Biz hiç kaldıramayız…

2011 yılında patlak veren iç savaşın ardından 4 milyonun üzerinde Suriyeli Mülteci, ülkemize sığındı. Gaziantep, Kilis, Hatay ve Şanlıurfa başta olmak üzere pek çok kente kontrolsüz şekilde dağılan Suriyeli Mültecilerin durumu uzun yıllardan bu yana tartışılıyor. Suriye’de kalıcı barışında sağlanması ve mültecilerin evlerine geri dönmesi noktasında belirgin adımlar atılamazken, İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından, İstanbul'da istisnalar dışında Suriyeli kaydı alınmadığını yönünde açıklama yapıldı.

Gaziantepli vatandaşlar, “Biz ne olacağız?” çağrısını yinelerken, konuya ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulundular.

 “YERLİ HALKIN İŞSİZLİK ORANI ARTTI”

Kentimizde yaşayan yerli halkla yaptığımız görüşmelerde Hakan A., “Gaziantep’in nüfusu gitgide artıyor. Bu bizi rahatsız etmekte olduğu gibi doğum oranlarındaki artışı da göz önüne alırsak Suriyelilerin yerli halkımızdan daha fazla doğum yaptıklarını görüyoruz. Bu da bize nüfusumuzun çökmekte olduğunu gösteriyor. Suriyelilerin nüfusu arttıkça da işsizlik fazlalaşıyor. Esnaf, zaten zor günlerden geçerken yerli esnaflarımız kepenk kapatıyor. İşlerimiz elimizden alınıyor. Vatandaşlarımız kendi işlerini yürütemiyorlar. Hatta ‘ Asgari ücretle sizi çalıştıracağımıza bin liraya Suriyeli işçi bir kişi ücretine iki kişi çalıştırırım’ diyen patronlar bile var” dedi. Sadece Suriyeli mültecilerin değil Afganistan, Özbekistan gibi ülkelerden de kayıt dışı yaşadığını vurgulayan Hakan A. “Bu düzen böyle devam ederse bizim geleceğimiz karanlık” dedi.

YERLİ HALK İŞSİZ KALDI

Uzun zamandır iş aradığını ve 45 yaşında olduğu için iş bulamadığını söyleyen Coşkun K.  “ Ben uzun zamandır işsizim 45 yaşında olduğum için beni işe almıyorlar. Çok iş görüşmelerine gittim. Hemen her yerde 40 yaş üzeri de olsa Suriyeli işçi çalışıp yerli halkı işsiz bırakıyorlar. Çok fazla Suriyeli ikamet ediyor. Bir evde 3 ve ya 4 aile yaşıyor. Her yerden yardımlarla destekleniyorlar. Söz gelimi yan gelip yatıyorlar. Hem çalışıyorlar hem yardım alıyorlar. Bu destekler bence gereksiz” diye konuştu.

“GÜVENLİK AÇIĞI ÇOĞALDI”

İstanbul’a göre daha fazla yoğunluğun yaşandığı kentimizde güvenlik açıkları fazlalaştı. Hırsızlık, taciz, kavga, trafik kazalarındaki artışı da Suriyeleri mültecilerden kaynaklandığını vurgulayan Mahir K.“ Birçok olaylarla karşı karşıya geldik. Gazikent Mahallesi’nde bir olaya tanıklık ettik. Suriyelinin biri vatandaşımızı boğazından bıçakladı ve ben olaya görgü tanıklığı yaptım.” şeklinde konuştu.

“SOKAKLAR GÜVENLİ DEĞİL”

Son zamanlarda taciz ve hırsızlık oranlarının arttığını ileri süren Nevzat Y. “Bu böyle devam ederse geleceğimiz karanlık. Bu konu hakkında yapılan açıklamalar ise özde değil sözdedir. Her zaman böyle açıklamalar yapıyor yine aynı sorunlarla karşılaşıyoruz. Refah düzeyimiz gitgide azalıyor. Her zaman korkarak dolaşıyoruz. Sadece Suriyeliler değil yaşadığımız semtte Afganistan ve Özbekistan uyruklu mülteciler de bulunuyor. Taciz ve hırsızlıkta bunun cabası geceleri sokaklar güvenli değil. Kentin ahlaki düzeyini de düşürdüler. Biz Suriyeli istemiyoruz. Yetkililer bize yardım etsin artık” dedi.

“İSTANBUL YAPAMIYORSA, BİZ HİÇ YAPAMAYIZ”

İstanbul 500 bin Suriyeliyi kaldıramıyorsa biz hiç kaldıramayız diyen Yunus T. “ Yaşam düzeyi çok pahalılaştı. Esnaf kan ağlıyor. Her yer Suriyeli esnaflarla doldu taştı. Yakın zamanda komşunun başına gelen olaysa Suriyeli kiracılar ikamet ettiği evin kirasını uzun zamandır vermiyorlardı. Kira vermedikleri gibi kirayı almak isteyen ev sahibinin ısrarları sonucunda çoluk çocuk demeden hepsini darp ettiler. Suriyelilerin kaç kişiyi öldürdüğünü ve darp ettiğini haberlerde her zaman duyuyoruz. Bide her yerde eğitim veriliyor ‘Ağacı çek köküne bak’ biz onları eğitemeyiz ve Suriyelileri istemiyoruz. Yetkililere sesleniyoruz çağrımıza kulak versinler biz ne yapalım?” sorusunu sordu.

S.ÖZTÜRK