazmak için görevlendirilen kişiler mezarlığa geldi ve kazı çalışması sıırasında olay yeri polisleri mezarın etrafını perde ile kapatarak çalışmayı kayda aldı. Polisler güvenliği sağlamak amacıyla 7-24 nöbet tutmuştu İstanbul'da öldürüldükten sonra cansız bedeni Etiler'de bir çöp konteynerine atılan 17 yaşındaki Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu, 10 Ekim 2014'te cezaevinde yaşamına son vermişti. Aradan geçen yıllara rağmen başta Karabulut Ailesi olmak üzere tüm kamuoyu intiharı şüpheli buldu ve mezarın açılmasını talep etti. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, mezarın açılıp açılmamasıyla ilgili son kararını geçtiğimiz günlerde vermişti. Savcılık, Garipoğlu'nun mezarının bulunduğu Üsküdar'da bulunan Karacaahmet mezarlığında fethi kabir işlemi gerçekleştirilmesine karar verdi. Kazı işlemi için mezar etrafındaki ağaçların söküldüğü görüldü. Görevli polis ekipleri de mezarlık başında fotoğraflar çekerek çalışmaları kayda aldı. İstanbul adli tıp kurumuna götürülecek  Kazıda görevli polis memurları mezarın etrafına perde çekerek çıkarılan naaşın görüntülenmesini engelledi. Olay yeri polisleri çalışma sırasında orada bulunan herkesi kayıt altına aldı. Garipoğlu'nun cesedi tabuta konarak cenaze aracıyla adli tıp kurumuna götürülecek. Öte yandan, polis ekiplerinin açılmasına karar verilen Cem Garipoğlu'nun kabrinin bulunduğu Karacaahmet Mezarlığı'nda kazı öncesi güvenliği sağlamak amacıyla 7-24 nöbet tuttuğu görülmüştü. Mezardan çıkarılacak ceset incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na belediye ekipleri tarafından götürülecek. Feth-i kabir işlemi boyunca kamera ve fotoğraf çekimi de yapılarak, olay yeri inceleme ekibi veya bu işlerde uzman kişilerin de mezarlıkta hazır edilmesi bekleniyor. Garipoğlu'ndan alınan DNA örnekleri, ailesiyle eşleştirilecek ve mezardaki kişinin Garipoğlu olup olmadığı netlik kazanacak. Kabrin açılması esnasında ayrıca nöbetçi adli tabibin de hazır bulunacak.  

İHA muhabirlerinin de öldüğü  kazanın ilk duruşması görüldü Haber

İHA muhabirlerinin de öldüğü kazanın ilk duruşması görüldü

İHA muhabirlerinin de öldüğü kazanın ilk duruşması görüldü Dava 8 Haziran’a ertelendi Gaziantep'te 20 Ağustos 2022 günü meydana gelen, İHA muhabirleri Muhammet Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver ile birlikte toplam 16 kişinin ölümüyle sonuçlanan feci kazada otobüs şoförü Abdulkadir Memiş’in yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Mahkeme heyeti, duruşmada “suçsuzum, bu sadece bana ait bir ihmalkarlık değil, yüzde 70-80 kara yollarının kusuru var” diyen sanık otobüs şoförünün tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 8 Haziran 2023 tarihine erteledi. Gaziantep'te 20 Ağustos 2022 günü kaza yapan bir araçtaki yaralıyı ambulansa taşıyanlara, arkadan gelen otobüsün çarpması sonucu meydana gelen feci kazanın ilk duruşması görüldü. İHA muhabirleri Muhammet Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver ile birlikte 3'ü itfaiye eri, 3'ü sağlık personeli olmak üzere toplam 16 kişinin ölümüyle sonuçlanan feci kazanın ilk duruşması Nizip Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanık duruşmaya SEGBİS üzerinden katıldı, sanık avukatı davadan çekildi Duruşmaya sanık otobüs şoförü Abdulkadir Memiş SEGBİS üzerinden katılırken, mağdurların avukatları ile kazada hayatını kaybedenlerin yakınları da davada hazır bulundu. Sanık avukatı mazeret bildirerek davadan çekildiği ve sanık barodan tekrar avukat talep etmediği için sanık otobüs şoförü savunmasını kendisi yaptı. “Frene bastım ama yola dökülen sıvı nedeniyle kayarak devrildi otobüs” Davada savunması istenen ve taksirle birden fazla kişinin ölümü ile yaralanmasına neden olma suçundan yargılanan otobüs şoförü Abdulkadir Memiş, ilk ifadelerini olayın şokuyla verdiğini ifade ederek tekrar savunma yaptı. Otobüs şoförü Abdulkadir Memiş ifadesinde, “Olayın etkisiyle ilk ifadelerimde şoktaydım. Ben seyir halindeyken olay yerine yetişmeden tırı sollamaya çalıştım. Arkamdan gelen iki araç sellektör yaparak beni solladı. Sonrasında ben de tırı solladım. Biraz ilerledikten sonra kaza bölgesini gördüm. Ve frene bastım bu sırada yola dökülen sıvı nedeniyle, otobüs kayarak devrildi. Sonrasında da bayıldım” dedi. “Takograf cihazını çıkarmaya çalışmadım” Kaza sırasında takograf cihazını çıkarmaya çalıştığına yönelik iddialara da cevap veren şoför, “Kaza sırasında takograf cihazını çıkarmaya çalışmadım. Zaten olay sırasında bayılmıştım. Sonrasında polis ve jandarmalar gelerek rapor istedi. Kaza tedbirsizlik ve ihmalkarlık nedeniyle oldu. Bu sadece bana ait bir ihmalkarlık değil. Yüzde 70-80 kara yollarının kusuru var. Kaza alanının güvenlik çemberine alınması gerekiyordu. En az bir buçuk kilometre öncesinde önlem alınması ve uyarı levhalarının konulması gerekiyordu. İlk kazanın üzerinden bir buçuk saat geçmesine rağmen herhangi bir önlem alınmamış ve bu durum kazaya neden olmuştur” ifadelerini kullandı. “Kaza otoyol ve karayolları ekiplerinin ihmalkarlığı soncunda oldu” Dava ile ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce hazırlanan raporu kabul etmediğini de ifade eden Memiş, “Adli tıp raporunu kabul etmiyorum. İllaki kusurum vardır. Ben durup dururken, bilerek isteyerek bir kazaya neden olmadım. Bu kaza kesinlikle otoyol ve karayolları ekiplerinin ihmalkârlığı soncunda oldu. Yolda kesinlikle bir sıvı vardı. O yüzden asli kusurlu olduğum raporu kabul etmiyorum. Ben kesinlikle telefonla görüşme ya da oynama, perdeyle oynama gibi şeylerle ilgim alakam yoktur. 2000 yılından beri otobüslerde çalışıyordum beş yıldır da otobüs şoförüydüm. Kaza olan araçla ilk kez sefere çıktım. O kaza olmasaydı devam eden haftada kamyon şoförlüğüne geçecektim” ifadelerine yer verdi. Sanık, ölenlerin ailelerinden özür diledi Duruşmada kazada ölenlerin ailelerinden de özür dileyen sanık otobüs şoförü, “Kazada ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına baş sağlığı diliyorum ve özür diliyorum. Keşke böyle bir şey yaşanmasaydı. Çok çok üzgünüm. Ben de böyle bir şey yaşanmasını istemezdim. Bildiğim kadarıyla aracın bakımları yapılmıştı. Uzun yol araçları rutin olarak aylık bakıma giriyor. Aracın esas şoförü işi çıktığı için o gün beni aradılar ve sefere çıktım. O olay olmasaydı Bingöl’de başka bir işe gidecektim. Ben zaten sefere son anda yetiştim. Sonrasında da böyle bir kaza oldu. İlk kazadan haberim yoktu. Daha önce de ölümlü bir kazaya karışmadım” dedi. “Vatandaşlar otobüs şoförünün takograf cihazına müdahale ettiğini söyledi” Tanık olarak ifade veren görevli diğer polis memuru Kasım Ş. ise olaydan bir süre sonra otobüs şoförünü gözaltına aldığını ve bu esnada vatandaşların takograf cihazına müdahale edildiğine yönelik beyanda bulunduğunu iddia ederek, “İlk kazaya giden ekip bizdik. Bir otomobil aşağı uçmuştu. Bir ölü bir de yaralı vardı. Yolda 200 metre üzerinde dubalama yaptık. Yaralıya müdahale ettik. İkinci kaza olduğunda ben aşağıdaki ilk olay yerindeydim. Sesi duyarak olay yerine çıktım. Kazadan bir süre sonra hemen otobüs şoförünü gözaltına aldım. O esnada bir vatandaş otobüs şoförünün takograf cihazına müdahale ettiğini söyledi. Ben takograf cihazından çıktı almaya çalıştım ama alamadım çünkü elektrik aksamını sökmüşlerdi. Sonrasında da cihazı tamamen alarak o şekilde çıktı aldık. Şoförün alkol ölçümünü de ben yaptım” ifadelerini kullandı. Tutukluluk halinin devamına ve davanın 8 Haziran'a ertelenmesine karar verildi Yapılan savunmaların ve tanıkların dinlenmesinin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık otobüs şoförü Abdulkadir Memiş'in tutukluluk halinin devamına ve davanın 8 Haziran 2023 tarihine ertelenmesine karar verdi. Ne olmuştu? Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu Gaziantep-Nizip bölgesinde 20 Ağustos 2022 günü kaza yapan bir araçtaki yaralıyı ambulansa taşıyanlara, arkadan gelen otobüsün devrilerek altına alması sonucu meydana gelen feci kazada İHA muhabirleri Muhammet Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver ile birlikte 3'ü itfaiye eri, 3'ü sağlık personeli olmak üzere toplam 16 kişi hayatını kaybetmişti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.