Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 31 Ağustos’ta okulların açılacağını duyurmasının ardından Pandemi döneminde okulların açılmasının neden olacağı sorunlar tartışılıyor. Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından “Pandemi Koşullarında Eğitim Araştırması” sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. Söz konusu araştırmaya göre, 31 Ağustos tarihinde eğitime başlanılmasının 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına geldiği belirtildi.
Haber Giriş Tarihi: 11.08.2020 17:33
Haber Güncellenme Tarihi: 11.08.2020 18:33
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
Koronavirüs Salgını nedeniyle geçtiğimiz Mart ayında eğitime ara verilmişti. Salgının şiddetini artırmasının ardından ortaya çıkan süreçte, uzaktan eğitim ile 2019-2020 Eğitim Yılı tamamlanmıştı. Geçtiğimiz aylarda salgının şiddetinin azalması ile birlikte 1 Haziran tarihinde başlatılan Yeni Normal ile birlikte okulların açılması da gündeme geldi. Geçtiğimiz gün yeni eğitim yılına ilişkin açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ziya Selçuk, “Her yerde normalleşmeden söz ederken, sinemadan sokakta sporda sanatta okullarla ilgili tümüyle ilgili bir kısıtlamanın olması elbette söz konusu olmayacaktır. Biz bununla ilgili takibi yapıp en sağlıklı kararı çocuklarımız ve öğretmenlerimiz için veririz. 31 Ağustos'ta okulları açmaya hazırız” açıklamasında bulundu.
EĞİTİM-SEN’DEN EĞİTİM ARAŞTIRMASI
Bakan Selçuk’un açıklamalarının ardından Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından “Pandemi Koşullarında Eğitim Araştırması” sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. Söz konusu araştırma sonucuna göre, Pandeminin devam ettiği koşullarda eğitim öğretime başlamak, 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına geldiği kaydedildi.
EĞİTİME ARA VERİLDİ
Araştırma sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, “Kovid-19 salgını dünya çapında hızla yayılmaya devam ederken sağlık, eğitim ve çalışma yaşamı başta olmak üzere toplumsal yaşamın bütün alanlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir. 150’yi aşkın ülkede okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm kademelerde eğitim kurumları hızla kapatılmış ve eğitim öğretime ara verilmiştir. 2020’nin ilk yarısı itibariyle dünya çapında bütün eğitim kademelerinde bir milyarın üzerinde öğrenci, geleneksel yüz yüze eğitim ortamlarından uzaklaşmıştır.”
OKULLARIN FİZİKİ DURUMU TEDBİRLERE ELVERİŞLİ DEĞİL
“Türkiye’de ise eğitim öğretime ara verilmesinden 18 milyonu aşkın öğrenci, 1 milyonu aşkın eğitim emekçisi etkilenmiştir. Eğitim Sen tarafından 2 bin 239 kişinin katılımıyla ‘Pandemi Koşullarında Eğitim’ başlıklı bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları, eğitim sisteminin, okulların ve eğitim emekçilerinin pandemi koşullarında eğitime ne kadar hazır olduğunun görülebilmesi açısından önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Araştırmamızın en dikkat çekici sonucu, katılımcıların çok büyük bir bölümünün (yüzde 96,4), kovid-19 salgını sürerken eğitim öğretimin başlatılması halinde, kendi sağlığının ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünmesidir. Bu mutlaka önemsenmesi gereken bir durumdur. Araştırmaya katılan eğitim emekçileri, kalabalık sınıf sorunu, okullardaki fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri sürerken fiziki mesafe ve diğer tedbirlerin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını düşünmektedir.”
SALGININ ARTACAĞI DÜŞÜNÜLÜYOR
“Ankete katılan eğitimcilerin tamamına yakını pandemi döneminde eğitime ayrılan bütçenin ve okulların ihtiyacı olan ödeneklerin arttırılması gerektiğini ifade etmiştir. Eğitimde yaşanan personel (öğretmen, yardımcı hizmetli vd.) yetersizliği vurgusunun yapılmış olması önemlidir. Çok sayıda ülkenin nüfusundan fazla öğrenciye sahip olan Türkiye’de koronavirüs salgını gibi yüzyılın en ciddi tehdidi sürerken okulların açılmasında ısrar etmek, salgının öğrenciler, eğitim emekçileri ve aileleri arasında yayılması riskini kaçınılmaz olarak arttıracaktır.”
“Pandeminin devam ettiği koşullarda eğitim öğretime başlamak, 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına gelmektedir. Pandemi tehdidinin giderek büyüdüğü koşullarda MEB, eğitim iş kolunda örgütlü sendikalarla acilen bir araya gelmeli ve süreci Sağlık Bakanlığı, sendikalar ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek örgütleri ile koordineli bir şekilde hareket ederek yönetmelidir.”
SÜREÇ ŞEFFAF ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMELİ
Eğitim Sen olarak, MEB’i eğitim ve pandemi ile ilgili her türlü bilgi paylaşımı ve karar alma süreçlerinde daima şeffaflık ve açıklık ilkesine uygun hareket etmeye davet ediyor, salgın tehdidinin daha da arttığı koşullarda okulların açılması gibi tehlikeli adımlar atmaktan uzak durmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Milyonlarca öğrenci salgının hedefi olacak!
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 31 Ağustos’ta okulların açılacağını duyurmasının ardından Pandemi döneminde okulların açılmasının neden olacağı sorunlar tartışılıyor. Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından “Pandemi Koşullarında Eğitim Araştırması” sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. Söz konusu araştırmaya göre, 31 Ağustos tarihinde eğitime başlanılmasının 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına geldiği belirtildi.
Koronavirüs Salgını nedeniyle geçtiğimiz Mart ayında eğitime ara verilmişti. Salgının şiddetini artırmasının ardından ortaya çıkan süreçte, uzaktan eğitim ile 2019-2020 Eğitim Yılı tamamlanmıştı. Geçtiğimiz aylarda salgının şiddetinin azalması ile birlikte 1 Haziran tarihinde başlatılan Yeni Normal ile birlikte okulların açılması da gündeme geldi. Geçtiğimiz gün yeni eğitim yılına ilişkin açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ziya Selçuk, “Her yerde normalleşmeden söz ederken, sinemadan sokakta sporda sanatta okullarla ilgili tümüyle ilgili bir kısıtlamanın olması elbette söz konusu olmayacaktır. Biz bununla ilgili takibi yapıp en sağlıklı kararı çocuklarımız ve öğretmenlerimiz için veririz. 31 Ağustos'ta okulları açmaya hazırız” açıklamasında bulundu.
EĞİTİM-SEN’DEN EĞİTİM ARAŞTIRMASI
Bakan Selçuk’un açıklamalarının ardından Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından “Pandemi Koşullarında Eğitim Araştırması” sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. Söz konusu araştırma sonucuna göre, Pandeminin devam ettiği koşullarda eğitim öğretime başlamak, 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına geldiği kaydedildi.
EĞİTİME ARA VERİLDİ
Araştırma sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, “Kovid-19 salgını dünya çapında hızla yayılmaya devam ederken sağlık, eğitim ve çalışma yaşamı başta olmak üzere toplumsal yaşamın bütün alanlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir. 150’yi aşkın ülkede okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm kademelerde eğitim kurumları hızla kapatılmış ve eğitim öğretime ara verilmiştir. 2020’nin ilk yarısı itibariyle dünya çapında bütün eğitim kademelerinde bir milyarın üzerinde öğrenci, geleneksel yüz yüze eğitim ortamlarından uzaklaşmıştır.”
OKULLARIN FİZİKİ DURUMU TEDBİRLERE ELVERİŞLİ DEĞİL
“Türkiye’de ise eğitim öğretime ara verilmesinden 18 milyonu aşkın öğrenci, 1 milyonu aşkın eğitim emekçisi etkilenmiştir. Eğitim Sen tarafından 2 bin 239 kişinin katılımıyla ‘Pandemi Koşullarında Eğitim’ başlıklı bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları, eğitim sisteminin, okulların ve eğitim emekçilerinin pandemi koşullarında eğitime ne kadar hazır olduğunun görülebilmesi açısından önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Araştırmamızın en dikkat çekici sonucu, katılımcıların çok büyük bir bölümünün (yüzde 96,4), kovid-19 salgını sürerken eğitim öğretimin başlatılması halinde, kendi sağlığının ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünmesidir. Bu mutlaka önemsenmesi gereken bir durumdur. Araştırmaya katılan eğitim emekçileri, kalabalık sınıf sorunu, okullardaki fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri sürerken fiziki mesafe ve diğer tedbirlerin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını düşünmektedir.”
SALGININ ARTACAĞI DÜŞÜNÜLÜYOR
“Ankete katılan eğitimcilerin tamamına yakını pandemi döneminde eğitime ayrılan bütçenin ve okulların ihtiyacı olan ödeneklerin arttırılması gerektiğini ifade etmiştir. Eğitimde yaşanan personel (öğretmen, yardımcı hizmetli vd.) yetersizliği vurgusunun yapılmış olması önemlidir. Çok sayıda ülkenin nüfusundan fazla öğrenciye sahip olan Türkiye’de koronavirüs salgını gibi yüzyılın en ciddi tehdidi sürerken okulların açılmasında ısrar etmek, salgının öğrenciler, eğitim emekçileri ve aileleri arasında yayılması riskini kaçınılmaz olarak arttıracaktır.”
“Pandeminin devam ettiği koşullarda eğitim öğretime başlamak, 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına gelmektedir. Pandemi tehdidinin giderek büyüdüğü koşullarda MEB, eğitim iş kolunda örgütlü sendikalarla acilen bir araya gelmeli ve süreci Sağlık Bakanlığı, sendikalar ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek örgütleri ile koordineli bir şekilde hareket ederek yönetmelidir.”
SÜREÇ ŞEFFAF ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMELİ
Eğitim Sen olarak, MEB’i eğitim ve pandemi ile ilgili her türlü bilgi paylaşımı ve karar alma süreçlerinde daima şeffaflık ve açıklık ilkesine uygun hareket etmeye davet ediyor, salgın tehdidinin daha da arttığı koşullarda okulların açılması gibi tehlikeli adımlar atmaktan uzak durmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
A.DUMAN
En Çok Okunan Haberler