Hava Durumu

“Bu utanç hepimizin!”

Vatan Partisi Gaziantep İl Başkanlığında düzenlenen toplantıda, Kadın Cinayetleri Protesto edildi. Basın açıklamasında bulunan Vatan Partisi Gaziantep Öncü Kadın Başkanı Ayşe Bakışgan, “Adına “Kadın Cinayeti” dediğimiz bir utançla yaşıyoruz. Bu utanç hepimizin” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 27.07.2020 16:48
Haber Güncellenme Tarihi: 27.07.2020 17:48
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
“Bu utanç hepimizin!”

Vatan Partisi Gaziantep İl Başkanlığında düzenlenen toplantıda, Kadın Cinayetleri Protesto edildi. Basın açıklamasında bulunan Vatan Partisi Gaziantep Öncü Kadın Başkanı Ayşe Bakışgan, “Adına “Kadın Cinayeti” dediğimiz bir utançla yaşıyoruz. Bu utanç hepimizin” dedi.

Kadın Cinayetlerine ilişkin düzenlenen toplantıya Vatan Partisi Gaziantep İl Başkanı Murat Soycan, Vatan Partisi Gaziantep Öncü Kadın Başkanı Ayşe Bakışgan ve partililer katıldı. Toplantıda basın açıklamasında bulunan Vatan Partisi Gaziantep Öncü Kadın Başkanı Ayşe Bakışgan, “Hayalleri ile birlikte toprağa gömülen üniversiteli kızlarımız. Umutları ile birlikte yakılan, su birikintilerin de cesetlerini aradığımız, adını haberlerde duyduğumuz, resimlerini gazete sayfalarında gördüğümüz, adına da “Kadın Cinayeti” dediğimiz bu utançla yaşıyoruz. Bu utanç hepimizin.

Nereden nereye geldik? Bakın televizyon dizilerine; sevdiği Leyla’ ya kavuşmak için çöllere düşen Mecnun’un aşkı yok. Uğruna dağları delen Ferhat’ın Şirin’i de yok. Adını her yerde duyuran, dağa, taşa, kurda, kuşa sevgilisini soran Kerem’in Aslı’sına da göremezsiniz. Gördüğümüz; hayal peşinde koşan, film çekimi yapılan kiralanmış villaları kendisinin sanan kadınlarla dolu. Şiddet gören, hakarete uğrayan, sahibi olduğu zengin erkeğin sempatik köleliğini kabullenmiş kadın tipi görürsünüz. Onlarca yıldır kurtuluş diye, demokrasi diye insan hakları diye ve kadının kurtuluşu diye umut bağlanan ABD ve AB sevdalılarının kadınımızı getirdiği yer. Üretmeyen, sorumluluk almayan, kendi kültüründen kopmuş, vataniye, millet diye bir derdi olmayan bir kadın tipi. Bu kadın bizim kadınımız değil.”

“KADINA ŞİDDET TOPLUMSAL BİR OLAYDIR”

“Kadına karşı şiddet bu sistemin yarattığı bir sorundur. Bu sorunu;  ah şu erkekler diyerek çözemezsiniz. Kadınları koruma evlerine kapatarak da çözemezsiniz. Kadınları çocuk doğuran, erkeğine hizmetçilik yapan, şeyhlerin müritleri yaparak çözemezsiniz. Kadınları kültürlerinden, üretimden, memleket ve millet sorunlarından kopararak çözemezsiniz. Kadına şiddet konusu toplumsal bir olaydır. Kendi toplumu içinde, kendi ülke gerçekleri ile uğraşan kadın şiddet görmez. Kurtuluş Savaşı sırasında cepheye mermi yetiştirmeye çalışan kadınımızın tacize uğrarım kaygısı var mıdır? Antepli Yirik Fatma erkek çetelerle birlikte düşmana kurşun atarken yanındaki erkeklerin tecavüze uğrarım diye bir tereddüttü var mıdır? Erzurumlu Kara Fatma’nın, Aşık olduğu çete reisine, “benim yerim senin yanındır” diyerek birlikte, Yunan işgalcilerine karşı savaşan “Gördesli Makbule’nin tacize uğrarım” diye bir kaygıları var mıdır? Daha dün Cumhuriyet yürüyüşlerinde, 10 Kasımlarda Silivri kapılarında “ Mustafa Kemalin Askerleriyiz”  diye bağırarak barikatları yıkan kadınlarımızın taciz diye, tecavüz diye, kırgın olduğu sevgilisi tarafından öldürülürüm diye bir tereddüttü var mıdır?”

“TÜM KESİMLER SEFERBER OLMALI”

“Vatanımız da yetişen Ozanımız Aşık Veysel’in hikâyesini hepimiz biliriz. Aşık Veysel’in eşi bir adama kaçmaya kalkınca, onun gittiği yerde başkasına muhtaç olmaması için, ayakkabısının altına para saklayıp yüce gönüllülüğünü sergilemiştir. Oysa günümüzde “ya benimsin, ya kara toprağın “ anlayışı yaygınlaşmıştır. Kadın cinayetleri sorunu bağımsızlık sorunudur. Özgürleşme sorunudur. Eğitim sorunudur. Üretim sorunudur. Bu sorunu erkekleri lanetleyerek çözemeyiz. Sadece cezaların yetersizliğine bağlayamayız. Bu sorun tüm milletin sorunudur. Çözüm de tüm milletin gayreti ile olur.

Biz Vatan Partisi olarak diyoruz ki; Bu sorun kadın sorunudur, erkek, genç, yaşlı herkesin sorunudur. Türkiye’nin sorunudur. Sorunun kaynağı bellidir. Geriye dönüp baktığımız da Türkiye,  Atatürk Devrimlerinden uzaklaşıp emperyalist sistem içerisine girdikçe gericileşmiş, sorunları artmış topluma çözümsüzlük hâkim olmuştur. Çözüm: Atatürk Devrimi Programını uygulamaktır. Erkekle kadın arasındaki fiili eşitsizliği, kadına karşı ayrımcılığı, her türlü şiddeti ve cinsel tacizi ortadan kaldırmak için toplumun her kesimi seferber edilecektir. Kadının toplum hayatında ve üretimde yer almasını ve gelişmesini engelleyen orta çağ kurumları ve ilişkileri tasfiye edilecektir Kadınların siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda önder roller üstlenmesi sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.