Tablo kötüye gidiyor!

Koronavirüs Salgınında günlük vaka sayısı 5 binin üzerine çıktı. Söz konusu durum salgına karşı sert tedbirlerin alınması gerekliliğini ortaya koyarken, Gaziantep’te de vaka sayıları her geçen gün tırmanıyor. Günlük vaka sayısının 2 binlere ulaştığı ifade edilen kente ilişkin Gaziantep-Kilis Tabipler Odası’ndan yapılan açıklamalar, vahim tabloyu gözler önüne seriyor.

“TEMMUZ AYINDA PİK YAŞADIK”

Gaziantep vaka oranlarının arttığını kaydeden Tarla, “Yaptığımız saha görüşmeleri sonrası Koronavirüs pozitif vaka sayısının Gaziantep’te 300’lerden 1200’lere yükseldiğini şu anda ise 2000’e doğru bir bantta seyrediyor. Türk Tabipleri Birliği 24 Ekim’de bir toplantı yapmıştık. O gün 24 ilin tabip odasının derlediği veriye göre o dönem günlük 30 bin vaka sayısı elde ediliyordu. Tabi o tarihte Gaziantep, 200-300 bandında seyrediyordu, şimdi ise 1500-2000 bandında bulunuyor. Ancak biz ikinci piki mi yaşıyoruz, yoksa birinci pikimiz hiç bitmedi mi bu da belli değil. Çünkü Gaziantep için konuşacak olursak biz hiç vaka sayısı açısından sönümlenmiş bir dönem hatırlamıyoruz. Biraz azaldı ama hiçbir zaman hızını kaybetmedi. Temmuz ayında çok yüksek bir pik yaşamıştık. Daha sonra yaz döneminde bir durulmaya geçti ama bu kentte hiçbir zaman vaka azalmadı. Kilis ilimizde ise yüzde 250’ye varan bir vaka artışı var. Covid için ayrılmış yoğun bakım üniteleri ve servisler dolu. Bunun yanı sıra yeni Covid servisleri açılıyor. Havalar soğuyunca daha çok kapalı mekanlara kapandık, daha az havalandırma ile bulaş hızımız arttı. Okullar açıldı, AVM’ler de aynı kapalı ortamlar olarak bulaş hızını arttırdı. Aynı zamanda Gaziantep’te Organize Sanayi Bölgesi de aktif bir şekilde çalışmaya devam etti. Bütün bu nedenler virüsün yayılma hızında bir patlamaya neden oldu.”

“TÜKENMİŞLİK KELİME OLARAK YETMİYOR”

Sağlık çalışanlarının yorulduğunu söyleyen Tarla, “Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarına bir güvence vermeli. Çalışanlarımız bunu istiyor. Ben yaptığım bütün saha çalışmalarında tespit ettiğim durumlar, insanlar uzun vadeli yoğun bakım servislerinde çalışmak, uzun süreli olarak koruyucu kıyafetlerle çalışmak ya da acilde ayrışmamış bin hastaya bakmak kolay değil. Bu durumu hekimler, hemşireler, sağlık görevlileri, hasta bakıcıları, güvenlik görevlileri ve memurlar bir ekip olarak yaşıyor. Sağlıkçılar tükenmiş diyoruz ama tükenmişlik kelime olarak artık yetmiyor. Sağlıkçılar artık bitme noktasına gelmiş, hem iş hem özel hayatlarında ani patlamalar yaşıyorlar. Dolayısıyla sağlık çalışanları artık yoruldu.”

“KISITLAMALAR, EKONOMİK ZORLUKLARA NEDEN OLACAK”

Kısıtlama kararını değerlendiren Tarla, “Biz de aslında genel olarak kısıtlamalar öneriyorduk. Ama her zaman biz şunu söylüyoruz; pandemide kısıtlamalar getirilmeli ama her zaman bu sosyal devlet anlayışı içerisinde gerçekleşmelidir. Çünkü bazı insanların çalışamama durumu ne yazık ki ciddi ekonomik zorluklarına neden olacak. Çünkü bazı insanlar günlük bir kazançla hayatlarını idame ediyor. Biz bu kısıtlamalarla günlük kazançlarını ellerinden almış oluyoruz. Bu yüzden sosyal devlet anlayışı içerisinde toplu halde dolaşımların engellenmesi açısından bazı kısıtlamalar gerekiyor. Genel olarak baktığımda, bazı noktalarda daha sert kısıtlamaların olması gerekiyor ama dediğim gibi sosyal devlet anlayışı içerisinde olması gerektiğine inanıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Y.ANKAY