Hava Durumu

Emekçiler, yoksullukla karşı karşıya…

Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi’nde 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesi basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, işçilere yönelik taleplerin karşılanmadığını bunun yerine ücretsiz iznin yasal hakle getirilerek, işçilerin aylık bin 168 lira gibi bir ücretle açlık ve sefalete mahkûm edildiğini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 28.04.2020 17:35
Haber Güncellenme Tarihi: 28.04.2020 18:35
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
Emekçiler, yoksullukla karşı karşıya…

 

Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi’nde 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesi basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, işçilere yönelik taleplerin karşılanmadığını bunun yerine ücretsiz iznin yasal hakle getirilerek, işçilerin aylık bin 168 lira gibi bir ücretle açlık ve sefalete mahkûm edildiğini söyledi.

1 Mayıs İşçi Bayramı öncesi, Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, DİSK Gaziantep Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, DİSK Tekstil İşçileri Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen ve TÜMTİS Gaziantep Şube Temsilcisi Mahmut Canyurt’un katılımıyla bir basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, Kapitalist sistemin yüzyıllardır devam eden emek, doğa ve kadın karşıtı politikaları en son korona virüs örneğinde olduğu gibi hem salgınlara, afetlere, krizlere yol açmakta hem de sonuçlarının daha ağır yaşanmasına neden olmaktadır. Virüsün toplumda yayılmasını önlemek, yaşlıları ve hali hazırda sağlık sorunları olanları korumak amacıyla uygulanan karantina ve evde kalma önlemi artık dünya nüfusunun çoğunu etkiliyor. Yaşamların ve geçim kaynaklarının askıya alınmasının ekonomik, sosyal etkileri birçok ülkede düşük ücretli güvencesiz çalışma yükünü çeken emekçilerin çalışma yaşamını aksattı. pandemi ile mücadele doğru bir şekilde ön safta çalışan sağlık emekçilerinin ve de diğer yaşamsal öneme sahip iş kollarındaki emekçilerin sorunlarının kontrol altına alınması, sorunların etkilerinin azaltılması ve bu emekçilerin desteklenmesi gerekiyor. Virüsün yayılmasına karşı dünyanın her yerindeki tüm işyerlerinde mücadele ediliyor. On binlerce insan yaşamanı yitirdi ve daha fazla sayıda da insan da sağlık üzerindeki daha uzun süreli etkilerine maruz kalıyor, kalacak. İki yüz milyon iş kaybının yaşanacağı öngörülüyor, milyonlarca insan yoksul kalma riski ile karşı karşıya ve var olan devasa eşitsizlik daha da derinleşiyor. Yetersiz veya herhangi bir sosyal güvencesi olmayan dünya nüfusunun üçte ikisi bu sürece ağır bir şekilde maruz kalırken çok sayıda insan da aşırı yoksulluk ve açlıkla karşı karşıya. Salgın nedeniyle 130 yıldan sonra ilk kez Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta işçi sınıfı, ezilenler dünyada ve ülkemizde alanlarda hep birlikte enternasyonali söyleyemeyecekler! Ancak yaşadığımız salgın süreci belki de hiç olmadığı kadar sömürüye, emek karşıtı ve piyasacı politikalara karşı öfkeyi açığa çıkarmıştır. Sistem, krizleri lehe çevirip birikim rejiminde yeni bir aşamaya geçmek için fırsata çevirme yaklaşımını salgın sürecinde de hayata geçirmek, salgın sonrası sömürünün katmerleşerek devam edeceği, yönetim biçimlerinin çok daha otoriter olacağı bir dünya yaratmak istemektedir. Ancak insanlık son yüzyıllarda belki de ilk kez bu kadar derin sorgulamalara ve başta sağlık olmak üzere yaşamsal ihtiyaçların ve hizmetlerin kamusal olması gerektiğine dair ortak talep etrafında kenetlenmeye başladı.”

“ÖNLEMLER YETERSİZ”

“Emek ve demokrasi güçlerine düşen ise bu ortak talebi örgütlenmeye ve mücadeleye dönüştürmektir. Salgın sürecinde ülkemizdeki ekonomik eşitsizlik ve bunu sürekli derinleştiren politikalar daha da görünür hale gelmiştir. Ülkemizde koronavirüs vakasının göründüğü ilk günden bu yana hükümetin aldığı önlemler çok yetersizdir. Salgın sürecinde on binlerce işçi işini kaybetmesine ve çok daha fazlası bu süreçte fabrikaları ve işyerleri kapalı olduğu ciddi bir gelir kaybına uğramasına rağmen, siyasal iktidarın açıkladığı ekonomik paketler büyük çoğunlukla sermaye kesiminin çıkarlarını ve ihtiyaçlarını esas alan paketler oldu.”

İŞÇİLER, AÇLIK VE SEFALETE MAHKUM EDİLDİ

“Başından beri işten atmaların yasaklanması, zorunlu alanlar dışında bütün işyerlerinin salgın süresince kapatılması ve bütün çalışanların ücretli izinli sayılması, bu süreçte bütün işsizlere işsizlik fonundan en az asgari ücret düzeyinde gelir sağlanması vb. taleplerimizi sürekli gündeme getirdik. Ancak iktidar bu talepleri karşılamak bir yana, sözde işten atmaları yasakladığını söyleyerek, işçiler için işten atılmaktan daha beter olan ücretsiz izni yasal hale getirdi. Ücretsiz izne gönderilen işçileri ayda 1.168 lira gibi bir ücretle açlık ve sefalete mahkûm etti. “

VAKALARA RAĞMEN ÜRETİM SÜRDÜRÜLÜYOR…

“Sokağa çıkma yasakları uygulanma biçimi bile iktidarın sermaye yanlısı tutumunu açıkça ortaya seriyor. Türkiye'nin pek çok yerinde olduğu gibi kentimizde de organize sanayi bölgesinde sokağa çıkma yasağına rağmen fabrikaların yarısından çoğu çeşitli adlar altında izin alarak çalışıyor. Hiçbir aciliyeti olmayan zorunlu ve temel ihtiyaçlar içinde olmayan halı, branda, çuval, iplik, kumaş, gibi ürünlerin üretildiği fabrikalarda bile on binlerce işçi sokağa çıkma yasağında zorunlu olarak çalıştırılıyor. Yine organize sanayi bölgesinde pek çok fabrikada salgın riskine karşı gerekli önlemlerin alınmadığı, işçilerin sağlığının göz göre göre tehlikeye atıldığı, bazı fabrikalarda Coronavirüse yakalanan ve testi pozitif çıkan işçiler olduğu halde üretimin devam ettiği bilgileri kamuoyuna sık sık yansıyor.”

GENÇ İŞÇİ, SALGIN NEDENİYLE HAYATINI KAYBETTİ

“İşçilerin ve emekçilerin hayatını ve sağlığını hiçe sayan bu uygulamaların sonucunda birkaç gün önce 27 yaşındaki genç bir işçi kardeşimiz çalıştığı fabrikada yakalandığı coronavirüs yüzünden hayatını kaybetti. Bu anlayış çerçevesinde KESK, DİSK, TMMOB, TTB’nin çağrısıyla emek ve demokrasi güçleriyle yapılan toplantı ve değerlendirmeler sonucunda bu yıl sürecin özgünlüğü çerçevesinde bir program oluşturulmuş ve bazı kararlar alınmıştır. Konuya ilişkin 22 Nisan 2020 tarihinde yapılan basın toplantısıyla 2020 yılı 1 Mayıs programımız ana hatlarıyla kamuoyu ve emekçilerle paylaşılmıştır.”

VALİLİĞE BAŞVURU YAPILDI

“Bu çerçevede Gaziantep Demokrasi güçleri olarak İlimizde de 1 Mayıs kutlamaları çerçevesinde 1 Mayıs Cuma Günü Yeşilsu parkında sosyal mesafeyi koruyarak sadece kurum temsilcilerinin katılacağı basın açıklaması için valiliğe başvurumuzu yaptık. Yine halkımızı, işçileri, emekçileri 1 mayıs günü evinde işyerinde bulunduğumuz her yerde taleplerimizle 1 Mayıs’a ses vermeye çağırıyoruz.  Hep birlikte bu süreci atlatıp yine alanlarda taleplerimizi dile getirip türkülerimizi söyleyip halaylar çekeceğiz” ifadelerini kullandı.

A.DUMAN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.